Marsilya’da suç işlendi! O heykel eninde sonunda kalkacak
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Talat Paşa’nın katilinin heykelinin dikilmesine tepki gösterdi. Marsilya’daki heykelin eninde sonunda kaldırılacağını söyleyen Perinçek, “Dikilen heykel, AİHM kararına aykırı. Hem de halkı kin ve düşmanlığa kışkırtmaktan suç işleniyor" dedi
Aydınlık Avrupa
Editor
Fransa büyük bir insanlık ayıbına imza attı. Hürriyet kahramanı Talat Paşa’nın katilinin heykeli dikildi. Marsilya’da Talat Paşa’nın şehit edilişinin yıl dönümü olan 15 Mart’ta terörist Soğomon Tehliriyan’ın heykelinin açılış töreni yapıldı. Tören Belediye Başkanı’nın davetiyle düzenlendi. Törene, Penne–sur–Huveaune Belediye Başkanı Nicolas Bazzucchi Departement, Metropole Başkanı Martine Vassal ve Marsilya'nın 11. ve 12. bölgelerinin Belediye Başkanı Sylvain Souvestre ve Fransız LR senatörü Valerie Boyer’in yanı sıra Ermeni lobisinden isimler katıldı. Heykelin açışı din adamlarını duaları ile başladı. Talat Paşa’nın katilinin heykelinin dikildiği törene çocuklarda getirildi.
Avrupa’da Ermeni soykırımı yalanını kazandığı zaferler ile tarihin çöplüğüne atan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, dikilen heykelle ilgili açıklamalar yaptı. Ulusal Kanal’da Çıkış Yolu programında konuşan Perinçek, şunları ifade etti:
TALAT PAŞA TÜRK TARİHİNİN ÖNEMLİ BİR ŞAHSİYETİDİR
“Biz Ermeni soykırımına karşı mücadele ederken komitemizin adını Talat Paşa Komitesi koyduk. Talat Paşa kim? 1. Dünya Savaşı'nda ülkemizin lideri, o zamanki başbakan. İttihat Terakki’nin bir numaralı lideri. 1908 devriminin önderi, Türk tarihinin çok önemli şahsiyetlerinden biri.
Talat Paşa bir posta memuru; posta memurluğundan o zamanki devrimci parti İttihat Terakki'nin lideri oluyor. İttihat Terakki bir model oluşturuyor. Ondan sonraki bütün devrimci partiler İttihat Terakki modeline göre kurulmuştur ve devam eder. Mustafa Kemal Atatürk de o İttihat Terakki'nin yöneticileri içerisindeydi. Talat Paşa'ya da büyük bir hayranlığı vardı. Talat Paşa 15 Mart 1921'de Berlin'de Charlottenburg'daki Hardenbergstrasse'de şehit edildi. Atatürk'ün gözyaşlarını tutamadığını herkes belirttir. Atatürk “memleket büyük bir evladını kaybetti” der.
Talat Paşa şehit edildiği zaman cebinden iki buçuk mark çıktı. Son derece mütevazı, alçak gönüllü biri. Talat Paşa ile ilgili çok hikaye var ama onun karakterini vermesi bakımından bir tanesini anlatayım. Sadrazam olduğu sırada İstanbul'da tabii harp yılları, halk için kara ekmek çıkıyor. Fakat zengin takım için beyaz ekmek var. Bir gün paşalardan biri Talat Paşa'ya, sabah kahvaltısı için beyaz ekmek gönderiyor. Talat Paşa o beyaz ekmeği kabul etmiyor. Halk kara ekmek yerken bu ülkenin paşaları o beyaz ekmeği yiyemez diye geri yolluyor.”
AİHM’DE ÜÇ ZAFER KAZANDIK
Siyasi planda neden sizin dışımızda kimse bu heykele tepki göstermiyor? sorusuna Perinçek şu yanıtı verdi:
“Bakın aynı şeyi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) sürecinde, Lozan'da, Berlin'de, Paris'te mitingler yaparken de yaşadık. O zamanda bizimle beraber olmadılar. Lozan'da gidip, “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır. Biz soykırımı yapmadık, vatanımızı savunduk” basın toplantısını yapmadan önce Sayın AK Parti Başkanı Tayyip Erdoğan'a, o zaman CHP Genel Başkanı olan Deniz Baykal'a ve MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye yazılı olarak, “Gelin hep beraber gidelim, İsviçre başkentinde oturalım ve Ermeni soykırımı yalandır diye bir basın toplantısı yapalım.” dedim. Türkiye'nin siyasi partileri olarak hiç kimse bizimle beraber gelmedi. Bırakın gelmemesini bizimle birlikte hareket eden milletvekillerini de uyardılar.
Ama bunlara rağmen biz gümbür gümbür o yürüyüşleri yaptık. İsviçre’de tutuklanmaları göze alarak yalanları çiğnedik. Gözaltına alındık ve yargılandık. Yargılandıktan sonra da İsviçre aleyhine mahkum olduk. İsviçre aleyhine, AİHM’de dava açtık. Bütün o süreçlerde, davayı açarken de, hep baltalandık. AİHM’de dava açacağımız zaman bize maalesef hükümetten, bakanlardan ve Dışişleri Bakanlığından, büyükelçilerden “Sakın bu davayı açmayın. Mahkum olacaksınız. Soykırımı tescil ettireceksiniz.” denildi.
Bütün bu baskılarla çarpışa çarpışa AİHM’de üç dava kazandık. O zaferimizi de Türkiye'nin birliği bütünlüğü için canlarını kanlarını veren Mehmetçiğimize armağan ettik.
Soruyorsunuz ‘Marsilya'daki o anıta sizden başkası karşı çıkmıyor’ Evet bizden başkası karşı çıkmıyor. Neden? Partiler Atlantik sisteminin kontrolü altında. Karşıda Amerika var, Avrupa var. O mücadeleye girdiğiniz zaman Avrupa ve Amerika'nın düşmanı oluyorsunuz. Üzerinizi çiziyorlar.”
HEYKELİ DİKEREK SUÇ İŞLEDİLER
Heykel ile ilgili yapacakları çalışmaları da açıklayan Perinçek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakın o heykel önünde sonunda kalkacak. Bizim bir başka tecrübemiz de var. 2002 yılında Paris Doğu İstasyonu'nun girişine yere dönemin Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun resmini koydular. Kağıt falan değil, zemine onu işlediler. Ben o zaman derhal Avrupa yöneticilerimizi aradım, “O resim oradan kalkacak” dedim. Bu resmin yerde kalmasına izin vermedik. Kalkar o resimler, o heykeller orada duramaz.
Dikilen heykel, AİHM kararına aykırı. Hem de halkı kin ve düşmanlığa kışkırtmaktan suç işleniyor. Fransa'nın da yakın tarihinde şu oldu, Fransa Meclisi, Ermeni soykırımını tanıma kararı aldı ama Fransa Anayasa Mahkemesi o kararı iptal etti. Fransa hukukunda da, Avrupa İnsan Hakları hukukunda da bu konuda dayanaklarımız var, harekete geçeceğiz.
Geçmişte Macron'a bu konularda mektup yolladım. O mektuplarda Ermeni Soykırımı'nı tanıma kararının Avrupa İnsan Hakları Hukukuna ve Fransa hukukuna aykırı olduğunu anlattık. Bunları güncelleştirerek bir kez daha Fransa'ya bildireceğiz. Fransa'da ve Avrupa'da da bu konuda bir faaliyete geçiyoruz.”
Talat Paşa’nın katilinin heykelinin dikilmesi insanlık ayıbıdır
HASAN KORKMAZCAN / TALAT PAŞA KOMİTESİ BAŞKANI
ABD’nin terör yönetim merkezi her yıl nisan ayı yaklaşırken Ermeni iftira dosyasını yeniden ele alır. Bu sene daha erken harekete geçtiler.
Önce Türkiye’de kayıtlı elemanları üzerinden iftiraları tazeleyici demeçler yayınlattılar.
Sonra Avrupa’da kirli niyetleri için kullandıkları terör yandaşı odakları harekete geçirdiler. Bunların önde gelenleri ASALA-PKK gibi kukla cinayet şebekelerinin sivil uzantılarıdır.
Şimdi Fransa’da yüzyılın ilk teröristlerinden birinin heykelini diktiler. İttihat ve Terakki’nin liderlerinden Talat Paşa'nın katilinin heykelinin dikilmesi beklenmedik bir gelişme değil. Çünkü Fransa'nın son yıllarda artan bir şekilde Ermeni diasporasının kontrolüne girdiğini biliyoruz. Ermeni lobileri eliyle Amerika tarafından kontrol altında tutuluyor. Özellikle diğer Avrupa ülkeleriyle birlikte Fransa üzerine de Amerikan kuşatması Ukrayna savaşı sonrasında arttı. Yani İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa'ya kurtarıcı olarak girmiş olan ABD şu anda buraları yeniden adeta işgal ediyor. Fransa'da bu türlü azınlıkların kullanılması yoluyla veya siyasi dengelerle oynanma yoluyla NATO üzerinden her zaman operasyonlar yapılmaktadır. Günümüzdeki bu ülkelerin milli çıkarlarıyla ve hukuk sistemleriyle hiçbir bağı olmayan gelişmeler yaşanabilmektedir. Ermeni iftiralarının somutlaştırılması ve kurumlaştırılması adımlarının Fransa’da ortaya çıkması sürpriz değildi.
AİHM KARARI UYGULANMALI
Bildiğiniz gibi daha önce Ermeni soykırımı iddiaları Amerika Birleşik Devletleri'nde dile getirilirdi ve her 24 Nisan öncesinde Türkiye'ye acaba bu sene soykırım ilan edilecek mi edilmeyecek mi gibi stresler yaşatılırdı. Bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği üç kesin kararla hukuki bakımdan temelsiz olduğu ortaya çıkmıştır.
Buna rağmen geçen yıl Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Ermeni soykırımını tanıdığını ilan etti. Biden’ın resmi açıklamasına rağmen Fransız Yüksek Mahkemesi ve İsviçre yasama organları ve Alman hükümeti karşı tavır takındı. Bunda büyük ölçüde Perinçek-İsviçre davası kararlar gerekçelerinin esas alındığı bilinmektedir.
SOYKIRIM YALANI DERS KİTAPLARINDAN ÇIKMALI
‘Ermeni Soykırımı’nın emperyalist bir yalan olduğu iddiasıyla yola çıkan Talat Paşa Komitesi rahmetli Rauf Denktaş'ın kurduğu bir komitedir. Komite, doğrudan doğruya Doğu Perinçek-İsviçre davasının her aşamasına Denktaş'ın bizzat katılımıyla müdahalelerde bulundu. Ancak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) verdiği karar Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve Dışişleri Bakanlığı tarafından ciddi olarak değerlendirilmedi.
Talat Paşa Komitesi olarak ders kitaplarında Ermeni soykırımıyla ilgili ibareler bulunan metinlerin çıkartılması yolunda bakanlığımızı ve hükümetimizi defalarca teşebbüse geçmeye çağırdık. Bunlar maalesef yapılmadı. Fransa'daki, Almanya'daki, İsviçre'deki, Belçika'daki ve ABD’deki Türk çocukları bu iftiranın sıkıntısını yaşıyorlar. Kitaplarda Türklere yönelik asılsız, kötüleyici ifadeler yer alıyor. Bunları düzeltmek ve Batı’daki bazı meclislerde alınan kararları ortadan kaldırmak Türkiye Cumhuriyeti’nin milli görevidir.
ŞEHİT DİPLOMATLARIMIZIN HEYKELİ DİKİLMELİ
Türkiye’ye yönelik asılsız suçlamalar yapıldığında Türkiye Cumhuriyeti hükümeti eline AİHM kararını alarak karşı tarafa hukuki süreçler başlatmalıydı. Bunlar yapılmadı. Biran önce yetkilileri bu konuda harekete geçmeye çağırıyoruz.
Biz ASALA’nın şehit ettiği diplomatlarımızın anısına heykeller dikilmesini, anıtlar yapılmasını önerdik. Önermeye devam ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Talat Paşa'yla ilgili ayrıca Talat Paşa Komitesi'nin Rauf Denktaş, Doğu Perinçek ve arkadaşlarının verdiği hukuk mücadelesini de anıtlaştırmalıdır.
Türkiye’de de anıt ormanlar ile özellikle diplomalarımızın doğum yerlerinde anılarını yaşatmak yerel yönetimlerimizden de beklediğimiz bir milli görevdir. Türkiye'de şu anda yerel seçimler yapılıyor. Bütün adaylar birleşerek yörelerinde ASALA tarafından şehit edilen diplomatlarınızın anısına yapabileceklerini ortak kararla ilan etsinler.
DİKİLEN HEYKEL SÖKÜP ATILACAK
Talat Paşa gibi bir vatanseveri katleden teröristin değil herhangi bir katilin heykelinin dikilmesi insanlık ayıbıdır. Fransızların, yerel yönelticilerin, Ermeni papazların ve bunlara seyirci kalan Fransız hükümetinin yaptığı utanç verici bir insanlık ayıbıdır. Bu heykelin dikilmesinin şu anda Netanyahu hükümetinin Gazze'de yaptığı bebek cinayetlerinden hiç farkı yoktur. Bırakırız Talat Paşa gibi bir vatanseverin haksız yere katledilmiş olmasını herhangi bir insanın kanı eline bulaşmış olanların ne heykeli dikilir ne onun önünde kalkıp da dua edilir. Masum çocukları böyle kirli siyasetlere alet edip kinle doldurmakta ayrı bir insanlık suçudur.
Bu vesileyle ben Ermeni halkına da, Ermenistan halkına da bir çağrıda bulunmak istiyorum. Ermenistan'ın kaderi Türkiye Cumhuriyeti'nin ve bölge ülkelerinin ortak kaderine bağlıdır. Ermenistan'ın varlığını tarih boyunca koruyan Türk devleti olmuştur. Bundan sonra da gelecek yüzyılda da eğer Ermeniler bağımsız, başı dik bir millet olarak yaşamak istiyorlarsa Türkiye'yle uyumlu geçinmek zorundadırlar. Türkiye'ye emperyalistler adına iftira kampanyaları düzenlemekten ve bunların projelerine alet olmaktan vazgeçmelidirler. Biran önce emperyalistlerin kışkırtmaları ve kanlı oyunları ile aralarına mesafe kaymalıdırlar.
TALAT PAŞA'NIN HAKKINI SAVUNACAĞIZ
Bu konuda ihmal edilmiş eksiklikleri tamamlamak için Avrupa’da, ABD’de yaşayan vatandaşlarımız dahil her Türk vatandaşı seferber olmak durumundadır. Bu ülkelerde insan onuruna saygılı çevrelerle Türk dostlarıyla da işbirliği yaparak insanlık dışı kin ve nefret tohumlarının gelecek kuşaklara aktarılmasını önlemeliyiz. İnanıyoruz ki bugün utanç anıtları dikenler bir gün bunları yaptıklarından pişman olacaklardır. Türk milleti yeni dünya mimarisini inşa ederken öyle bir duyarlılık ortaya koyacaktır ki emperyalizmin nefret eylemleri silinecektir. Dikilen utanç heykelleri, alınan utanç kararları, yazılan iftira satırları söküp atılacaktır.
