Malı mülkü bağı bahçesi Görev Vakfı’na

Görev Vakfı, büyük atılım içinde! İlk bin üyesini tamamlayıp büyük projeleri hayata geçirmek için atağa kalktı. Vakfı ayakta tutacak olan yine yüzyılların imece geleneği, yine omuz omuza toplanacak bağışlar. Kimi evdeki ununu, kimi evini, kimi hayatını ortaya koyuyor bu kutlu davada. İlk bağışçılardan biri de, Ethem Bey ile Hatice Kübra Dülgeroğlu çifti. Ethem Bey, aynı zamanda Vatan Partisi Havran İlçe Başkanı. Karı koca; mal mülk, bağ bahçe tüm birikimlerini Görev Vakfı’na bağışlamışlar. Ethem Bey’i aradık, nedir bu işin hikmeti, diye soracaktık. İşinin, toprağının, zeytinin başındaymış, “Zeytin sıkıyorum, daha sonra görüşelim“ dedi. Akşam yemeğinden sonra telefonun bir ucunda o, bir ucunda biz, çaylarımızı içerken sohbet ettik, Görev Vakfı’na bağışın sebebi hikmetini sorduk.

12 EYLÜL GÜNLERİNİN CHP’LİSİ

• Sizi Görev Vakfı’nın Huzurevi projesinden tanıyoruz. Geniş ve kıymetli arazinizi bağışlamışsınız, eşsiz bir tesis inşa edilecekmiş üzerinde. Bu zamanda herkes mal mülk için birbirine girerken, böyle bir gani gönül… Kimsiniz? Ne iş yaparsınız? Kendinizi anlatır mısınız bize?

Balıkesir’in Havran Küçükdere köyünde doğdum, burada büyüdüm. Toprakla uğraşıyorum. Ana gelirimiz zeytincilik. Ana babadan kalma yerlerimiz var, ama kendim de aldım. Bu sene zeytinimiz az. Daha önce kalibre iri zeytinleri satıyorduk, inceleri de yağlıktır, yağ yapıp satıyoruz. Bu sene sadece yağa çalışıyoruz, çünkü sofralık zeytin yok denecek kadar az.

"Ne kadar arazi bağışladın derseniz, ben bunları konuşmak istemiyorum. Tahmini 100 dönüme yakındır, bir de oturduğumuz ev var. Burhaniye’de tek arazi, çoğu Havran’da. Huzurevi’ne 1800 metrekare ayrılacak."

ZİRAAT OKUMAK İSTEDİ AMA...

• Hep toprakla uğraştınız, okul?

Liseyi bitirdim, üniversite sınavlarına girdim, 12 Eylül dönemiydi... Ziraat okumak istiyordum, puanım yetmedi. Buca Eğitim Fakültesi’ni kazandım… Bir ablam var, bizim burada ’Bir evin oğlu‘ derler, tek erkek çocuğuyum. Babam üniversiteye gitmemi pek istemedi, ortalık karışıktı. O zaman da siyasetin içindeydim. Babam korktu göndermedi.

• Kaç yaşındasınız? Hâlâ işinizin başındasınız…

1962 doğumluyum.

• Siyasetle ilginiz ne düzeydeydi? Solcuydunuz herhalde…

Rahmetli babam, dedem sofrada, sürekli siyaset, hükümetler ve Atatürk, İsmet İnönü konuşulurdu. Büyükbabam ‘Gazi’ denince başlardı ağlamaya. İnönü denince başlardı ağlamaya. Mutluluk gözyaşıydı onunki, çok severdi. Bizdeki Atatürk sevgisi çocukluktan kalan bir etki. İlkokuldayken, öğretmen sorar: Türkiye’nin Cumhurbaşkanı kim? Ethem parmağını kaldırır, İsmet İnönü der. Yok Cevdet Sunay! Atatürk o kadar yerleşmiş ki beynimize. Başbakan kim? İsmet İnönü! Daha ilkokul 3. Sınıftayım. Öğretmen, ‘Otur yerine, Demirel‘ diyor. Sanırım sağcıydı herhalde…

• Esas aileden Atatürkçülük işledi öyle mi?

Benim lisede 4 öğretmenim vardı. Üçü rahmetli oldu. Onların bizde büyük emeği var. Emperyalizme karşı dik durmak, bağımsızlık ve vatan sevgisini onlar bize aşıladı.

DOĞU BAŞKANI ÇOK SEVEN FANATİK CHP’Lİ

• O dönem sol içinde neredeydiniz?

2012’ye kadar CHP‘liydim. Burhaniye’de, Erdal İnönü ve Deniz Baykal zamanında 17-18 yıl CHP ilçe yönetimindeydim. 2012‘de gidişini beğenmedim. 2012’nin 4 Haziranı'nda istifa ettim.

Bir müddet üye olmadım ama İşçi Partisi’ne, şimdiki Vatan Partisi tabi...

• Aklınızda, çevrenizde hiçbir istifham olmadı mı? Endişe?

Oldu tabi, olmaz mı. Bazı CHP’liler aramıza mesafe koydular, hatta ilişkiyi kesenler oldu. Babam da fanatik CHP’liydi, ama Doğu Başkanımızı çok severdi. ‘Baraja takılmasa oy veririm’ dediği olmuştu. Öyle CHP’li ki, öldükten sonra ben Vatan Partisi deyince, bana ‘Babanın kemikleri sızlayacak’ diye tepki gösterdiler. Ben de onlara, ’Babam CHP’nin şimdiki halini görse, ben de hâlâ CHP’de olsam, o zaman kemikleri sızlardı‘ diyorum. Doğu Başkan'ı, Parti'yi niye daha önce keşfetmedim diye üzüldüğümü, söylemeliyim.

AYDINLIK İLE TANIŞMANIN ETKİSİ

• Nasıl yollarınız kesişti? Aydınlık’ın bir etksi olduğunu söylemiştiniz?

Ben okumasını seven bir insanım. 2011-2012 başı, Havran’da sürekli gazete aldığım bir arkadaş var. Her gün ondan Cumhuriyet gazetesi alıyorum. Bir gün bana ‘Bak Aydınlık çıktı, al oku' dedi. Daha önce haftalık zamanındaymış, hiç okumuşluğum yoktu. Aldım, okudum gazeteyi, tam halka hitap ediyor. Vatan Partisi’ni bulmamda da etkisi oldu tabii.

• Görev Vakfı’na bağış kararını nasıl verdiniz?

Ben daha Partili olmadan önce eşimle ‘bu malı ne yapacağız?’ diye konuşuyorduk. Bizim çocuğumuz yok, bu malı yeğenlerimize de bırakabilirdik ama istemedik. Hem eşimin hem benim yeğenlerimizi topladık, karşımıza aldık. ‘Bizim malımıza güvenmeyin. Bir çocuğumuz olduğunu kabul edip ona göre hareket edin‘ dedik.

Ethem Dülgeroğlu: Gençlere devredeceğim, ben çalışamasam bile ayağım toprağa basmadan olmaz. Toprak benim için çok önemli. Mayamız ordan ekmeğimiz ordan.

GENÇLERİ TANIDIKTAN SONRA VERİLEN KARAR

Partili olduktan sonra TGB’li çocuklarımıza Öncü Gençlerimize çok güvendik, onların bende çok etkisi oldu. Eşimle karar verdik. Biz bunları Görev Vakfı’na verelim, diye karar aldık. Ulusal Kanal’ımızı çok seviyoruz, Aydınlık’ımızı çok seviyoruz, Teori dergimizi de öyle... Elimizden geldiğince takip etmeye çalışıyoruz. Görev Vakfı’na verelim, ben elim ayağım tuttukça, işleyebildiğim kadar toprağı işleyeyim. Ben artık ne zaman çok yorulmaya başlayacağım, ondan sonra devredeceğim. Elimi çekince TGB’li çocuklarımız gelsin çalışsın o bahçelerde, benim köyümü, komşu köylerimizi örgütlesinler. Hem çalışsınlar hem üretsinler hem de insanları bilinçlendirsinler. Aydınlık’ı daha fazla okutsunlar, Ulusal Kanal’ı daha çok izletsinler. Buradaki insanlarımızla arkadaşlık kursunlar. Bunları düşündük.

Şimdi Vakfımız, hem huzurevi hem üniversite hem de burs projesini gerçekleştiriyor. Çok mutluyuz, huzurevinde kalanların torunları Asya Çağı Üniversitesinde okuyacak.

BAĞIŞ YAPMAK İÇİN:

Hesap adı: İletişim Gönüllüleri ve Görevlileri Vakfı

IBAN numarası: TR78 0001 5001 5800 7304 7875 29

Banka Adı: Vakıf Bank

Telefon: 0535 055 98 83