Mağara devrimcileri
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Aydınlık Gazetesindeki köşesinde Amerika’daki olayları değerlendirme yazısının bir bölümünde sahte solun evrensel olduğundan bahsetmişti. Biz de yazının başlığını oradan esinlenerek koyduk. Aslında sahte sol ile mağara devrimciliği farklı yollardan gitse de aynı noktada buluşmaktadır.
Mağara devrimciliği ilkel bir tanımlama olsa da günümüz Türkiye’sinde ve özellikle son günlerde yaşanan olayları açıklamak bakımından yerinde olacaktır. Zaten yaşanan olaylar karşı devrimci olduğu kadar, aynı zamanda ilkelliktir de.
Bu mağaralara her dönemde girişler olur, çıkışlar olur. Uzun süre kimseyi ortalıkta göremezsiniz; ama bir olay olduğu zaman ya koku alırlar ya da haber alarak mağaradan kafasını kaldırarak dışarıda dolaşmaya çıkarlar. Yıllardır hiç görmediğiniz kişiler, bir bakarsınız ki o olay üzerine hepsi birden haberleşerek mağarada toplanmışlar. Bir araya gelmeler, sosyal medyaya kapanarak uyku bile uyumadan gece geç saatlere kadar yazışmalar, rakı sofralarında buluşmalar, adeta her biri ayrı bir delikten çıkmaya başlar. Çünkü görev çıkmıştır. Bu sefer çamur atmak, karalama kampanyası dönemidir ya. Kendilerini dev aynasında görmeye başlarlar. Bazen kendilerini öyle “güçlü” hissederler ki işi kaba kuvvete kadar vardırırlar.
Ama bir o kadar da hayattan kopuk, toplumdan, kolektiften kopuk, bir parti disiplini altında olmayan, sözüm ona sonsuz ve sınırsız özgürlük sahibidirler. Oysa toplum, kolektif bir anlamda disiplin demektir. Ama disiplin onların özgürlük alanını daraltıyormuş, fikirleri bastırılıyormuş, aykırı fikir söyleyemiyorlarmış, tartışmalarda söz verilmiyormuş, küçük bir azınlık da olsalar çoğunluğa hükmedeceklermiş vb. Onlar o mağarada özgür olduklarına inana dursunlar, canları sıkıldığında kafalarını taşlara vuradursunlar, ancak mağara içinde örgütlüdürler, ondan öte gidemezler. Artık başka bir disiplinin emrine girmişlerdir, artık beyinler yıkanmaya başlanmıştır. Bir benzetme yapacak olursak; Doğu ve Güneydoğu’da çocukları dağa kaçıran HDP/PKK gibi, orası da bir mağara.
Mağaradan çıkışlar veya girişler farklı dönemlerde eylemin biçimine göre değişiyor. Mesela bir eylem haberi, ya da kokusu alırlar orayı sabote etmek üzere harekete geçerler. Veya birisine iftira atmak, çamur atmak, siyasi komplo kurmak istenir onu hemen medyada (özellikle sosyal medyada) anında servis yaparlar, çünkü oralarda da mağara devrimcileri var, eylemin başarısı oradan ölçülür. Zaman, zaman kitap da yazarlar halka “dalkavukluk” yapmak için. Hatta, mağarada bir partiden nasıl ve hangi yöntemlerle ayrılacağını ve yeni bir partinin (hizbin) kuruluşu işlerini de yürütürler. Bunların bir özelliği var, halkın ve kamuoyunun önünde açık yürekli ve açık sözlü değiller. İşleri sinsice yürütürler, kafa karıştırarak taraftar toplamaya çalışırlar. Bu emellerine ulaşmak için önderliği hedef alırlar. Gerek iktidarda olsun, gerek muhalefette olsun fark etmez. Dedik ya; mağara devrimcileri aynı zamanda evrenseldir. Mesela iktidar da olan Şi Cinping, Putin, Ruhani, Tayyip Erdoğan yine Türkiye’ de muhalefette olan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, mağara devrimcilerinin ortak hedefleridir. Mesela Doğu Perinçek aleyhinde bir “bilgi”ye nasıl ulaşırım diye adeta tetikte beklerler. Ancak bu öyle bir döneklik ki, kimi zaman destekler pozuna da bürünürler. Bunlar KOVİD- 19 sürecinde de hep birlikte mağaradan çıkarak kimisi yazarak, kimisi de sinsi biçimde sözlü olarak karşı propaganda yürüttüler.
Peki mağara devrimcileri dünyanın herhangi bir yerinde başarılı olmuşlar mı?
Bunun hiçbir örneği yoktur. Çünkü bunların halk içinde bir güçleri ve yaptıklarının bir karşılığı yoktur. Tek görevleri var, gelişmekte olan devrimci ve antiemperyalist mücadelenin önünü içerden baltalamaktır. Geçmişte bunun örneklerini çok yaşadık. Ama şu da bir gerçek; mağara devrimcileri kervanına katılan olacağı gibi, oradan koparak devrimci partiye katılan daha çok oluyor, bunun da geçmişte sayısız örnekleri vardır. Bazı insanlara örnek olsun diye bu yazıyı yazdık. Toplumsal devrimler devrimci parti önderliğinde olur. Türkiye bugün bu devrimci süreci yaşıyor. Ne mağara devrimcilerinin, ne de BİDEN tayfasının bunu engellemeye gücü yetmeyecektir.
