22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık

Malezya yolculuğumuzla ilgili izlenimlerimizi yazmaya devam ediyoruz. Gezdikçe tanıyoruz. Sosyal medyadaki Malezya videolarına baktığınızda bu ülke ‘şeriat ülkesi’ diye olumsuz bir şekilde damgalanmış. Ancak Malezya’nın çok milletli ve çok dinli bir kültürü var…

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık... Malezya şeriat
EMRE ŞENBABAOĞLU

Malezya’da ilk günüm yolculukla geçtiği için şehirde gezmeye ikinci gün başlayabildim. Malezya’ya gelmeden önce Batu Mağaraları’na gitmek için yarım günlük bir tur satın almıştım. Selangor eyaletinde yer alan Batu Mağaraları Kuala Lumpur’a karayolu ile yarım saatlik bir mesafede. Bir Hindu tapınağı olan Batu Mağaraları, dünyanın en büyük mağara tapınağı. Tapınağın girişinde altın sarısı renginde çok uzun bir Lord Murugan heykeli var. Lord Murugan bir Hindu savaş tanrısı. Tapınağa rengarenk 272 merdiven basamağını tırmandıktan sonra çıkılıyor. Merdivenleri çıkarken insanlara zarar vermeyen ama onlardan yiyecek bekleyen maymunlarla karşılaştım.

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık - Resim : 1
Batu Mağaraları - Bir Maymun

Burası sadece Malezyalı Hindular için değil, dünya çapındaki Hindular için de dini açıdan önemli bir yer. Hindistan’ın önemli bir etnik grubu olan Hindu Tamiller, Tamil takvimine göre Tai ayında ve Gregoryen takvime göre ocak ve şubat aylarının arasında bir tarihte yer alan “Thaipusam Festivali”ni burada kutluyor.

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık - Resim : 3
Batu Mağaraları, Selangor Eyaleti

Thaipusam, Hindu savaş tanrısı Murugan'ın şeytan Surapadman’a karşı kazandığı zaferi anmak ve Murugan’ı onurlandırmak için kutlanıyor. Festivalin çeşitli ritüelleri var. Günahlarından arınmak isteyenler derilerini, dillerini veya yanaklarını şişlerle deliyor veya deldiriyor. Festivale katılanlar, nefislerini ve kibirlerini yok etmek ve Tanrı’ya teslim olmak için hindistan cevizlerini yere atıp kırıyor. Ritüeller içinde en çok bu hoşuma gitti. Bu festivale katılıp bu eylemleri yapan Tamiller hacı olarak kabul ediliyor.

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık - Resim : 4
Batu Mağaraları

MALEZYA DEVLETİNİN RESMİ DİNİ İSLAM ANCAK MALEZYA BİR DİN DEVLETİ DEĞİL

Batu Mağaraları’nı görünce Malezya’nın çok milletli ve çok dinli kültürünü yakından hissettim. Sosyal medyadaki Malezya videolarına baktığınızda ise Malezya Batı merkezci bir bakış açısıyla “şeriat ülkesi” olarak olumsuz bir şekilde etiketleniyor. Malezya’da Müslümanlar için şeriatın bazı kuralları uygulanıyor ancak bu Malezya’yı bir din devleti veya şeriat ülkesi yapmıyor. Budizm, Hıristiyanlık, Hinduizm, Taoizm ve Sihizm gibi dinler ülkenin belirli bölgelerinde ibadethaneleri ve cemaatleri ile varlıklarını sürdürüyor. Bu dinlere inanların hepsi uzun yıllardır birlikte ve barış içinde yaşıyor ancak Türkiye’de siyasete ve dünyaya yüzeysel bir şekilde bakan Batıcı liberal ve sözde Atatürkçü kesimler, sosyal medyada takipçi kazanmak isteyen fenomenler için Malezya bir şeriat ülkesi! Dünyaya sürekli Batı’dan bakan bu kesimlerin anlayamadığı şey Asya’nın zengin ve köklü medeniyetler birikiminin genel olarak barış içinde bir arada yaşamaya olanak tanıması.

Malezya’nın din devleti olup olmadığını anlamak için anayasasına bakmak bile yeterli. Şu anda parlamenter monarşi ile yönetilen ve federal bir devlet olan Malezya’nın Anayasasının 3. maddesinin ilk fıkrası “İslam, Federasyonun dinidir; ancak diğer dinler Federasyonun herhangi bir yerinde barış ve uyum içinde yaşanabilir” diyor. Anayasa’nın 11. maddesine göre, herkes “kendi dinini açıklama ve uygulama hakkına” sahip. Aynı maddenin üçüncü fıkrası, her dini gruba kendi dini işlerini yönetme; dini veya hayır amaçlı kurumlar kurma ve sürdürme; ve mülk edinme ve sahip olma ve onu yasalara uygun olarak tutma ve yönetme hakkı tanıyor. Bir tek 11. maddenin 4. fıkrası, “Eyalet yasaları ve Kuala Lumpur, Labuan ve Putrajaya Federal Bölgeleri ile ilgili olarak federal yasalar, İslam dinine mensup kişiler arasında herhangi bir dini doktrin veya inancın yayılmasını kontrol edebilir veya kısıtlayabilir” diyerek 1. fıkraya istisna getirmiş.

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık - Resim : 5
Batik desenli kumaş boyama

Hukuki açıdan bakacak olursak Malezya laik bir devlet değil ancak teokratik bir devlet de değil. 1988 yılında Malezya Yüksek Mahkemesi’nin (The Supreme Court of Malaysia) Che Omar Che Soh - Savcı davasındaki bir kararı da bunu doğruladı. Mahkeme, Anayasa’nın 3. maddesini yorumlayarak, İslam Federasyon’un resmi dinidir ancak bu İslam’ın en üstün kanun olduğu ve her kanunun İslam ile uyumlu olması gerektiği anlamına gelmez diyerek şeriat-laiklik tartışmalarına son noktayı koydu (Che Omar Che Soh v Public Prosecutor [1988] 2 MLJ 55). Bunlar, Türkiye’deki Batıcı aydınların ve Batı hayranlarının göremediği veya görmek istemediği hukuki gerçekler. Malezya’da şimdiye kadar ırksal veya dini açıdan çok büyük bir olay da yaşanmamış. Ülkede, Hıristiyanlar Noel’i, Hintler “Işık Bayramı” Divali’yi, Müslümanlar “Hari Raya Aidilfitri” olarak bilinen Ramazan Bayramını kutlayabiliyor. Kısacası, Malezya yazılı ve görsel basında ya da sosyal medyada yansıtıldığı gibi çok katı bir din devleti değil.

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık - Resim : 6
Batik desenli kumaş ve kıyafet imalathanesi

ŞERİAT-LAİKLİK TARTIŞMALARININ YAPAYLIĞI

Malezya’daki laiklik ve İslam tartışmalarına baktığımda Türkiye ile Malezya arasında bazı benzerlikler görebiliyorum. Bu tartışmaları Türkiye’de de, Malezya’da da genellikle emperyalizm ve onun güdümündeki çevreler çıkarıyor. Malezya’nın İngiliz sömürgeciliğinden kurtularak bağımsızlığını kazandığı 1957’den 1970’e kadar ülkeyi yöneten kurucu Başbakan Tunku Abdul Rahman, bu konuda 1984 yılında yazdığı “Merdeka'dan önceki ve sonraki hayat” (Life before and after merdeka) adlı makalesinde: “[Malezya] farklı etnik gruplardan insanların en iyi anlayış ve iyi niyetle bir arada yaşadığı çok ırklı bir millettir. Malaylar, Malay olmayanların desteği olmadan, [İngiliz sömürgecilerinin] böl-yönet engellerini asla aşamayacağımızın ve bağımsızlığı kazanamayacağımızın farkındadır. Bu nedenle birbirlerini yurttaş olarak kabul etmişler ve birbirleriyle barış içinde yaşamaktadırlar.” demiş. (The Sunday Star, 15 Ekim 1984).

Abdul Rahman’ın işaret ettiği böl ve yönet politikası, geçmişte emperyalizm tarafından birçok ülkeyi bölmek ve onları daha kolay bir şekilde yönetmek için uygulandı ve Irak ve Suriye gibi ülkelerde hala uygulanmaya devam ediyor. Malezya’yı da sürekli farklı milletler ve dinler arasında bölünmüş gibi göstermek isteyen aynı emperyalizm. Bu bağlamda, Tunku Abdul Rahman’ın laiklik ve İslam tartışmalarına son noktayı koyan meşhur sözlerini tekrar hatırlamakta fayda olduğunu düşünüyorum: “İslam devleti hakkındaki tüm konuşmalar boş bir hayalden ibaret. Aklı başında hiç kimse, siyasi yönetimini dine dayandıran bir milleti kabul etmez ve Malezya gibi çok ırklı ve çok dinli insanların olduğu bir ülkede İslam Devleti’ne yer yoktur”. (Tunku Abdul Rahman, Political Awakening, 1986, s. 105). 2009-2018 yılları arasında Malezya’nın başbakanı olan Necip Rezak 2007 yılında Malezya başbakanı yardımcısı iken “İslam resmi din ve biz bir İslam devletiyiz” deyince ülkede şeriat-laiklik tartışmaları yeniden başlamıştı.

Benzer tartışmalar 2007 yılında Hürriyet’ten Ayşe Arman’ın Prof. Şerif Mardin ile yaptığı söyleşide “Türkiye Malezya olur mu?” sorusundan sonra Türkiye’ye de sıçramıştı. Batıcı, liberal ve İkinci Cumhuriyetçi bir aydın olan rahmetli Mardin, Malezya olmayız diye bir söz veremem diyerek kapıyı açık bırakan bir cevap vermişti. Devletin karşısına sivil toplumu koyan ve tarihi sınıfsal temelde okumaktan kaçan Mardin’in ortaya attığı merkez-çevre modeline göre Türkiye daha demokratik olabilmek için taşralı muhafazakarların, tarikatların ve cemaatlerin içinde olduğu çevreyi merkeze ve elitlere karşı güçlendirmeliydi. Türkiye’ye sözde İslami sivil toplumculuk gömleği yanlış bir şekilde Malezya model alınarak giydirilmeye çalışılıyordu. Açıkçası gerçek bir aydının ne Türkiye Malezya olur ne de Malezya Türkiye olur demesi gerekirdi çünkü tarih boyunca iki ülkenin iç ve dış dinamikleri çok farklı bir şekilde gelişti.

BATİK DESENLİ KUMAŞLAR, SÖMÜRGECİLERİN İŞTAHINI KABARTAN KALAY MADENİ VE KAUÇUK

Kuala Lumpur gezime tekrar dönmek istiyorum. Batu Mağaraları’ndan sonra yarım günlük turum kapsamında Selangor eyaletinde bir batik desenli kumaş ve kıyafet imalathanesine uğradık. Batik bir kumaş boyama tekniği olarak Endonezya’da ortaya çıkmış ama zamanla Malezya’nın milli kültürünün bir parçası haline gelmiş. Batik kumaş boyama tekniğini gördüm ve hatta bir kumaştaki deseni kendim boyadım. Batik boyama tekniğinde kumaş üzerine balmumu ile desenler çiziliyor ve balmumu bu desenler arasında bir direnç görevi görerek farklı renkteki boyaların birbirine karışmasını önlüyor. Birbirinden güzel batik desenli kıyafetlerden insan gözünü alamıyor.

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık - Resim : 7
En büyük kalay bardağı

Batik imalathanesinden çıktıktan sonra Royal Selangor isimli bir kalay fabrikasına uğradık. Fabrikanın girişinde Royal Selangor tarafından 1985 yılında yüzüncü kuruluş yıldönümlerini kutlamak için yapılan ve Guinness Rekorlar Kitabı’na giren 1,557 kg ağırlığındaki dünyanın en büyük kalaylı bira bardağı var. Burada fabrikanın müzesinde fabrikanın tarihi ve kalay madenciliği hakkında çok değerli bilgiler edindim.

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık - Resim : 8
Royal Selangor Kalay Fabrikası

Malezya’nın sömürgeleştirilmesinde kalay madeninin çok önemli bir rol oynadığını bu fabrikayı gördükten sonra daha iyi anladım. Fabrikayı Yong Koon isimli bir Çinli kurmuş ve fabrika zamanla ülkenin ve dünyanın en önemli kalay üreticisi haline gelmiş. Fabrikada kalaya, antimon ve bakır metallerini ekleyerek kalaylı (pewter) denen bir alaşım elde ediyorlar ve kalaylı eşyalar üretiyorlar.

Malezya'daki en eski madencilik türlerinden biri kalay madenciliği 1820’lerde Perak'ta ve 1824’te Selangor’da başlamış. Kalay madenciliği ülkeye birçok Çinli göçmenin gelmesine yol açmış. İngilizler, 1824’te İngiliz-Hollanda Antlaşması ile Malaka’yı Hollandalılardan aldıktan sonra ele geçirdikleri Penang, Malaka ve Singapur'un idaresini merkezileştirip 1826 Boğaz Yerleşimleri’ni kuruyor. 1826’dan 1957’ye kadar sürecek olan Malezya’daki İngiliz sömürgeciliği döneminde İngilizler ekonomik ve siyasi güçleri sayesinde zengin kalay madenlerinin dışında kauçuk ve palmiye yağı ile ilgili tarımsal işletmeleri de işletmişler. Dr. İsmail Yalçın “Türkiye Malezya Olur mu?” kitabında İngiliz sömürgeciliği döneminde Malaylara sadece küçük pirinç tarlalarının, küçük kauçuk ve palmiye yağı tarım işletmelerinin ve balıkçılık faaliyetlerinin bırakıldığını yazıyor.

Franklin White, 1940 verilerine göre İkinci Dünya Savaşı öncesinde Malay kalayının çoğunun başta İngiliz şirketler olmak üzere Avrupalı şirketler tarafından çıkarıldığını belirtiyor (Franklin White, Miner With a Heart of Gold: Biography of a Mineral Science and Engineering Educator, s. 85). İkinci Dünya Savaşı, sonrasında ağırlaşan ekonomik sorunlar, yüksek enflasyon ve düşük ücretler, Malezya’nın kauçuk ve kalay kaynaklarının İngilizler tarafından sömürülmesi, Malezya’nın İngiltere’den bağımsız olması için mücadele eden Malaya Komünist Partisi’ne bağlı Malaya Ulusal Kurtuluş Ordusu’nun (MUKO) ortaya çıkmasına yol açmıştı. 1952’de İngiliz Lord Ogmore Malezya’yı kauçuğu ve kalayından dolayı “Güneydoğu Asya'daki en büyük maddi ödül” olarak tanımladı ve “Malaya olmadan ve onun kalay ve kauçuktan kazancı olmadan ne yaparız bilmiyorum” diyerek İngiltere’nin politikasını açık bir şekilde dile getirdi. (Mark Curtis, Britain’s Forgotten War For Rubber, https://www.declassifieduk.org/). Bu koşullar altında ortaya çıkan MUKO, 1948’den 1960’a kadar Britanya İmparatorluğu ve onların sömürgesi altında olan Malaya Federasyonu güçlerine karşı mücadele verdi ancak 1957’de Malezya’nın İngiltere’den bağımsızlığını elde etmesi sonrası ülkede etkisini yitirdi ve Tayland sınırına çekildi. Bu savaş sırasında Britanya güçleri gerek gerillalara gerekse sivil halka karşı birçok savaş suçu işledi, katliamlara ve yargısız infazlara imza attı. Medeni Batı dünyası bu savaş suçlarının soruşturulmasını engelledi ve bunlar zamanla unutuldu.

İşte Malezya denilince nedense ülkenin geçmişindeki sömürgeciliğin ortaya çıkardığı bu sömürü ve adaletsizlik anlatılmıyor ama sürekli Malezya’nın İslami kuralları konuşuluyor. Kalay fabrikasını ziyaret etmem Malezya’nın geçmişte maddi olarak nasıl sömürüldüğünü daha iyi anlamama ve bölgedeki sömürgecilik tarihine daha büyük ölçekte bakmama fırsat sağladı.

KUALA LUMPUR’DAKİ İKİ ÖNEMLİ MÜZE

Kalay fabrikasından sonra turumuz bitmişti ve özgürdüm. Daha sonra “Malezya Milli Müzesi”ne gittim. Müze, Malezya’nın tarihini ve kültürünü tarih öncesi dönemden günümüze kadar çok iyi bir şekilde özetliyor.

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık - Resim : 9

1400-1511 yılları arasında hüküm süren Malaka Sultanlığı’nın tarihinin ve bu sultanlıkta Müslümanlığın yayılış hikayesinin anlatıldığı sergi çok ilgi çekiciydi. Tunku Abdul Rahman’ın 31 Ağustos 1957'de Kuala Lumpur’daki Merdeka Stadyumu’nda Malezya’nın bağımsızlığını sağ elini havaya kaldırarak ilan ederken çekilen fotoğrafı çivi gibi hafızama çakıldı.

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık - Resim : 10
Tunku Abdul Rahman, 31 Ağustos 1957, Merdeka Stadyumu, Bağımsızlık İlanı

O gece binlerce Malay, Çinli ve Hint, stadyumda “bağımsızlık” anlamına gelen “Merdeka” kelimesini yedi kez haykırmış. Duygulanarak içimden “Merdaka” dedim ben de.

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık - Resim : 11
Malezya Milli Müzesi

Malezya Milli Müzesi’nden çıktıktan sonra Güneydoğu Asya’daki en büyük İslam sanatları müzesi olan “Malezya İslami Sanatlar Müzesi”ni gezdim.

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık - Resim : 12
Malezya İslami Sanatlar Müzesi

1998’de açılan müzede yedi binden fazla eser bulunuyor. Müzede Türkiye’den de eserler var. Dünyada Müslümanlığın yayıldığı tüm yerlerde yazılan Kuran-ı Kerimler, el yazmaları ve bilimsel eserler beni çok etkiledi. Matematik, astronomi ve tıp alanındaki eserler İslam medeniyetinin bilime verdiği önemi gösteriyor.

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık - Resim : 13

İran edebiyatının en büyük eserlerinden Firdevsi’nin Şehname’sini görmek beni çok heyecanlandırdı.

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık - Resim : 14
Şahname

Hindistan sergisinde Türk-Moğol kökenli Babürlülerle ilgili minyatürler var. Hindistan'ın Babür İmparatoru Şah Cihan’ı bir güreş maçı izlerken tasvir eden minyatür görülmeye değer. Çin sergisinde, Çin’deki Müslümanların ürettiği hat sanatı eserleri ve yazdığı Kuran-ı Kerimler sergileniyor.

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık - Resim : 15
Malezya İslami Sanatlar Müzesi - Yemenli, Mısırlı, Ummanlı ve Malezyalı gençlerle fotoğraf

Diğer sergilerde, silahlar ve zırhlar, seramikler, madeni paralar, mücevherler, ahşaplar ve tekstil ürünleri sergileniyor. Tekstil bölümünde Türk halılarını görebilirsiniz. İslami Sanatlar Müzesi beni son derece etkiledi.

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık - Resim : 16
Malezya Milli Camisi

Akşam olurken Malezya Milli Camisi’ni gezdim ve oradan Çin Mahallesi’ne gittim.

Malezya İzlenimleri-2! Batı merkezci İslam algısı, sömürgecilik ve bağımsızlık - Resim : 17
Malezya Milli Camisi (içeriden)

Çin Mahallesi’nde bir Hindu tapınağını ziyaret ettim. Kuala Lumpur’da Malezya’nın çok milletli ve dinli yapısını yakından görerek ve hissederek tarih ve kültür dolu muhteşem bir gün geçirdim.

Malezya