MEDYANIN HALLERİ... Aydın Ünal, İsrail cephesinden bildirdi!
Aydın Ünal başta olmak üzere hükûmete yakın güruh HTŞ'yi muhalifler diye adlandırıyor. Kenan Alpay gibi mücahit ilan edip 'arkadaşımız' diyenler de var. ABD-İsrail destekli bu terör örgütünün zırhına binmişler, 'Halep fethedildi' diye seviniyorlar. Halep’e aslında İsrail girdi. Alkışladıkları bu!
Türkiye ve Birleşmiş Milletlere göre Heyet Tahrir Şam (HTŞ) terör örgütü.
Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal başta olmak üzere hükûmete yakın güruh bu terör örgütünü muhalifler diye adlandırıyor. Kenan Alpay gibi bunları mücahit ilan edip “arkadaşımız” diyenler de var.
ABD-İsrail destekli bu terör örgütünün zırhına binmişler, “Halep fethedildi” diye seviniyorlar.
İsrailli analistler, terör operasyonun Suriye'ye düzenlenen hava saldırılarıyla mümkün hale geldiğini söylüyor, gelişmeleri memnuniyetle karşılıyor.
Halep’e aslında İsrail girdi. Alkışladıkları bu.
Halep saldırısına katılan teröristlerden biri olan Ebu Tow lakaplı Süheyl Hamud, İsrail’in kamu yayıncısı KAN’a konuştu. Şöyle dedi: “Benim mesajım şu: İran ve Hizbullah'tan endişe etmeyin çünkü biz zaten onlarla uğraşıyoruz. Kardeşim, siz Beşar Esad, İran ve Hizbullah'tan korkmalısınız, bizden değil.
İslamcılardan daha sert davranan İran ve Beşar Esad'ın siyasetini biliyorsunuz.”
İşte Aydın Ünal ve Kenan Alpay’ın “fetihçi” kardeşleri.
İşte hükûmet içinden, AK Parti içinden bu terör saldırısını alkışlayanların kardeşleri.
Aydın Ünal son yazısında kendince Halep’in fethine üzülenleri sıralamış. Şunları yazmış:
“4. DOĞU PERİNÇEK VE ULUSALCILAR: Çin ve Rusya nerede duruyorsa onlar da otomatik olarak orada duruyorlar. Rusya’nın Esed’e tam desteği nedeniyle katil Esed’in yanında saf tuttular. Türkiye’nin çıkarına olan konuda bile Rusya’nın yanındalar. Halep’in fethine en çok onlar üzüldüler.”
Milliyet’ten Hakkı Öcal da, Türkiye’nin aldığı kararları, Cumhurbaşkanı kararnamesini çiğneyerek teröristleri böyle masumlaştırıyor:
“Halep’i geri alanlar, Suriyelilerdir. HTŞ’deki bazı unsurların tarihinde El Kaide, Taliban ve DAEŞ bağlantısı varsa da, bu unsurların hiçbiri, PKK, PYD ve YPG gibi Türkiye’den göçertilmiş teröristler değildir.”
Vatan Partisi 2011’den beri uyarıyor.
“Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik saldırılar, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne saldırıdır” diye.
Türkiye-Suriye işbirliğinin terörü bitireceğini söylüyor.
ABD’ye, İsrail’e bir kurşun atmamış bu sözde mücahitlerin gerçek maskelerini yazıyor.
Dünyadaki saflaşmaya dikkat çekiyor.
Aydın Ünallar ise 15 yıldır hayal aleminde yaşıyor.
Esad’ı yıkacaklar, Suriye’yi fethedecekler… Şu yazıyı Yeni Şafak’ta değil KAN’da yazsa, sırıtmaz. Ebu Tow’la aynı sevince sahip.
Fakat beceremediler, beceremeyecekler.
Cepheler açık. Bir tarafta, ABD, İsrail, Ukrayna, Yunanistan, Güney Kıbrıs, HTŞ, PKK/PYD var.
Bir tarafta Suriye, İran, Rusya, Filistin, Lübnan, Yemen, Çin ve Direniş Cephesi var.
Vatan Partisi açık açık Suriye, Rusya, İran, Filistin, Irak, Lübnan, Yemen, Çin işbirliğinden bahsediyor.
PKK-YPG’yi ve diğer terör örgütlerini piyon örgütlerle bitirme şansı yoktur. Suriye’de terörü temizlemek için Suriye Devleti ve Sayın Beşar Esad’la askeri işbirliği yapmanın dışında hiçbir koşul bulunmuyor. Rusya ve İran da bu beraberliğin içinde olacaktır.
Türkiye, Karadeniz, Ege Adaları, Güney Kıbrıs, Suriye’nin kuzeyi ve Irak’ın kuzeyine kadar ABD-İsrail tehditleriyle yüzyüze olduğu bu kritik dönemde artık net bir karar vermek zorundadır.
Bunlar ise utanıyorlar. Açık açık konuşamıyorlar.
Biz Biden’ın, Netanyahu’nun, ABD’nin, NATO’nun, İsrail’in, HTŞ’nin, PKK/PYD’nin, Rus uçağını düşüren FETÖ’cülerin yanındayız diyemiyorlar. İsrail muhabiri gibi konuşuyorlar ama “Türkiyecilik” maskesiyle bunu örtüyorlar.
ABD-İsrail kuyrukçuları, Suriye’de 15 yıldır rezil oldu.
Bu savaşı ABD ve İsrail’in kazanma şansı yok.
Ezilen ve gelişin dünyanın ABD-İsrail cephesini yerle bir ettiğinde açığa çıkacak.
Yarın Suriye Ordusu teröristleri ezdiğinde “Sivilleri vuruyorlar” diye ağlamaya başlayacaklar.
Türkiye ve Suriye işbirliği yapacak.
O zaman da bu kuyrukçular ne yapacak biliyor musunuz?
Hiç utanmadan, yüzleri kızarmadan, “Biz zaten bunu savunmuştuk” diye yazılar yazacaklar.
ABD-İsrail cephesinden bildirenleri şimdiden uyarıyoruz: İsrail Ordu Radyosunun sözcülüğünü bırakın.
HALKIN YÜZDE 70’İ PKK/DEM’İ ‘TERÖRİST’ OLARAK GÖRÜYOR... ‘KAYYUM’A DESTEK YÜZDE 65, GENÇLERDE YÜZDE 68’İ BULUYOR
NEDİM ŞENER - HÜRRİYET
Bu konu gündem ile ilgili anket çalışmalarına da yansıyor. Bugün size bu konuda iki çarpıcı anketten söz edeceğim. İlki Hakan Bayrakçı’nın başında olduğu Sonar Araştırma’nın Kasım ayı anketi. 25-29 Kasım arasında 26 ilde yapılan 3 bin 43 kişi ile gerçekleştirilen ankette PKK’nın siyasi kolu DEM’in toplumsal röntgeni çekilmiş durumda.
Hatırlayacaksınız PKK/DEM’in Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, “Bizim partide terör yok, terörist yok, terörle bağımız yok” demişti. Sonar anketine katılanlara konuyla ilgili soru ile verilen cevap şöyle:
“DEM parti genel başkanı Tuncer Bakırhan’ın Bizim partide terör yok, terörist yok, terörle bağımız yok” açıklamalarının doğru olduğunu mu düşünüyorsunuz yoksa yanlış olduğunu mu düşünüyorsunuz?”
- Doğru buluyorum yüzde 12.2
- Yanlış buluyorum yüzde 70.4
- Kararsızım 9.1
- Fikri yok cevap yok 8.3” (…)
Sonar Araştırma’nın kayyum atamaları ile ilgili sorduğu soru ve cevabı şöyle:
“Terör örgütleriyle ilişkisi tespit edilen belediye başkanlarının görevden alınıp kayyum atanmasını destekliyor musunuz?
Evet destekliyorum yüzde 58.3
Hayır desteklemiyorum yüzde 34.4
Fikri yok cevap yok yüzde 7.2” (…)
Gezici Araştırma tarafından 23-24 Kasım günlerinde Türkiye genelinde yani geçen hafta 3 bin 864 katılımcıyla yüz yüze görüşme yöntemiyle 24 ilde 45 ilçede 68 mahallede yapılan kamuoyu araştırması bunu doğruluyor.
Araştırma sonuçları, Türkiye genelinde kayyum atamalarına ilişkin güçlü bir destek olduğunu ortaya koydu. Kayyum atamasını “Evet, doğru buluyorum” diyenlerin oranı yüzde 46.2, “Kısmen doğru buluyorum” diyenlerin oranı yüzde 18.5’tir. Bu iki kategoriyi birleştirdiğimizde, doğru bulanların toplam oranı yüzde 64.7’ye ulaştı. (…)
18-27 yaş arası gençler arasında kayyum atamalarına destekte “kısmen” ve “evet” diyenlerin oranı yüzde 68’e ulaşıyor. Bu, genç seçmenlerde milliyetçi ve devletçi eğilimlerin artışını yansıtıyor.
ŞİMDİ HALEP'İ KİM ALDI?
MELİH ALTINOK - SABAH
HTŞ de farklı değil. 1988'de Afganistan'da ABD'nin Rusya'ya karşı desteklediği El Kaide orijinli bir örgüt. Daha sonra El Kaide'den koptular ve başka isimler aldılar. İdlip'i "Suriye Kurtuluş Hükümeti" adıyla yöneten "İslamcı" HTŞ, Esad'a karşı savaşıyor. Ama son hamlesi de dahil attığı her adım Esad'ın destekçilerini gerilettiği için ABD'nin amacına hizmet ediyor.
Haklısınız, ABD Başkanı Trump'ın çıkıp "IŞİD'i Obama kurdu" diye itiraf etmesini bile komplo diye karşılayan "kül yutmazlara" mı anlatacaksın..