Yandex
17 Şubat 2025 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

MEDYANIN HALLERİ... El hareketiyle şakalaşmak

Sunucu Kübra Par’ın yayın sonunda yaptığı el hareketi gündem oldu. Konuyla ilgili açıklama yapan Par, yayın bitiminde yönetmenin şaka yaptığını söyleyerek 'canlı yayın kazası yaşadım' dedi. Kübra Par’ın özrü kabahatinden beter...

MEDYANIN HALLERİ... El hareketiyle şakalaşmak
A+ A-
NADİR TEMELOĞLU

El hareketiyle şakalaşmak

Dün sunucu Kübra Par’ın yayın sonunda yaptığı el hareketi gündem oldu.
Par konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Bu akşam Ana Haber bittikten sonra bir canlı yayın kazası yaşadım.
Bir kaç gündür çıkışta Ana Haber’den bir iki dakika geç çıkıyor, Alfa Petek Yarışma Programı’nın yayın dilimine giriyorduk. Yayın arasında yönetmenimizle bu konuda esprileştik ve iddialaştık. Haber bitiminde jenerik girdi ve kulağıma bir espri yaptı. Yayından çıktığımızı düşünerek kendisine bir şaka yaptım. O anlar kameralara yansımış.
Olayın bu gün yaşanan gündemle bir ilgisi yoktur.
Ortaya çıkan görüntüden dolayı tüm izleyicilerimizden özür dilerim.”
Aslında bu sunuculuğun giderek laçkalaşmasının sonucu.
Önceden sunucular nasıldı? Oturuşu kalkışı, kıyafeti, saçı, makyajı, ses tonu, güzel Türkçesiyle hepimize örnekti. Fakat son dönemde iş şova kaydı. Haber sunmak yerine nutuk atmalar, sözde isyanlar, espriler, şakalar…
Kübra Par’ın özrü kabahatinden beter. Gerçi yayın hemen bitmişken şaka yapan yönetmen de işin bir parçası…
Elbette biriyle, iş arkadaşlarınızla samimi olabilirsiniz ancak o el şakası, normal arkadaşınıza bile yapıldığında çirkin bir hareket. Bunun normal olduğunu düşünerek açıklama yapıyorlar. İzleyiciden önce o yönetmen arkadaşından özür dilemesi gerekmez mi?
Sonuç itibarıyla yönetmenden sunucusuna tüm izleyiciler için kötü örnek oluşturacak bir sonuç.
Her gün giderek çürümeye sahne olan, programlarıyla Türk milletinin erdemlerine ve geleneklerine yakışmayan görüntülerin dayatıldığı ekranlarımızda temiz hareketler, temiz yayınlar görmek istiyoruz.

***

SEDAT ERGİN-HÜRRİYET

Meselenin özü şudur. Bu otelde konaklamaya giden vatandaşlarımız, mekânda bir yangın ihtimaline karşı gereken bütün önlemlerin alınmış olduğunu varsayarak bu tercihi kullanmışlardır.
Aile büyükleri, çocukları ile birlikte tesisten içeri adım attıklarında, insan hayatına değer veren, profesyonel bir şekilde yönetilen ciddi bir işletmeden içeri girdiklerini zannetmekteydiler.
Hayatını kaybeden insanlarımızın emniyetli bir yere gittiklerini düşünmelerinde, yani yanılmalarında şu ya da bu şekilde sorumluluğu olan herkes, onların ölümünden de sorumludur.
Daha önce de vurguladığımız gibi, yangınla mücadeleye ilgilendiren mevzuatın bütünün karşılaştığımız yetki karmaşasına, tartışmalara son verecek bir şekilde yeni baştan gözden geçirilmesi gerekiyor.
Denetimlerin somut mekanizmalara, kesin takvimlere bağlanması, ayrıca denetimlerde itfaiye birimlerine merkezi bir görev verilmesi şarttır.
Keza, 2002 yangın yönetmeliğinde olup 2007 yönetmeliğinde çıkartılan “haber vermeden” denetleme yapma yetkisinin yeniden getirilmesi de işin bir başka gereğidir.
Bir başka “olmazsa olmaz” daha var. Bütün bu çalışmaların siyasi çekişmelerin bir tarafa bırakıldığı, insan hayatını her şeyin üstünde tutan partiler üstü bir anlayışla yapılması şarttır.

***

Hastanelerde öncelik sırası ve denetimler

SAYGI ÖZTÜRK-SÖZCÜ

Sağlık Bakanlığı’na bağlı kamu hastanelerinin genel teftişinde başta acil sağlık, poliklinik hizmetleri, hasta hakları, ameliyathane ve merkezi sterilizasyon, yoğun bakım, mesai ve nöbet, sağlık kurulu, satın alma işlemleri, tıbbi malzeme yönetim hizmetleri ve tıbbi cihaz yönetim işlemleri olmak üzere göreceli olarak çok önemli olan ve riskli olan alanlara ağırlık verilerek hastanelerin iş ve işlemleri denetleniyor.
Bakan talimatıyla, Teftiş Kurulu Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı’na bağlı tüm kamu hastanelerinin, ağız ve diş sağlığı merkezleri ile ağız ve diş sağlığı hastanelerinin, özel hastanelerin ve İl Sağlık Müdürlüklerinin denetimini yapacak.
Halen Afyonkarahisar, Van, Antalya, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Denizli, Muğla, Uşak illerinde devam eden denetimlerde, 20 farklı bilimsel branşta oluşturulan bilim komisyonlarından alınan görüşler doğrultusunda, güncellenen Teftiş Rehberi esas alınıyor. Rehber, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu bünyesinde yapılan inceleme ve soruşturmalar da dikkate alınarak olası usulsüzlük ve yolsuzlukların önlenmesini amaçlıyor. Denetimlerde, müfettişler tarafından rehberlik faaliyetlerine de ağırlık veriliyor.

***

Demokrasi ve etki ajanlığı

KURTULUŞ TAYİZ-AKŞAM

Modern dünyada casusluğun yerini "etki ajanlığı" aldı. Daha fonksiyonel bir yöntem. İllegal değil, yasal düzenin içine yedirilmiş. Birbirinden ayırt etmek de çok kolay değil.
Bu çağda casusluk şebekeleri oluşturma yerine topluma etki edecek, siyasi olarak yönlendirecek aktivistler bulmak daha mantıklı.
Liberal dünyada sivil toplum örgütleri, televizyon-radyo ve gazete gibi iletişim araçları, meslek kuruluşları ağırlıklı olarak etki ajanlığının kılıfı olarak işlev görmektedir.
Milyarder Soros'un ABD'deki iktidar değişikliği sırasında 200 radyo evini satın alması ve Biden'ın giderayak bu değişimi hızlandırması boşuna değil. Bu araçlar dünyanın her yerinde iktidar mücadelesinin önemli enstrümanları. (…)
İktidarların işin kolayına kaçmaması, Yargı'nın da elmayla armudu birbirine karıştırmaması gerekiyor. Şunu kabul edelim ki Türkiye, "etki ajanları"nın cirit attığı bir ülke. Bunu inkâr edecek aklı başında kimseyi bulamazsınız. Sivil toplumcu, aktivist, sanatçı, gazeteci ve akademisyen maskesi ardına gizlenmiş etki ajanları son yıllarda demokrasinin arkasına gizlenerek ekonomik ve siyasi olarak ülkenin istikrarsızlaştırılması için büyük gayret sarf ettiler. Yaptıkları işin adı tam anlamıyla 5. Kol faaliyetiydi. Ülkeyi bölünmeye, iç savaşa sürüklemeye kalktılar. Bu gerçekleri göz ardı ederek de "demokrat" olunmaz. Demokrasinin etki ajanlığı maskesinden kurtulması gerekiyor. Bu anlamda muhalefetin iktidara destek vermesi, etki ajanlarının yatağına dönüşmemesi şart.

***

Savaşın ekonomisi ve kazananı

ÖZAY ŞENDİR-MİLLİYET

ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı yardımın miktarını, yolladığı silahları biliyoruz.
“Demokrasi ve özgürlük” için veren, bağışlayan, konumundaki ABD, gerçekte savaşın kazananı.
2024 yılında ABD, 318.7 milyar dolar silah ihracatı gerçekleştirdi, bir önceki yıla göre ihracatı yüzde 29 arttı.
En büyük ihracatçılardan Lockheed Martin hisseleri geçen yıl yüzde 38.49 artış gösterdi, 611.74 dolar ile tüm zamanların rekorunu kırdı.
Bir diğer ihracatçı General Dynamics’in hisseleri de yüzde 27.81 arttı ve onlar da rekor değeri gördü.
Rekor kırmayan Northrop Grumman’ın 2024’ün son üç ayında hisseleri yüzde 25.5’lik bir artış gösterdi.
Enerji sektöründe de savaş ABD’nin işine yaramış durumda.
ABD; Rus gazını ikame aracı haline gelen LNG ihracatını 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4.5 arttırdı.
Washington bu savaştan sadece para değil müthiş bir siyasi güç de kazandı.
NATO’dan ve ABD’den bağımsız bir güç olmaya çalışan Avrupa Birliği tekrar NATO üyeliğinde hizalandı.
Peki ya ABD’nin Ukrayna’ya verdiği para ve yaptığı yardımlar diyenler çıkacaktır, haklılar ama unutmayın ABD, başta Kuveyt olmak üzere harcadığı paraları bugüne kadar hep geri aldı, Ukrayna için de benzer bir süreç işleyecek, nadir element, vs. mutlaka alacakları olacaktır.
Barış diye bağıranların savaştan en fazla kazananlar olduğu gerçeği hiç değişmiyor dünyamızda...

Yangın Sağlık Bakanlığı Etki ajanlığı ABD Medyanın Halleri