Medyanın Halleri | Beyaz Saray’ın gördüğü haberi birinci sayfadan görmeyen basın...
Vatan Partisi Öncü Gençlik ve Türkiye Gençlik Birliği üyesi gençler, ABD askerlerinin başına çuval geçirdi. Starbucks baskınlarını, kola dökmeleri, karpuz kesmeleri gören veya hükûmetin Filistin politikalarını işi geldiği gibi eleştiren basın, ABD ve İsrail’e eylemli yanıta yer veremedi.
Beyaz Saray’ın gördüğü haberi
birinci sayfadan görmeyen basın
Vatan Partisi Öncü Gençlik ve Türkiye Gençlik Birliği üyesi gençler, İsrail’i koruyan ve İzmir Limanı’na demirleyen USS Wasp gemisinden inen ABD askerlerinin başına çuval geçirdi.
Konu hızla Türkiye ve dünya gündemine girdi.
Sosyal medyada en çok konuşulan olay oldu.
Yaklaşık bine yakın internet sitesi haberi verdi.
Aydınlık ve Yeni Asır manşetine taşıdı. Millî Gazete birinci sayfasından gördü.
Beyaz Saray ve ABD Büyükelçiliği açıklama yapmak zorunda kaldı.
Bakın gençler ne diyor:
“Mehmetçiğimizin ve binlerce Filistinlinin kanını elinde taşıyan ABD askerleri ülkemizi kirletemez.
Bu topraklara her adım attığınızda sizi hak ettiğiniz gibi karşılayacağız!”
Fakat gelin görün ki, ne hükûmete yakın basında ne kendine muhalif diyen basında bu eylemi birinci sayfalarında göremedik.
Starbucks baskınlarını, kola dökmeleri, karpuz kesmeleri gören veya hükûmetin Filistin politikalarını işi geldiği gibi eleştiren basın, ABD ve İsrail’e eylemli yanıta yer verecek cesareti bulamadı.
Reklamları şu: Özgür basın, tarafsız habercilik vs…
Makyajı silin: Aman ABD ürkmesin!
Gençleri alınlarından öpüyoruz.
Pençe-Kilit, Suriye ve terörle mücadele bölgelerinde kılıç çekenler olacak
HANDE FIRAT-HÜRRİYET
Terörü Türkiye’de bitiren, sınırlarımızın ötesinde kararlılıkla mücadele eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hükümet ve Türk Silahlı Kuvvetleri yani Mehmetçik! Harp okullarından mezun olan askerlerimiz... Şimdi gelelim tartışılan o görüntülere:
* Resmi tören bittikten sonra mezunlar bazen gruplar halinde bazen topluca alanda kılıç çeker, kutlama yapar, ant içerler. Resmi tören sırasında ya da alanında değil, alanın bir bölümünde olur.
* Bugüne kadar neden görmedik diye soranlara yanıt vereyeyim; çünkü bugüne kadar kimse resmi tören sonrası görüntüleri cep telefonunda çekip sosyal medyada yayımlamadı.
* “Kılıç çatmak” deniliyor. Karacılar için kılıç çatmak mutluluk ve kutlamadır.
* Karacılar, mezuniyet ritüeli olarak kılıç çatarlar.
* Düğünlerinde de üniformalarını giyerler, kılıçlarını çatarlar; evlenen arkadaşları o kılıçların altından geçer.
* Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin kurucu lideridir.
* Mustafa Kemal Atatürk Kara Harp Okulu’ndan mezundur. Her askerin eğitiminden aldığı minnet ve vefa duygusu vardır.
* Mustafa Kemal’in askeri olmak hiçbir siyasi partiye ait olamaz. Atatürk asker ve siyaset ayrımını keskin bir şekilde çizmiştir.
* Mehmetçik kurucu liderinin de milletinin de vatanının da askeridir.
* Bu sene birinci olanlar dahil, gençlerimizin görev yerleri başta Pençe-Kilit Harekâtı’nın yürütüldüğü Irak olmak üzere terörle mücadelenin sürdürüldüğü her alan.
* Suriye’de, kalekollarda onları göreceksiniz!
* Bu gençleri ayrıştırmayalım.
* TSK’nın değerleri olduğunu, ayrıştırmanın fayda getirmeyeceğini unutmayalım.
* Bu çocuklar üzerinden siyaset yapılmasın.
* Ordu ile siyaseti, ordu ile milleti karşı karşıya getirmeye kimse kalkışmasın. O günler geride kaldı.
* TSK’nın görev ve yetkileri bellidir. Bırakın, vatan toprağını korumak ve terörle mücadele başta olmak üzere kanunla kendilerine verilen görevleri yapsınlar.
***
Mesele Misakı-Milli ise hepimiz Atatürk’ün askeriyiz
ZAFER ŞAHİN-MİLLİYET
Türkiye günlerdir Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde yaşanan olayı konuşuyor.
Sosyal medyada kurulan mahkemelerde kimi genç teğmenleri “Darbeci” ilan ediyor, kimi gizleyemediği sevinciyle “Kemalist ordu konuşacak” diyemese de 28 Şubat’tan, 2007’deki Cumhuriyet Mitinglerinden esintiler taşıyan hükümler veriyor!
Öncelikle bu ordu hepimizin. Kimsenin siyasi hesaplarla Türk Silahlı Kuvvetlerini ideolojik eksenli bir tartışmaya çekmeye hakkı yok. Hele de tarihin bu döneminde.
Bu ordu 15 Temmuz ihanetinden sonra adeta destan yazdı. Fırat Kalkanında, Zeytin Dalı’nda, Barış Pınar’ında , Pençe Kilitlerde dünya askerlik tarihine geçecek başarılar elde etti.
Küresel emperyalizm yeni bir dünya düzenini oturtmaya çalışırken Suriye’nin kuzeyinde, Irak’ta, Libya’da, Kafkaslarda, Balkanlarda, Afrika’da , Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin haklı tezlerini ve gasp edilmek istenen çıkarlarını muhafaza etti. Etmeye de devam ediyor.
Türkiye’nin etrafının ateş çemberine döndüğü bir süreçte en son ihtiyaç duyacağımız şey TSK’nın iç siyasi tartışmalara çekilmesi olur. Yukarıda saydığımız coğrafyalarda bizimle rekabette olanların en çok istediği şey tam olarak budur. Aman dikkat. Sosyal medya refleksleriyle sıcak tutulmaya çalışılan bu tartışmanın daha fazla sündürülmeden sonlandırılması gerekiyor.
***
BRICS mi, Avrupa Birliği mi İşte bütün mesele bu
HÜLYA GÜLER-SABAH
Birkaç rakamla anlatayım; ekonomik ve demografik ağırlık açısından baktığınızda BRICS, G-7'den daha büyük. Bu yıl katılan Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni de katarak hesapladığınızda dünya nüfusunun yüzde 46'sını BRICS ülkeleri oluşturuyor. G-7 ülkelerinin dünya nüfusu içindeki payı yüzde 10'un altında. Milli gelir açısından da durum aynı. BRICS ülkelerinin dünya ekonomisi içindeki payı yüzde 35 iken, G-7 ülkelerinin payı yüzde 30. Bu oranın daha da düşeceğini belirtelim. 2050'de G-7 ülkelerinin dünya ekonomisi içindeki payının yüzde 20'lere kadar düşeceğini ve BRICS ülkelerinin payının yüzde 50'ye yükseleceğini belirtelim. Bu noktada önemli bir hatırlatma yapmalıyım kısa süre önce G-7 ülkelerinin payı yüzde 50'lerdeydi. Manzara bu kadar iştah kabartıcı olunca haliyle BRICS'e ilgi de artmış vaziyette. Şu anda üye olmak için resmen başvurmuş 40'tan fazla ülkenin gelirlerini eklerseniz grubun cazibesi daha da artacak gibi.