23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Maske kullanımı cilt bakımının önemini artırdı

Doç. Dr. Pınar Öztaş, 'Maskenin sık ve uzun kullanıldığı günümüzde, cilt temizliği ve yağlandırmayan su bazlı bir nemlendirici ile cildin bakımı oldukça önemli.' ifadesini kullandı.

Maske kullanımı cilt bakımının önemini artırdı
A+ A-

Bayındır Söğütözü Hastanesi Dermatoloji Bölümünden Doç. Dr. Pınar Öztaş, salgın döneminde maske kullanımına bağlı olarak yaşanabilecek problemler hakkında bilgi verdi.

Maske kullanımı cilt bakımının önemini artırdığını belirten Öztaş, cilt sağlığı için maskenin altına makyaj yapılmaması tavsiyesinde bulundu.

Öztaş, güneşli günlerin gelmesi ile birlikte hem terlemeye hem de güneş ışığına bağlı dermatolojik hastalıklarda artış görüldüğünün altını çizerek, şunları kaydetti:

"Ancak diğer yandan güneş cildimizden D vitamini sentezlenmesine yardımcı olurken, bilinen en kuvvetli antidepresan olarak da görev alıyor. Güneş ile olan ilişkimizde orta yolu bulmamız gerek. Pandemi döneminde maske kullanımına bağlı olarak yaşanabilecek problemlere de dikkat etmek gerek. Güneş en önemli ultraviyole kaynağı. Cildimizden D vitamini sentezini sağlıyor ve bilinen en kuvvetli antidepresan olarak rol alıyor. Tüm olumlu etkilerine karşın yaz aylarına adım attığımız şu günlerde güneşten faydalanırken dikkatli olmamız gerek, güneş altında uzun süre korumasız kalmak cildimize zarar verir.

Yaz aylarında güneş ile temasımızın daha fazla olması sonucunda cildimiz tepki verebiliyor. Güneşin temasıyla öncelikle vücutta kızarıklık başlıyor, temasın uzamasıyla birlikte ise bronzlaşma meydana geliyor. Bazı cilt tiplerinde ise kızarma olmaksızın da bronzlaşma gerçekleşiyor. Bronzlaşma aslında cildin kendini korumak için geliştirmiş olduğu bir tepkidir, cilt adeta korunmak için bir perde çekmeye çalışır. Mavi göz, açık renk veya kızıl saç, beyaz ten, güneş ile kolayca güneş yanığı olabilen cilde sahip olmak, vücutta çok sayıda benlerin olması ve yüksek dozda UV ışınına maruz kalmak cilt kanserlerinin gelişimi açısından önemli risk faktörleridir."

'MUTLAKA GÜNEŞ KREMİ KULLANILMALI'

Güneşe çıkmadan yarım saat önce yüksek koruma faktörlü güneş kreminin mutlaka sürülmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Pınar Öztaş, "Ancak krem sürdüm diye güvende hissedilerek uzun saatler güneş altında kalınması son derece yanlış bir durum. Bu kremlerin özellikle yaz aylarında 3-4 saatte bir tekrarlanması gerekiyor." uyarısında bulundu.

Öztaş, özellikle güneş hassasiyeti olanların, romatizmal hastalığı bulunanların, güneş duyarlılığını artırdığı bilinen ilaç kullananların, hamilelerin ve önceden deri kanseri geçmişi olanların güneşten daha fazla korunması gerektiğini aktardı.

Bazı kozmetiklerin, parfümlerin, kolonyaların ya da ilaç içeren kremlerin de güneş ile temas etmesiyle kızarıklık ve leke yapabileceğini bildiren Öztaş, şu bilgileri verdi:

"Bu ürünler güneşli günlerde mümkün olduğunca kullanılmamalı. Eğer gerekiyorsa güneş koruyucu ile beraber kullanılmasını öneriyoruz. Güneş ve etkilerinden bahsederken dikkat edilmesi gereken bir diğer konunun ise benler ve melanoma olarak isimlendirilen 'ben kanserleri.' Benlerin vücutta nerede, ne boyutta ve ne şekilde olduğunun dikkatle gözlemlenmesi, yeni çıkanların ise farkında olunması gerekiyor.

Ayrıca benlerin şekilleri açısından da değerlendirilmesi gerekir. Asimetrik, kenar düzensizliği olan, siyah, kahverengi, gri, kırmızı gibi farklı renkler içeren, çapı genellikle 5 mm'den büyük olan benler kanser öncüsü olabilecek ben olarak tanımlanır ve melanoma gelişimi açısından risk grubuna girer. Doğuştan, özellikle 1.5 cm'den daha büyük olan benlerin de takip edilmesi gereklidir. Ancak, ben boyutundan bağımsız olacak şekilde, yeni beliren lezyonların da melanom olma riski vardır."

'MASKE KULLANIMI SİVİLCE VE ALERJİYE YOL AÇIYOR'

Maskenin sık ve uzun kullanıldığı günümüzde, cilt temizliğinin ve yağlandırmayan su bazlı bir nemlendirici ile cildin bakımının oldukça önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Pınar Öztaş, şu ifadeleri kullandı:

"Aksi takdirde maske altında kendi nefesimizle bile ısınan, ıslanan cildimizde sivilce ve alerji daha kolay ortaya çıkabiliyor. Maske altına fondöten gibi örtücü makyaj uygulanması da bu durumu kolaylaştıracaktır. Maske altına örtücü makyaj yapmamak ve maskelerin sık sık değiştirilmesi önemlidir. Yazın böcek ısırıkları, siğiller ve mantar enfeksiyonları da sık izlenebilir. Cildinizde fark ettiğiniz her türlü değişiklik için dermatoloğunuza başvurmalısınız."

maske dermatoloji cilt bakımı