Marlboro işçileri ‘mücadeleye devam’ dedi
Marlboro’nın İzmir Torbalı’daki fabrikasında sendikaya üye olduktan sonra işten çıkarılan işçiler, Philip Morris Genel Müdürlüğü önünde sendikalı çalışma ve insanca yaşanabilir ücret taleplerini yineledi. Gıda-İş Genel Başkanı Aslan, ‘Haftaya parlamentodayız!’ dedi
18 gündür sendikal hakları için eylemde olan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Gıda-İş üyesi Marlboro işçileri, Philip Morris Genel Müdürlüğü önünde taleplerini sıraladı. İşçiler adına açıklama yapan Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan, işvereninin sendikal örgütlenme çalışmasını engellemek için işçileri sürgün etmeye çalıştığını, 120 işçinin de hukuksuz bir şekilde işten çıkarıldığını ifade etti. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Onlarca yılını bu fabrikaya vermiş işçiler, işten atıldıktan sonra insanlık dışı davranışlarla karşı karşıya kaldılar. Fabrika içinde tuvalete girmeleri engellendi, su dahi verilmedi. Fabrika dışında bekleyen işçi arkadaşlarımızın getirdiği ekmek ve suların fabrika içindeki işçilere ulaşmasını engellediler.”
Aslan, işçilerin sendikadan istifaya zorlandığını şöyle aktardı:
“Fabrikada kurulan ikna odalarıyla işçiler sendikadan istifaya zorlandı, işçiler mobbing (bezdiri) ve her türlü baskıyla karşı karşıya kaldı. İçerdeki ve fabrika dışındaki işçiler birbirini görmesin diye fabrikanın tel çitleri bezlerle kapatıldı, tel çitler yükseltildi, fabrika adeta cezaevine dönüştürüldü.”
TALEPLER SIRALANDI
İşçilerin kıdem ve ihbar tazminatı verilmeden işten çıkarıldığı belirtilen açıklamada, işçiler haklarını alana kadar mücadelenin süreceği ifade edildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sessiz kalmamaları için çağrıda bulunan Aslan, “Yasaları uygulamakla sorumlu olanların sessizliği patronlara cesaret veriyor.” dedi.
Sendika, işverenin genel merkezine resmi başvuru yaptıklarını ancak hala olumlu veya olumsuz dönüş alamadıklarını da bildirdi. Talepler ise şöyle sıralandı:
- Atılan işçiler geri alınsın.
- Ücretler insanca yaşanabilecek bir seviyeye çıkarılsın.
- Zorunlu mesailer kaldırılsın.
- Tüm bezdiri ve baskı yöntemlerine son verilsin.
- Sendikalı ve iş güvenceli çalışma hakkı tanınsın.
‘ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA PARLAMENTODAYIZ’
Aydınlık’a değerlendirmede bulunan Seyit Aslan, uluslararası örgütlerle de iletişimde olduklarını, önümüzdeki hafta İsviçre ve Almanya’daki fabrikalardan da destek eylemleri geleceğini kaydetti. Aslan, şunları söyledi:
“Önümüzdeki hafta hem parlamentoda hem fabrika önünde çeşitli eylemler yapacağız. Gelecek hafta için grubu olan bütün siyasi partilerden ve Çalışma Bakanlığından randevu talep ettik. Buradaki keyfi duruma bir son vermelerini isteyeceğiz. Şu an fabrika yüzde 20-30 bandında bir üretimle devam ediyor. İçeride iş olmuyor çünkü işçiler huzursuz. Dışarıdaki arkadaşlarımızın direnişi devam ediyor, herhangi bir kopukluk söz konusu değil.”
Aslan, hukuki görüşmelerin başladığını paylaştı.
YİNE KOD 46
Sürgün edilen ve eyleme katılan işçilerden Ümit Topçu, sendikalı işçilerin 15 gün aralıksız çalıştırıldığını kaydetti. Topçu, daha önce yüz kızartıcı suçlarla işten çıkarılanlara daha yüksek ücretlerle tekrar iş başı yaptırıldığını bildirdi. Yaklaşık 30 arkadaşıyla beraber onayı olmadan Euroserve’in başka bir fabrikasına çalıştırılmaya gönderildiklerini aktardı.
Arkadaşlarının Kod-46 (Güveni Kötüye Kullanma, Hırsızlık Veya Sırların İfşa Edilmesi) ile işten çıkarıldığını ve bu nedenle işsizlik sigortasından faydalanamadığını, başka yerde iş bulamadıklarını aktardı.