Makine ithalatında teşvik kaldırılsın
Denizlili iş insanları, üretim seferberliği çağrısı yaptı. Yerli ve milli makinecilerin desteklenmesi, ithal makinelerin teşvik kapsamından çıkartılmasını isteyen sanayiciler, finans kaynaklarına ulaşmadıklarını belirttiler, ‘Bankalar musluklarını açmadı.
Denizli Ticaret Odası (DTO) ve Denizli Makine Sanayici İş İnsanları Derneği (MAKSİAD) iş birliği ile dördüncüsü gerçekleşen “Ege Tekstil, Konfeksiyon makineleri, Tekstil Kimyasalları ve Tekstil Baskı Teknolojileri Fuarı” Denizli EGS Parkta açıldı. Çok sayıda makine üreticisini bir araya getiren fuar, 26 Ağustos’a kadar devam edecek. MAKSİAD Başkanı Mehmet Sarı ve Soğutma Sistemleri üreticisi iş insanı Süleyman Akçin ile fuarı ve sanayicilerin sorunlarını konuştuk. MAKSİAD Başkanı Mehmet Sarı, Denizli’nin tekstil ile öne çıkan bir kent olduğunu, tekstilde öne çıkan makinelerin fuarda sergilendiğini belirtti. Aydınlık’a konuşan Sarı, makine sanayicilerinin durumunu şöyle değerlendirdi:
‘REKABET GÜCÜMÜZ AZALIYOR’
“Dünyadaki gelişmiş ülkelere baktığımızda ileri teknoloji ürünleriyle makine teknolojisiyle, yazılımıyla ön plana çıktığını görüyoruz. Bizde ise 10 yıl öncesine kadar makine sektörüne çok büyük destek yoktu. Son zamanlarda makine sektörüne ciddi destek açıklamaları yapıldı. Bu da makine sektörüne bir ivme kazandırdı. Bunu artan ihracat rakamlarından da görüyoruz. Ancak son bir yıldır enerji fiyatlarındaki, ham madde maliyetlerindeki ciddi artış, doların ve euronun belli seviyede kalması, işçi maliyetlerindeki artış, bizim dünya pazarlarındaki rekabet gücümüzü azalttı. Bu artış bizim yatırımcılarımızı uzak doğu makinelerine yöneltti. Bu da cari açığımızı artırıyor. Ülkemizdeki yerli ve milli olan üreticilerimize ciddi destek vermek zorundayız. Bununla ilgili Ticaret Bakanlığı’na, Sanayi Bakanlığı’na bir dosya sunduk. Yerli ve milli makinecilerin desteklenmesi, ithal makinelerin teşvik kapsamından çıkartılıp ek gümrük vergileri konması konusunda isteğimizi belirttik. Bu dosyanın içersinde tekstil makinelerinden tutun doğal taş makineleri, kablo makineleri, kuruyemiş makineleri, birçok makineler var. Makine ithalatının teşvik kapsamından çıkması ve ek gümrük vergisi konması, yatırımcımızı yerli ve milli makine üreticilerimizi tercih eder hale getirecektir. Cari açığımızın önemli kalemlerinden biri olan makine ithalatı azaldığı için cari açığımız da düşecektir.”
‘DAYANIŞMA İLE SORUNLARI AŞIYORUZ’
Bütün dünyada bir ekonomik daralma olduğunu belirten Sarı, “Bizde de geçen yıllara göre yatırımların durduğunu görüyoruz. Tabii ülkemizde bir felakette yaşadık. Bunu göz ardı etmiyoruz. Bu felaket Avrupa’da bir ülkede olsaydı o ülke yok olabilirdi. Bu sorunu dayanışma ile aşıyoruz. Bu sıkıntılı süreci atlattığımızda ülkemizin sanayileşmede, istihdamda biraz daha rahatlayacağını düşünüyorum.” diye konuştu. Sanayicinin finansa erişimle ilgili sıkıntıları da olduğunu belirten Sarı şöyle devam etti: “Nispeten bir çözüm oldu. Yatırım yapan, işletmesine makine alan fatura karşılığı ödeme yapanlara krediler rahatlatıldı. Bu da olması gerekendi. Mesela önceden KGF kredileri verildi sanayicilere, bunların birçoğu uygunsuz yerlerde kullanıldı. Özel işlerinde kullandı. KGF kredileri üretime dönüştürülemedi. Yeni düzenleme ile KGF kredileri üretime katkı sağladı. Bu da istihdama, üretime ve ihracata destek veriyor.”
‘ARSA MALİYETLERİ BELİMİZİ BÜKÜYOR’
Sarı, Makine İhtisas OSB girişimi ile ilgili de şu bilgileri verdi: “Denizli denince tekstil akla geliyor. Hem istihdamı ile hem de ihracatı ile Denizli’nin olmazsa olmazlarından biri tekstil. Aynı zamanda da kablo, doğal taş, gıda, kuru yemiş gibi sektör yanında şimdi bir de makine sektörü bu üretimlerin içine dahil oldu. Denizli’de 250’ye yakın makine ve makine ekipmanları üreten firmamız var. Bunların birçoğu küçük atölyelerde üretim yapıyor. Sanayicinin en önemli maliyetlerinden biri arsa maliyetidir. Arsa maliyetleri yatırımlarımızda belimizi büküyor. Onun için Denizli’de beş altı yıl önce Makine İhtisas OSB kurma girişiminde bulunduk. Gürlek mevkiinde hazine arazileri vardı. Önceki dönem ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekçi’nin desteği ile Makine İhtisas OSB’ye kazandırdık. Alt yapı ihalesine çıktık. İnşallah önümüzdeki günlerde binaların hızlı bir şekilde dikildiğini görürüz. Dün de DESKİ tarafından su sondaj çalışmaları başladı. OSB hem Denizli hem de Türkiye makine sektörüne çok büyük katkı sağlayacak. 78 milyon dolar olan Denizli makine ihracatının birkaç yılda üç haneli rakamlara ulaşacağını düşünüyorum.”
‘BANKALAR MUSLUKLARI AÇMADI’
Soğutma Sistemleri üreticisi İş insanı Süleyman Akçin de sanayicilerin sorunları hakkında konuştu, üretim seferberliği çağrısı yaptı. Akçin, sıkıntıları şöyle özetledi: “Pandemiden sonra dünyadaki ticaret şekilleri değişti. Lojistik çok hız ve önem kazanmaya başladı. Türkiye’nin Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’ya ciddi bir yakınlığı var. Türkiye bir üretim üssü olmalı ve ülkede üretim seferberliği yapılmalı. Şu anda ekonomik olarak çok ciddi bir daralma var. Finans kaynaklarına ulaşmak çok zor. Yıllardan bu yana hiç olmadığı kadar çekler yazılmaya ve firmalar zor durumlara girmeye başladı. Devletin bu duruma el atması ve bu süreçte üretici kesinlikle desteklenmeli. Bir firmayı kaybettiğiniz zaman yalnızca bir firma kaybolmuyor, yüzlerce insanın ekmek teknesi kayboluyor, önce bir şehir sonra bir ülke kaosa sürükleniyor. Onun için üretimin sürekliliği gerekiyor. Uygulanan ekonomik politikalardan dolayı ciddi bir daralma var ve firmalar bankalardan kredi alamıyor. Buna çok hızlı ve acil çözüm bulunması gerekiyor. Bankalar bekledikleri faizleri bulamadılar. 25-30 bandında bekliyorlardı. Onun için bankalar muslukları açmadılar. Zarar ettiklerini düşünüyorlar herhalde. Ama devam eden bir üretim var. Firmalar maaş ödeyecek, diğer ödemelerini yapacak. Ama finansa ulaşamıyor. Son dört beş aydır yaşanan süreç üreticinin boğazını sıkmaya başladı. Önümüzdeki süreçlerde daha ciddi sıkıntılar olur diye düşünüyorum.”
SEFERBERLİK ÇAĞRISI
Süleyman Akçin sanayicinin desteklenmediğini belirterek şöyle devam etti: “Lafta destek var ama gerçekte yok. Birde sıkı para politikasına geçilmiş durumda ve bu bir anda olan bir durum ve bu da sanayicileri zor durumda bırakıyor. Benim tek bir önerim var. Ben üreticiyim, ihracat da yapıyorum, ithalat da yapıyorum, iç piyasaya da çalışıyorum, üretiyoruz yani. Söylediğim gibi Türkiye’nin bulunduğu lokasyon çok iyi bir lokasyon. Hemen etrafımızda Ortadoğu, Kuzey Afrika, Avrupa, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri var. Türkiye’nin bu darboğazdan çıkmasının tek yolu üretim seferberliğini başlatmak.”