Maraş uluslararası politikanın ilgi odağı
“KKTC Maraş’ta bir kumsal açtı, ancak bu uluslararası alanda tartışıldı, bir yönetimin düşmesine sebep oldu.” Alman 1. Kanalı ARD İstanbul muhabiri Karin Senz, Maraş’ta kumsalın açılmasının ne kadar önemli olduğunu böyle değerlendiriyor.
1974’TE BİR DEVİR KAPANDI
Senzi Avrupalı gözüyle Maraş’ın önemini şöyle tanımlıyor: “60’lı yıllarda Maraş, üç kilometre uzanan incecik kumlu sahili, gökmavisi denizi ile bir rüyalar sahili idi. Daha sonra 10 bin tatilcinin akın ettiği, yatak yığınlarının dizildiği kitle turizminin mekanı oldu. Elizabeth Taylor, Brigitte Bardot, Sophia Loren, Richard Burton gibi ünlüler burada tatil yaptılar. Turizm gelirlerinin yüzde 50’den fazlası buradan elde ediliyordu. 1974’te bu devir kapandı. Magosa ile birlikte kumsal da KKTC’nin denetimine geçti.”
Muhabire göre bu rüya şehri dikenli tellerin arkasında bir hayalet şehrine döndü. Şehre giriş iki taraf için de kapatıldı. Ancak bu kıyı şeridi unutulmadı. Kıbrıs sorunundaki görüşmelerin merkezinde yer aldı: “Özel konumu nedeniyle değerli bir pazarlık aracı oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Sabırlı olalım, Maraş KKTC’ye aittir' dedi. KKTC Başbakan’ı Tatar da yanında durdu. Böylece sahili tekrar açtılar. Bu olay sadece Kıbrıslı Rumların değil aynı zamanda kendi başkanları Akıncı ve Dışişleri Bakanı’nın suratına atılmış bir şamardı. Kendi dediklerine göre bu adımların öncesinden haberleri yokmuş.”
BATI ÖZERSAY'IN İSTİFASINDAN MEMNUN
Akıncı bu adımın demokrasi için şaibe ve Başkanlık seçimlerine bir müdahale olarak değerlendirdi. Bu adımın Akıncı’ya karşı Tatar’ı desteklemek için bir manevra olduğunu iddia etti. Kudret Özersay’ın istifası ile KKTC koalisyonu da bozulmuş oldu.
Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın bu adımı bir korsanlık olarak nitelendirip istifa etmesi Batı'da övgüyle karşılandı. Cumhurbaşkanı ve Türkiye’nin girişimci tavrı ise hukuk devleti kurallarının ihlali olarak nitelendirildi. Türk basınının bu duruma karşı çıkmaması da eleştirildi.
