Madencilik zan altında masaya yumruğu vuralım
'Sektörün sorunlarını cesaretle anlatacak STK başkanları lazım' diyen mermer sektörünün duayen ismi Ali Kahyaoğlu, birçok yayın organında madenciliği zan altında bırakan yayınlar yapıldığını söyledi. Kahyaoğlu ayrıca bölgesel yerine sektörel birliklerin olması gerektiğini ifade etti.
Ekonomi gazetecileri olarak her sene yeni yıla girerken büyük bir buluşma düzenliyoruz. Bu yıl ilk kez salgın nedeniyle Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) bu buluşmayı çevrimiçi olarak yapacak. Facebook geçenlerde beş yıl öncesine ait bir fotoğrafı hatırlattı: EGD'nin bir yeni yıl etkinliğinde dokuz gazeteci arasında İstanbul Maden İhracatçıları Birliği'nin (İMİB) efsane başkanı Ali Kahyaoğlu var. Bunun üzerine yakın zamanda Kovid-19 hastalığını atlatarak sağlığına kavuşan Kahyaoğlu'nu hal hatır sormak için aradım. Sektörde uzun yıllar gerek girişimci gerekse STK Başkanı sıfatıyla emek veren Ali Kahyaoğlu, şimdilerde Beykoz Cumhuriyet Köyü'nde kurduğu Esat Bey Çiftliği'nde bir nevi çıkacağı zorlu maç öncesi kamp yapıyor. Sektördeki etkisi oldukça geniş olan Kahyaoğlu'nu yaz ayında bir grup gazeteci ile ziyaret ettiğimizde önümüzdeki seçimlerde sahada olacağını söylemişti. Yakında zamanda sosyal medyasında paylaştığı iletilerde mevcut yönetimden memnuniyetsizliğini dile getiren Kahyaoğlu'nu aramışken hem bunun nedenini hem de sektöre yönelik Ankara tarafında atılan adımlara ilişkin görüşlerini sordum.
MAKİNECİ 2021 SİPARİŞLERİNİ KAPATTI
- Maden veya mermer denildi mi ilk akla gelen isimsiniz. Kovid-19'u da yendiniz. Geçmiş olsun diyoruz. Biz sizi sektörden uzak kaldı sanıyorduk ama faaliyetlerinizin sürdüğünü gördük. Hiç uzak kalmadım. Sektörün içindeyim. Şu anda Kovid etkisiyle dünyadaki sıkıntı hepimizi vurdu. Bir iki makineci ile konuştum. Mermer ocaklarına makine tedariği yapanlar 2021'in sonuna kadar dolu olduklarını söylüyorlar. İhracat da artış varmış. Mermer Makine sektörü çok başarılı.
BELEDİYELERE ÇİN'İ ÖRNEK GÖSTERDİ
- Cumhurbaşkanı İnovasyon Haftası'nda kilogram başına ihracat değerinden memnun olmadığını ifade etti. Siz nasıl görüyorsunuz
gidişatı? Cumhurbaşkanı doğru söylüyor. 500 milyar dolar hedefi de doğruydu. Biz bu işin siyasetine bakmıyoruz. Hepimiz bu vatanda yaşıyoruz. Kürşat Tüzmen dönemindeki bu hedef bizi hareketlendirmişti, başarılabilirdi. Cumhurbaşkanı o zaman Başbakandı. Biz kendisi ile Çin'e ve Hindistan'a gittik. O zaman kendisi bütün belediye başkanlarının gelip Çin'deki belediyeciliğin nasıl olduğu görmelerini istemişti. Hindistan'da da yazılım konusunda Türkiye'nin bir üs olabileceğini söylemişti. Bunları Cumhurbaşkanı'nın tek başına yapması mümkün değil. Lokomotif giderken vagonların da onu takip etmesi ivme katması lazım. İhracat 500 olması ama 250 milyar dolar olabilirdi. Biz o zaman 2023 için madende 23 milyar dolar hedefi koyduk. O günkü ivme devam etse başarılabilirdi. Ama bunu başarmak için sektörün neye ihtiyacı var diye kimse bize sormadı. Sıkıntı burada. Büyükekşi döneminde çocukları getirip, salonu doldurup, onlara yemek yedirip, 4-5 bin kişi getirdik dediler bu marifet değil. Ne oldu inovasyonla ilgili? Kilogram başına ihracat yerinde sayıyor. Sen gazetenin tirajını iki katına çıkaracaksan onun projesini çizmen lazım.
ODA VE BİRLİKLERE HESAP SORULMALI
- E-ihracat son dönemde gündemde. Siz ihracat dünyasının duayen isimlerinden biri olarak ne düşünüyorsunuz?
Nihat Zeybekci ihracatçı arkadaşımız bakan olduğunda ona proje sunduk. Yurtdışında okuyan Türk gençlerini ihracat neferi yapalım dedik. İşte Çin'de yaşıyorsa oranın kültürünü biliyor. Sen istediğin kadar dil bil, oranın kültürünü bilen seni de anlayacak kişiler lazım. O yüzden ben ihracatın internetten yapılabileceğine inanmıyorum satış olur ama göz göze gelip dostluklar oluşturmak lazım bazı yerlerde. Pazarı oluşturmadan o olmaz. Önce pazarı oluşturmak lazım. Biz buna bir milyon dolar bütçe ayrılsın. Birlik bütçesinden olsun dedik. Hollanda'nın bir ateşeliğinde 60 kişi çalışıyor ama gidin bakın her markette Hollanda peynirleri var. Bu böyle oluyor. Teşvik veriliyor, destek veriliyor. Soruluyor mu bu desteği aldın ama ne yaptın, sen bu parayı aldın ama ne sağladın diye?
- Bakan Ruhsar Pekcan geçen yıl bunu açıkladı bir grup gazeteciye. Desteklerin geri dönüşünün sorgulanacağını söyledi.
Ben bunu yıllardır söylüyorum. Odalara, birliklere hesap sorulmalı. Soralım bu kaynak neye harcandı, ne sağlandı? İhracat genel müdürlüğündeki çalışanlar işin içinden pratiğinden gelmeli. Biz zamanında mermer hastanesi kurduk. Sakat bloğu tamir eden. Her yerde haber oldu. Bir kimse de sormadı (Ankara'dan) nedir bu diye! Biz ocakta katma değeri artıracak o kilogram değerini artıracak bir iş yaptık.
‘CESARETLİ İDARECİ LAZIM’
- İMİB Yönetimine yönelik bazı eleştirileriniz olduğunu ve bunun ihracatçı çevrelerde oldukça yankılandığını gördük. Eksik yapılan işler mi?
var, anlatır mısınız? Bu arkadaşların hepsini ben getirdim. Bir arkadaş bir dönem geldi anlaşamadı ayrılıyorum dedi, dürüstçe ayrıldı.
Diğerleri arkadan döndü, yönetimi düşürdüler. Daha önce biri de aynısını yaptı, bir dönem sonra gitti. Seçimin olduğu gün yukarı odaya çıktım oturdum baktım benim 2009'da duvara astığım takvimi bile değiştirmemiş! Kendileri bir özel kanalla altı programlık anlaşma yapmışlar. 130-140 bin TL'den söz ediliyor. 200 bin TL'ye de spot yaptırmışlar. Kimin parasını kime veriyorsunuz? Bizi niye her yere çıkarıyorlardı da seni niye parasız çıkarmıyorlar? Sektörün parasını harcıyorlar. Şimdi seyahatler durdu bir yere gidemiyorlar amaçları seyahate gitmek burada birçok sıkıntı var. Bir TV kanalında bir gazeteci her gün madenciliği eleştiriyor. Yanlışlar varsa söylensin ama sektör zan altında. Paralı bir propagandayı kim dinleyecek? Sektörün, doğruları anlatacak cesaretli idarecilere, STK başkanlarına ihtiyacı var. Masaya yumruğu vuracak insanlar lazım. Ben ne kendi adıma ne çevrem adına bir liralık iş yapmadım.
'PROJELERİM YARIM KALDI'
Projelerim vardı, yaptırmadılar. Bir örnek anlatayım; İzmir Fuarı zamanı bir otelde toplantıdayız. Hindistan ve Çin'de depo açalım önerisi getirdim. Anlaşmışlar Çin'i reddettiler. Hindistan'da içlerinden biri terse döndü. “Biz seninle ne anlaştık hani hayır vereceksin” dediler yönetimdeki üyeye. O da “Benim orada satış yerim yok” dedi... Ben yıllardır Cumhurbaşkanı'nın dediğini (Firmaları ihracat seferine davet etti.) yapıyorum; URGE'leri bunun için yaptık. Parası olmayan firmaları yurt dışına götürdük ki mal satabilsin. Yarım bıraktırdıkları projelerim var. Yine bir tanesini anlatayım; bir ofis kuracaktık yurt dışındaki projeleri takip eden. Yine bir mobil uygulama projemiz vardı, yurt dışında bir firma taşı okuttuğunda Türkiye'de o taş nerede hangi ocakta görüp gelecekti. Bunlarda vizyon yok, proje yok.
MADEN HOLDİNG FAYDALI OLUR
- Türkiye Varlık Fonu bünyesinde bir Maden Holding kuruldu. Bu şirket stratejik madenler konusunda faaliyetlerde bulunacak. Madenciler
buraya nasıl katkı sunabilir?
Stratejik madenlerin devletin olmasında fayda var. Ama bu şirket bütün madenleri kapsayacaksa mermer ocaklarını, krom ocaklarını alacaksa olmaz. Buranın yönetiminde İMİB Başkanı olmasa da sektör duayeni bir danışman alınabilir belki de alacaklar. Görevdeyken sektör duayenlerine ilişkin de bir proje yapmıştık.
BÖLGESEL YERİNE SEKTÖREL BİRLİK OLMALI
- Maden ruhsatları konusunda sıkıntılar sürüyor. Cumhurbaşkanı'na talepler arz edildi. O cephede hangi adımların atılması ülke
madenciliği için faydalı olur?
Ruhsatlar konusunda o zaman alınan karar doğruydu. Kontrol doğru. Çalışan ocaklar var, 10 senedir çalışıyor. Ruhsat yenileyecek bekletiliyor. Ama sipariş almış ihracat yapamıyor. Bunların hızlandırılması lazım. Sakınca ise zaten verme ama bekletme. Ben görevdeyken yönetimdekilerin ihracatlarını kontrol ederdim. Bu ay Ege'den ihracat yapmışsın, senin birliğim burası, derdim. Birliklerin sektörel olması lazım. Bölgesel birlikler doğru değil. 40 kafadan 40 ayrı ses çıkıyor. Birlik bir tane olur. Bizim birliğin asıl adı Türkiye Maden İhracatçılar Birliği'ydi. Yönetim kurulları genişletilir, başkan yardımcısı sayısı artırılır, sektörün tek birliği olur.