Fransa’daki Türkler Talat Paşa’ya sahip çıktı

Uluslararası ilişkiler uzmanı Öznur Küçüker Sirene, heykelin açılış töreninin sembolik bir anlam taşıdığını söyleyerek, “Nisan ayında bizi yeni sürprizlerin beklediğine dair bir işaret olabilir.” değerlendirmesinde bulundu. Türk toplumunun önemli örgütlerinden Paris Anadolu Kültür Merkezi’nin başkanı Dr. Demir Fıtrat Önger ise Fransa’nın ‘soykırım iddialarının inkarına yönelik ceza yasası’ çıkarma girişimine karşı 4-5 kişi bir araya gelip dernek kurduklarını ve yasal mücadele verdiklerini, yasayı geri çevirdiklerini anlattı, “Biz maalesef burada en büyük desteği devletten almadık. Bilgilendirme faaliyeti çabalarımıza şimdilik lüzum yok dediler. Türkiye'den negatif cevap geldi.” dedi. Hükümete ve Dışişleri Bakanlığına serzenişte bulundu. Her iki isimle Dışişleri Bakanlığımızın ve Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımızın ne yapması gerektiği üzerine konuştuk.

‘NİSAN’DA SÜRPRİZLERİN İŞARETİ OLABİLİR’

Fransa’da yaşayan uluslararası ilişkiler uzmanı Öznur Küçüker Sirene, Fransa'nın Marsilya kentinde Soğomon Tehliriyan’ın heykeline açılış töreni düzenlenmesi sembolik bir anlam taşıdığını söyleyerek, “Nisan ayında bizi yeni sürprizlerin beklediğine dair bir işaret olabilir.” ifadelirini kullandı. Sirene’nin konuya ilişkin değerlendirmeleri şöyle: “Fransa, 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanıyan bir ülke. Ayrıca ülkede ‘soykırım iddialarının inkarına yönelik ceza yasası’ çıkarma girişimi de olmuş, fakat bu Fransa Anayasa Mahkemesi tarafından ifade özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle iptal edilmişti. Son jeopolitik gelişmeler ışığında söz konusu heykelin de açılışını göz önünde bulundurursak bu yasa tekrar gündeme getirebilir.”

‘BAKANLIĞIMIZIN TEPKİLERİ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR’

Bunun temel olarak üç sebebi olduğunu söyleyen Sirene, o sebepleri şöyle sıraladı: “Birincisi, Fransa'da siyaset, medya ve ekonomi dünyasında oldukça güçlü olan Ermeni diasporasının bir bölümünün Türkiye karşıtı faaliyetleri. İkincisi Fransa'nın Türkiye ve Rusya ile rekabetinde Ermenistan ile bağlarını daha da güçlendirme isteği. Bu bağlamda geçen haftalarda iki ülke arasında savunma alanında birçok anlaşma imzalandı. Üçüncü neden olarak da Fransa'da yaşayan ve sayıları yaklaşık 800 bini bulan Türk diasporasının siyasi meselelere temkinli yaklaşımı, ilgisizliği ve tek çatı altında toplanamaması nedeniyle Fransa'da bu tür meselelerde hak ve tezlerimizi savunacak kişi ve derneklerin çok az sayıda olmasını sayabiliriz.

“Macron, 24 Nisan'ı ‘Ermeni soykırımını anma günü’ ilan etmişti. Bütün bu gelişmeler, Nisan ayında bizi yeni sürprizlerin beklediğine dair bir işaret olabilir. Bu noktada Dışişleri Bakanlığımızın girişimleri ve Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımızın tepkileri büyük önem taşıyor. Çünkü bugün Fransa'da hayata geçen uygulamalar yarın Türkiye'nin menfaatlerine zarar vermek isteyen bütün Batı ülkelerine yayılabilir.”

‘DERNEK KURUP 2 KEZ AYM’DEN ÇEVİRDİK’

Paris Anadolu Kültür Merkezi Başkanı Dr. Demir Fıtrat Önger ise soykırım yalanlarına karşı mücadelede devletten yeteri kadar destek göremediklerini anlatarak, geçmişten bu yana verdikleri mücadeleyi şu sözlerle anlattı:

“Biliyorsunuz negasyon (soykırım) kanunu çıkarmak üzereydiler Fransızlar. ‘Soykırım olmadı’ dediğimizde bir sene hapis ve 20 bin Euro para ceza çıkacaktı. Bu kanuna karşı kurmuş olduğumuz bir dernekle beraber ve Fransız Anayasa Mahkemesi'nden bunu iptal ettirdik iki kere. Türk-Fransız ilişkilerini de zehirlemektedir bu problem. Fransız ortaokul tarih kitaplarında 1915 olaylarının objektif kriterlere göre konuşulması için Fransa Milli Eğitim Bakanlığı'nı mahkemeye verdik. Öğrenciler arasında bir problem olmadığı gerekçesiyle kanuni girişimiz netice vermedi.”

‘DEVLETİMİZ MAALESEF DOĞRU DÜRÜST EĞİLMEDİ’

“Ermeni diasporasının Fransız siyasetindeki etkisini göz önüne almamız lazım.” diyen Dr. Önger, “Maalesef biz buradaki toplumumuzu bilgilendirmek için bir hareket yapamıyoruz. Devletimiz, yalnız bugünkü hükümet değil, bundan önceki hükümetler de bu konuya doğru dürüst eğilmedi. Şimdi bu olaylar artıyor. Buradaki Türk toplumu bu konuda tamimiyle bilgisiz. Karşı taraf ise ilkokuldan itibaren maalesef ayrımcılık zehrini akıtıyor. Bunlar olacak şeyler ama heykel dikilince mi uyanıyoruz? Fransa'daki Türk toplumu 720 bin kişi. Maalesef daha Fransa'nın siyasi partilerinin içinde değiliz. Onun için eğitim, eğitim, eğitim.

‘TÜRKİYE'DEN NEGATİF CEVAP’

“3 ay önce ‘buradaki derneklerde bir seri toplantılar yapalım, vatandaşlarımızı, bilgilendirelim’ diye bir girişimde bulunduk. Türkiye'den negatif cevap geldi. Burada eğitim müşaviriyle konuştuk, ‘şimdilik lüzum yok’ dediler. Yani biz maalesef karşı tarafın yaptığı hareketleri izliyoruz. Çünkü buna önem vermiyoruz. Bunu hem hükümetimizden bahsediyorum, hem buradaki toplumun böyle bir problemi de yok açıkçası. Biz 4-5 kişi bu derneği kurup soykırım yasasını Anayasa Mahkemesi’nden çevirdik. Ama bize en büyük desteği devletten almadık, onu da altına çiziyorum. Burada ana problem toplumun bilgilendirmesi e organize olması. İnşallah bundan sonra birleşiriz.”