Madenciye nefes olalım: Yatırım, tedbir, denetim

Gide de gelemeye o zor, kötü, moral bozucu olaylar... Bir daha olmasın. Elbette herkesin dilekleri bunlardır. Bu acıya karşı dedikoduyla, tahrikle, saptırmayla değil; her kişi ve kuruluş sağduyu ve gerçekleriyle önlemlerini, çözümlerini ortaya koymalıdır.

Gün birlik, bütünlük, dayanışma, kamuculuk günüdür.

Yerin alt katmanlarında çalışan insanlar... Her şeyden önce bir insanın yaşaması için gerekli doğru ve yeterli hava ve nefes alma koşulları. Kömür atıkları ve meydana gelebilecek gaz, toz koşulları. Nem oranları... Havasızlık ve basınç... Acaba doğru nefes alma koşulları yoksa insanın akciğerleri, karaciğeri, damarları ve tüm organları nasıl etkilenir? Beyinde ve beş duyuya getirdiği hasarlar nelerdir? Zor koşullar öyle fazla ki, saymakla bitmez. Hatta bedende meydana gelen kirlilik ve derinin nefes alamaması... Burun, göz, kulak, diğer tüm organlar hangi hasara yakalanıyor? Bedende meydana gelen travmalar ne? Şöyle düşündükçe her soru yanıtsız gibi.

Maden işçisi böylesi zor koşullarda çalışıyor.

Tüm bu zorlukları düşününce... Emekçilerin alacağı, çalıştıranlara verilecek eğitim... Alınacak her türlü tedbir, iş güvenliği... Çalışma ve çalıştırma koşulları dahil her şey çok bilinçli olmalıdır. Denetimler yapılmalı, güvenliğin güvenliği sağlanmalı, gereken kadro verilmeli, her türlü malzeme eksiksiz olmalıdır.

En küçük bir tedbirsizlik ve güvensizlik olduğunda çalışmaya ara verilmelidir.

Her kurum, kişi ve yetkililer önlemleri, noksanları enine boyuna düşünmeli. Bu kadar şehit, acılı aile ve facia olmamalıdır. Bundan sonraki dayanışma ve görevler iyi belirlenmelidir.