'Mahrem yapı' adım adım çökertiliyor-2: FETÖ'nün iletişim yöntemleri
Tarih 31 Ocak 2017. Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı bir ihbar üzerine “Emin” kod adlı şüpheli bir astsubayın gözaltına alınması talimatını verir. Aynı gün gözaltına alınan şüpheli, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirilir.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ'ye yönelik operasyonlarla birlikte emniyete ulaşan ihbarlar ki birçoğu asılsızdır, artmış ve dolayısıyla operasyonda görevli memurlar için operasyonlar rutin bir süreç halini almıştır.
Eşinin hamile olduğunu ve yarın doğum için hastaneye yatacağını söyleyen şüpheli bir an önce serbest bırakılmayı ve bunun için de etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini söyler ve anlatmaya başlar.
İşte işin rengi o zaman değişir.
Şüpheli asker, gerçek ismini bilmediği ancak fiziki özelliklerini anlattığı “abinin” kedisini zaman zaman aradığını söyler. “Abi”nin numarası sorulduğunda şüpheli, numarasını bilmediğini ve ankesörlü ya da sabit bir hattan arandığını anlatır. Sorgudaki yetkililer sorar, “Sabit hattın ankesörlü olduğunu nereden biliyordun?” Şüpheli asker, bazen aramayı görmediğini, arayan numarayı geri aradığında ankesörlü telefonun yanından geçen biri ya da büfe ise büfede çalışan kişinin telefonu açtığını söyler.
İşte bu ifade, FETÖ'nün TSK içerisindeki mahrem yapılanmasının ortaya çıkarılmasında dönüm noktası olur.
“Ankesör soruşturması” olarak bilinen bir dizi operasyon, "Emin" kod adlı şüphelinin verdiği bilgilerin derinleştirilmesiyle başlar ve 2019'a kadar İstanbul ve çevresinde yürütülen soruşturmalarla örgütün iletişim modellerinin şifresi büyük ölçüde çözülür. Ancak askeri okulların yoğun olduğu İzmir'de 2019'a kadar soruşturma bir türlü başlamaz. İstanbul'daki savcı İzmir'e tayin edilir ve 2019’dan bu yana düzenlenen 16 operasyonla İzmir'de mahrem yapının ucu da bulunur. Ancak FETÖ'nün renklendirme, hedef şaşırtma, gizleme, sahte itirafçılar gibi taktikleri devrededir ve yetkililer ince eleyip sık dokumak zorundadır. Süreç uzun ve engellerle dolu.
ÜÇ FARKLI YÖNTEM
Örgütün askeri mahrem yapılanmasının temel irtibat kurma yöntemi “yüz yüze” iletişim. “Mahrem imam” ile FETÖ mensubu asker şahıs bir hücre evde bir araya gelir ve toplantı sonunda gelecek buluşmanın gün ve saati kararlaştırılır. Ancak gün ve saat değişikliği söz konusu ise mahrem imam örgüt mensubu asker şahıslarla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. işletmelerde bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlarla iletişime geçer.
Soruşturmalar derinleştikçe mahrem imamların, kendilerine bağlı askerlerle sabit ya da ankesörlü hatlardan üç farklı yöntemle iletişime geçtiği tespit edilir.
ARDIŞIK VE PERİYODİK ARAMA
Örgütün sivil sorumlu mensubu ile “öğrenci” tabir edilen askeri personel arasında irtibatın HTS kayıtları ile ispatlanması önlemeyi amaçlayan bu yöntemlerden biri “Ardışık Arama” yöntemi.
Bu yöntemde sivil sorumlu halkın kullanımına açık büfe, lokanta gibi sabit hatlardan sorumluluğundaki askerlerden birini arar. 50-90 saniye bekledikten sonra aynı numaradan ikinci askeri arar... Görüşmelerin kısa tutulması esastır ve iletişim tek yönlüdür.
Aslında FETÖ’nün Askeri Mahrem Yapılanması ardışık arama yöntemi ile deşifre olur. Örgüt talimatlarına göre sivil sorumlu, ankesörden bir askeri personeli aradıktan sonra ikinci kişiyi farklı bir ankesör ya da kontörlü büfe hattından araması gerekmektedir. Ancak bu kurala uyulmaz, 50-90 saniye aralıklarla hücrelerdeki askerler ardışık olarak aynı büfe/ankesör hattan aranır. Bu tedbirsizlik Askeri Mahrem Yapılanmanın ipinin çekilmesine neden olur.
İkinci yani Periyodik Arama yönteminde ise sivil sorumlu mensubu, sorumluluğundaki askerleri sabit ya da ankesörlü hatlar üzerinden belirli bir tarih düzenine göre (ayda bir kez, üç ayda bir kez, haftada bir kez, her Cuma günü gibi) arar. Ancak her aramada kullanılan sabit ya da ankesörlü hat farklıdır.
Yapılan soruşturmalarda sorumlu şahıs tarafından aranan askeri personelin rütbelerinin genellikle denk olduğu ortaya çıkarıldı. Yani bir sorumlu örgüt üyesinin ardışık arama yöntemi ile iletişim kurduğu askerlerden biri subay ise diğerinin de subay olduğu tespit edildi. Yine bu ardışık aramaların incelenmesi sonucu sorumlu düzeyde faaliyet yürüten örgüt mensuplarının bir başka şahıs üzerine kayıtlı “patates hat” diye tabir edilen numaraları örgüt üyelerine verdikleri, numarayı şifreleyerek kaydettirdikleri ortaya çıkarıldı.
24 FARKLI ŞİFRELEME YÖNTEMİ
FETÖ'cü mahrem imamların deşifre olmamak için uyguladığı yöntemler bunlarla sınırlı değil. Soruşturmalarda, mahrem imamların kendilerine bağlı askerlerin telefon numaralarını da farklı isimler kullanarak ya da GSM numaraları şifreleyerek kaydettiği belirlendi. Yetkililer HTS kayıtları incelemesi sonucu örgütün 24 ayrı şifreleme yöntemini çözdü.
İşte o yöntemlerden bazıları:
Son iki rakamı 99'a tamamlama: 0500 123 45 67 → (99-67=32) → 0500 123 45 32
Son iki rakamı 100'e tamamlama: 0500 123 45 67 →(100-67= 33)→ 0500 123 45 33
Son dört rakama ait ikili blokları kendi içerisinde 100'e tamamlama: 0500 123 45 67 (100-45=55 ve 100-67=33) → 0500 123 55 33
Son iki rakamı yer değiştirme: 0500 123 45 67 → 0500 123 45 76
Son iki rakam bloklarını çapraz yer değiştirme: 0500 123 45 67 → 0500 123 67 45
Rakam bloklarını ters yazma: 0500 123 45 67 → (123 yerine 321 gibi, 45 yerine 54, 67 yerine 76) → 0500 321 54 76
Telefon numarasını oluşturan rakamları 1 artırma: 0500 123 45 67 → 0500 234 56 78
Telefon numarasını oluşturan rakamlara 1 ekleme 1 çıkarma (+1/-1): 0500 123 45 67 → (örneğin 214 yerine 123) → 0500 214 36 58
Telefon numarasını oluşturan rakamları kredi kartı numarasına benzetme: Telefon numarasını oluşturan rakamlarının başına, sonuna rakamlar ekleyerek veya 16 haneli kredi kartı numarası şeklinde kaydedilmesidir: 0500 123 45 67 → 5410 5001 2345 6754
Telefon numarasını oluşturan rakamları T.C. kimlik numarasına benzetme için 1 rakam Artırma - 1 rakamı eksiltme: 0 (500) 123 45 67 → 14192143658