22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Maliyetler düşürülmeden raflara ucuzluk gelmez

‘Dünya büyük bir gıda krizinin eşiğindedir. Kendine yetemeyen ülkeler bu krizi atlatamayacaktır. Paramız olsa bile gıda bulamayacağımız bir döneme giriyoruz. İthalatla ülkeyi doyurma imkânı kalmadı. Acilen tarımda üretim seferberliği ilan edilmelidir.’

Maliyetler düşürülmeden raflara ucuzluk gelmez
A+ A-
YURT HABERLERİ

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, mart ayı üretici market fiyatlarında yaşanan değişimleri, Ramazan ayı öncesi fiyatları, girdi fiyatlarındaki anormal artışların üretici ve tüketici fiyatlarına yansımalarını değerlendirdi. Bayraktar, fiyat artışlarının nedeninin, mazot, gübre, elektrik, tohum, ilaç ve yem fiyatlarındaki anormal artışlar olduğuna dikkat çekti, “Tüketicilerin, üretici maliyetleri düşürülmeden ucuz gıdaya erişme imkânı kalmadı” dedi.

Mart ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla elmada yüzde 456.81 oranında olduğunu belirten Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üreticide 2 lira olan elma 11 lira 14 kuruşa, 1 lira 70 kuruş olan limon 7 lira 92 kuruşa, 2 lira 90 kuruş olan marul 12 lira 22 kuruşa, 1 lira 14 kuruş olan maydanoz 4 lira 59 kuruşa, 8 lira 18 kuruş olan yeşil mercimek 28 lira 76 kuruşa, 4 lira 75 kuruş olan salatalık 16 lira 57 kuruşa satıldı.”

34 ÜRÜNDE FİYAT ARTIŞI

TZOB’un araştırmasına göre mart ayında markette en fazla artan ürün yüzde 157.55 ile kuru soğanda oldu. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 74.58 ile karnabahar, yüzde 62.59 ile kuru kayısı, yüzde 50.43 ile patlıcan, yüzde 49.61 ile domates, yüzde 49.55 ile sivri biber, yüzde 43.55 ile elma, yüzde 42.07 ile yeşil soğan takip etti.

‘DOĞRU STRATEJİYLE ÜRETMELİYİZ’

Mart ayında üreticide birçok ürünün fiyatları artmadığını, hatta 10 üründe fiyat değişikliği bile yaşanmadığını, 32 ürünün 6’sında ise fiyat düşüşü yaşanmadığını belirten Bayraktar, “Buna rağmen marketlerde neredeyse her üründe fiyat artışı yaşandı” dedi.

Bayraktar, Dünya’nın büyük bir gıda krizinin eşiğinde olduğunu, kendine yetemeyen ülkelerin bu krizi atlatamayacağını ifade ederek, “Paramız olsa bile gıda bulamayacağımız bir döneme giriyoruz. İthalatla ülkeyi doyurma imkânı kalmadı. Acilen tarımda üretim seferberliği ilan edilmelidir. Tarımsal üretimi artırmak için doğru bir strateji izleyerek üreticiye gerekli destekler verilmeli, yeterince üretmesi sağlanmalıdır” diye konuştu.

ÜRETİCİ MALİYET BASKISINDAN BUNALDI

Bayraktar, üretici fiyat artışlarının nedeninin, mazot, gübre, elektrik, tohum, ilaç ve yem fiyatlarındaki anormal artışlar olduğuna dikkat çekti, “Üretici maliyetleri düşürülmeden raflara ucuzluk gelmez” dedi. Bayraktar, şöyle devam etti: “Üründeki fiyat artışlarına rağmen üretici zor durumdadır. Çünkü girdi fiyat endeksi ile tarımsal üretici fiyat endeksleri arasında, üretici aleyhine giderek artan büyük fark var. Üretici maliyet baskısından bunaldı. Maliyetlerini fiyatlara yansıtamıyor. Üreticiye verilecek destek, aynı zamanda tüketiciye verilecek destektir. Tüketicilerin, üretici maliyetleri düşürülmeden ucuz gıdaya erişme imkânı kalmadı. Üreticimizi destekleyerek, moralini yüksek tutalım. Üretimden kopmasın. Ürün ithal etmek zorlaştı. Üretici ithal etmek ise imkansızdır. Üreticimizin kıymetini bilelim.”

ÜRETİCİYE GÜBRE ŞOKU

Mazot fiyatlarının son bir yılda yüzde 249 oranında arttığını, tarımsal faaliyetlerinin sürdürebilmesi için çiftçinin kullandığı mazottan vergi alınmaması çağrısı yapan Bayraktar, artan gübre fiyatlarının da üretimi olumsuz etkileyeceğini bildirdi. Bayraktar, girdi fiyatlarındaki anormal artışları da şöyle değerlendirdi: “Geçen yılın mart ayına göre ise son bir yılda, üre gübresi yüzde 344, amonyum sülfat gübresi yüzde 311, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 291, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 249, DAP gübresi ise yüzde 233 oranında yükseldi. Hala üst gübresini atamayan, yeni ekilen veya ekilecek ürünler için gübre satın almayı bekleyen üreticilerimiz, üretim sezonunun başından itibaren hayal kırıklığı yaşıyor. Bu durum karşısında üreticilerimiz üretim planlarını değiştirerek gübre kullanmamaya veya daha az gübre isteyen ürünlere yönelecektir. Her iki durumda da kaybeden taraf üreticilerimiz olacaklardır. Diğer yandan azalan tarımsal üretim, gıdaya erişimde artan fiyatlardan dolayı tüketicimize daha fazla bir yük bindirecektir. Türk çiftçisini yıllık yüzde 344 oranında fiyat artışına mahkûm etmek ülke tarımına, ekonomisine, üreticisine ve tüketicisine ihanettir.”

‘DESTEKLER ARTIRILMALI’

Bayraktar, çiftçinin taleplerini şöyle sıraladı: “Üreticilerimizin önümüzdeki aylarda yeterli gübre kullanabilmeleri için gübre fiyatları bir an önce makul seviyelere çekilmeli, verilen destekler artırılmalıdır. Gelecek aylarda gübre kullanması gereken üreticilerimizin, acil nakit desteğine de ihtiyacı vardır. Özellikle 2021 yılı destek ödemelerine ilave edilen dekara 50 liralık girdi desteği daha fazla geciktirilmeden, bir an önce çiftçilerimize verilmelidir.”

‘ELEKTRİK FİYATLARI İNDİRİLMELİ’

Elektrikte indirim bekleyen üreticilerin büyük bir hayal kırıklığına uğradığını da ifade eden Bayraktar, “Acilen elektrikte uygulanmakta olan yüzde 8 KDV oranı artan maliyetler karşısında ezilen çiftçi için yüzde 1’e indirilmelidir. Elektrik mutlaka desteklenmeli, tarifede ciddi bir indirim yapılmalıdır” çağrısı yaptı.

Besi yeminin son bir yılda yüzde 129, süt yeminin ise yüzde 131 oranında yükselmesine de değinen Bayraktar, “Yem fiyatları ya 1.5 olan süt-yem paritesini sağlayacak şekilde düşürülmeli ya da bu pariteyi sağlayacak şekilde yem fiyatlarına destek verilmelidir” dedi.

TARIMSAL DESTEK ÖDEMELERİ BAŞLADI

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, 890 milyon 642 bin 249 liralık tarımsal destekleme ödemesinin çiftçi hesaplarına aktarmaya başladıklarını bildirdi.

Kirişci, konuya ilişkin Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "890 milyon 642 bin 249 liralık tarımsal destekleme ödemelerini 1 Nisan’dan itibaren çiftçilerimizin hesaplarına aktarmaya başlıyoruz. Çiftçilerimize hayırlı ve bereketli olsun" ifadesini kullandı.

Kirişci'nin paylaşımında, destek ödemelerinin ayrıntılarına dair bilgiler de yer aldı.

Buna göre, fındık alan bazlı gelir desteği olarak 844 milyon 463 bin 164 lira, sertifikalı tohum üretim desteği olarak 40 milyon 311 bin 785 lira, küçük aile işletmesi desteği olarak 3 milyon 899 bin 823 lira, sertifikalı fidan kullanım desteği olarak da 1 milyon 967 bin 477 lira ödenecek.

Tarımsal desteklerden 429 bin 885 kişi yararlanacak.

Gıda Türkiye Ziraat Odaları Birliği maaliyet pahalılık