‘Eğitici öğretmen’ eğitimleri yapılıyor

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) sınıf öğretmenleri ile ortaokul ve lise branş öğretmenlerine yönelik ‘müfredat eğitimlerine’ başladı. Bu hafta Kızılcahamam’da sınıf öğretmenlerine yönelik ‘Eğitici Eğitimen’ toplantısının üçüncüsü yapılıyor. Beşer günlük dört ayrı toplantıda yapılacak eğitimlerle 2 bini aşkın sınıf öğretmeni ‘eğitici’ formasyonu alacak ve kendi çalıştıkları bölgelerde diğer öğretmenlerle düzenlenecek toplantılarda yeni müfredatı anlatacaklar.

Ortaokul öğretmenleriyle toplantılar branş düzeyinde, sosyal bilgiler, Türkçe, matematik, lisede ise edebiyat, coğrafya öğretmenleriyle ayrı ayrı yapılıyor. Eğitimler, müfredatı hazırlayan uzmanlar, akademisyenler tarafından yapılıyor. Eğitici Eğitmen çalışması 7 Haziran'a kadar devam edecek. Her branş için ayrı bir ilde toplantılar düzenlendi. Örneğin matematik öğretmenleri Erzurum'da, Türkçe öğretmenleri Tokat'ta bir araya geldi.
Öte yandan, eğitici eğitimi yapılacağının önceden iyi duyurulmaması eleştiriliyor.

YENİ MÜFREDAT MECLİS’E GELECEK

Eğitimlerde öğretmenlere verilen bilgiye göre Müfredat, Meclis tatile girmeden yasa haline getirilecek. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında okutulacak yeni kitapları da hazırlandı. Talim ve Terbiye Kurulu’nun haziran ayı sonunda kadar kitaplara onay vermesi bekleniyor.

Yeni müfredat, 1, 5 ve 9. sınıflardan başlayacak, yani 2024-2025 eğitim öğretim yılında sadece bu sınıflarda uygulanacak ve bir sonraki eğitim döneminde aynı sınıfların yanı sıra 2, 6 ve 10. sınıflar eklenerek devam edecek.

Bir başka yenilik ise ders planlarıyla ilgili. Her eğitim öğretim döneminin başında öğretmenlerin yaptığı ders planı, bu kez MEB tarafından, ders kitaplarıyla birlikte gönderilecek. Merkezden hazır bir şekilde gönderilecek planlar, öğretmenler tarafından kendi sınıf durumlarına göre uyarlanacak.

İLKÖĞRETİMDE TEMEL DEĞİŞİKLİK SADELEŞTİRME

Kızılcahamam toplantısına katılan sınıf öğretmeni, Hepimizin Sendikası Yürütme Kurulu üyesi Adnan Yarar, ilköğretimde esas değişikliğin sadeleştirme olduğunu belirtti, “2017'de değişen müfredatta yüzde 35 oranında bir sadeleştirme yapıldı” dedi. Yarar, ilköğretim düzeyinde yeni müfredatla gelen sadeleştirmenin, öğretmenler arasında kabul gördüğünü söyledi. Ancak Yarar, “Bize anlatılanlarda olumsuz gördüğümüz bir durum yok. Sadeleştirme gerekliydi. Öğretmenler konuları bitiremiyorlardı, tekrara zaman kalmıyordu. Sadeleştirme işte ne düzeyde oldu, yeni içerikler nasıl olacak? Bunu kitaplarda göreceğiz” ifadesini kullandı.

BİRİNCİ SINIFTA TOPLAMA ÇIKARMA

Yarar, şu bilgiyi verdi:

“Birinci sınıflardan matematikte var sadeleştirme. Matematik dersi seçmeli oldu iddiaları doğru değil. Birinci sınıfta toplama ve çıkarma işlemlerine ağırlık verilecek. Bunların birlikte analitik düşünmeye sevk edeceksin öğrenciyi, hayata dair her şey hakkında analitik düşünme becerisini geliştirmeye dönük öğretilecek. Öyle ifade ettiler. Öğretmen arkadaşlar bu yaklaşımı beğendi.

“Birinci sınıftaki ‘sıvıları ölçme’ konusu ikinci sınıfa aktarılmış. Gerek de yoktu zaten, birinci sınıfta onu kavrayabilecek düzeyde değil çocuk henüz, kesinlikle değil. Zamanı ölçme konusu, kesirler konusu bunlar aktarılmış ikinci sınıfa.”

MİLLİ MÜCADELE KONULARI

Eğitimlerde karma bir öğretmen kitlesi olduğunu belirten Adnan Yarar “Sorular soruldu. Örneğin Atatürkçülük konusu” dedi ve şöyle konuştu:

“ 1739 sayılı 1973-73'te kanunlaşan bir milli eğitim temel kanunu var. Her öğretim programında, bu kanunun ikinci maddesine göre hazırlandığı ifade edilir. Amaç, Atatürk'e ve inkılapları çerçevesinde vatanını, milletini seven, laik demokratik sosyal hukuk düzenine inanmış ve bunun gereğini yerine getiren bireyler yetiştirmektir.

“Milli Mücadele ve Atatürk konusu, 2017'de, daha evvelki programa göre 4. sınıfta çok detaylandırılmıştı. Çok kapsamlıydı; cepheler, cephe komutanları, hangi cephede ne yapıldı, nasıl başarı kazanıldı… Bunda bir sadeleşme olacak. Milli Mücadele ve Atatürk konusu yeni müfredatta 5, 6, 7 ve 8. sınıfta yoğunlaştırılmış.”
Adnan Yarar, eğitici eğitimlerinde bilgisi verilen değişiklikleri, ana hatlarıyla şöyle özetledi:

-Genel felsefe olarak hedef, ‘milli şuuru yüksek, erdemli, yetkin, ruhen ve bedenen donanımlı bireyler yetiştirmek’ olarak ifade edildi toplantıda. ‘Milli birey’ vurgusu ön plana çıkıyor. Vatanını seven, milletini seven, milli değerlerine bağlı, geçmişten geleceğe bir köprü kurabilen bireyler. Eğitimlerde İslam bilginlerinden, Oktay Sinanoğlu, Aziz Sancar, Halid Edip gibi isimlerden söz edildi örnekler bağlamında. Geçmiş değerlerimiz, şahsiyetler, kişilikler tanıtılacak kitaplarda, dediler.

-Sosyal bilgilerde ‘Orta Asya’ ifadesi yerine Türkistan ifadesi kullanılacak. Yaklaşım şu: Türklerin ana yurdu, Türklerin yaşadığı yer, bölge burası. Orta Asya, Uzak Doğu, Batı’nın verdiği isimler, neye göre orta, Avrupa'nın konumuna göre orta. Avrupa Merkezli bakış açısından vazgeçiliyor.

-Yeni müfredatla birlikte Türkçenin etkin kullanımı ağırlık kazanacak. Okuma yazma öğretiminde harf dizimi değişiyor, ilk harf olarak A'dan başlanacak. A mı olsun E mi olsun, bu tartışmalı bir konu. E, L, A, K, İ, N ile başlanıyordu daha evvel. Bütünsel okumayı, anlamayı daha da geliştirmeye yönelik olduğunu belirttiler toplantıda.

-Müfredatı hazırlayan uzmanlar, disiplinler arası bütüncül yaklaşım vurgusu yaptılar. Türkçe, Hayat Bilgisi, Sosyal Bilgiler, Matematik, Fen Bilimleri derslerinin birbirleriyle ilişkilendirilerek disiplinler arası diye de ifade edebileceğimiz bütüncül bir yaklaşım benimsendiği ifade edildi.