Mahrem yapıda yer alan sanığın başvurusuna ret
FETÖ'nün askeri mahrem yapılanmasında yer alan sanığın, 'tanıkların duruşmada sorgulanmasına veya sorgulatılmasına imkan verilmediği' iddiasıyla yaptığı bireysel başvuru karara bağlandı. Anayasa Mahkemesi, tanık sorgulama hakkının ihlal edilmediğine karar verdi
Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı, T.C. isimli kişi hakkında FETÖ üyesi olduğu şüphesiyle soruşturma başlattı. Soruşturma neticesinde Başsavcılık, T.C.'nin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılması talebiyle 2 Ağustos 2018 tarihinde iddianame düzenledi.
İddianamede özetle T.C.'nin kanun hükmünde kararname ile kapatılan kurumda çalışması, örgüt liderinin talimatına uygun olarak Asya Katılım Bankası Anonim Şirketinde hesap hareketleri olması, tanıkların anlatımlarına göre askerî mahrem yapılanmasında öğretmen olarak görev alması ve kod adı kullanması suretiyle üzerine atılı suçu işlediğini iddia edildi.
TANIKLAR ÖRGÜTSEL BAĞLANTISINI AÇIKLADI
İddianamenin kabulü ile açılan dava, Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülmeye başlandı. Duruşmada tanık O.Ö. istinabe yoluyla alınan beyanında T.C. ile 2014 yılında tanıştığını, yaklaşık bir yıl boyunca T.C.'nin organize ettiği sohbet adı altında düzenlenen toplantılara katıldığını, T.C.'nin abilik görevi yaptığını, kod adı kullandığını ve T.C.'ye himmet adı altında para verdiğini söyledi.
Tanık Ü.C. 2013-2015 yılları arasında Babaeski'de görev yaparken kendisi ile ilgilenip abilik görevi yapan şahsın askere giderken T.C. ile kendisini tanıştırdığını, T.C.'nin bir yıl boyunca kendisi gibi asker olan O. ve A. ile birlikte abilik görevi yaptığını ifade etti. Tanık A.A. ise beyanında sohbet adı altında düzenlenen toplantılara kısa bir dönem T.C. ile birlikte katıldığını, T.C.'nin kod adı kullandığını belirtti.
CEZASI KESİNLEŞTİ
Davanın beşinci duruşmasında da tanık A.S.'nin istinabe yoluyla alınan beyanı okundu. Tanık beyanında örgüt ile ilk defa 2006 yılında tanıştığını, daha sonrasında örgütün gerçek yüzünü anlayınca örgütten ayrıldığını, 2014 yılında Babaeski'ye atandığında T.C.'nin kendisini aradığını, örgütten ayrılmak istediğini yüzüne söylemek için T.C. ile görüştüğünü ifade etti.
Mahkeme yargılama sonucunda silahlı terör örgütüne üye olma suçundan alt sınırdan uzaklaşarak T.C.'nin 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Verilen ceza kesinleşince T.C. de Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.
BAŞKA DELİLLER DE VAR
Başvuruyu inceleyen AYM İkinci Bölümü, adil yargılanma hakkı kapsamındaki tanık sorgulama hakkının ihlal edilmediğine oy çokluğuyla karar verdi. Kararda şöyle denildi:
"Gerekçeli karar içeriğinden mahkemenin - tanıklar O.Ö., Ü.C., A.A. ve A.S.nin beyanları dışında- Bank Asya’daki mutat olmayan hesap hareketleri ve FETÖ/PDY ile iltisaklı dershanelerde tayin atama sistemine tabi şekilde çalışmasına ilişkin delillere dayandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda duruşmada sorgulanamayan tanıkların beyanlarının mahkûmiyet kararına götüren tek veya belirleyici nitelikte delil olduğunu kabul etmek mümkün görülmemiştir."