MEDYANIN HALLERİ... İsrail bugünlere hazırlandı
Aydınlık 2 aydır İsrail’in savaşı Suriye’yi taşımaya ve güneyini işgale hazırlandığına dair uyarıyor. ABD-İsrail, güçlerini nihayetinde Şam’ın üzerine sürdü ve kazandı. İsrail fırsattan yararlanmadı, bu günlere hazırlandı. Maalesef medyamız da fetihçi manşetleriyle bu işe çanak tuttu
Şam yönetimi düşünce İsrail, “Başan Oku” harekâtıyla Suriye’yi işgale girişti.
Golan Tepeleri’ni ilhak ettiğini açıkladı. Hatta ilerlediği yerlere Chabat Tarikatı’nı yerleştirmeye başladı.
Türk basınına bakıyoruz. İlk günlerdeki sessizlik biraz azaldı. Fakat şimdi de şu propaganda başladı:
“İsrail, fırsattan istifade Suriye’ye ilerliyor…” Haberlerde, köşe yazılarında görüyoruz…
İsrail bu harekâtı bir gecede planlamadı. Aynı Aksa Tufanı’nın bir gecede olmadığı gibi.
Hatırlayalım: İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 22 Eylül 2023'te New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Filistin'in olmadığı bir Batı Asya haritası tutuyordu. Aksa Tufanı bu haritayı yırtmak için girişilen bir harekâttı.
Filistinsiz harita çizen İsrail, Güney Suriye’yi işgal planlarını da önceden yapmıştı.
Okurumuza Aydınlık’tan birkaç haber sunuyoruz:
- 18 Ekim 2024: İsrail’in genişleyen bölgesel saldırılarıyla birlikte Suriye’nin kuzeyi de hareketlendi. Muhalefet içindeki MOSSAD kontrolünde olan gruplar, silahlı kalkışmaya girişti. İdlib’i kontrol eden terör örgütü HTŞ ise Lazkiye, Hama ve Halep’e geniş bir saldırı hazırlığında. (…) İsrail jetleri, bir süredir HTŞ’nin önünü açacak şekilde kuzeyde Suriye güçlerine yönelik hava saldırıları düzenliyor. (…)
Bu plan dahilinde, İsrail Ordusu güneyden Kuneytra kasabasını işgal ederek Golan Tepeleri ile Şam arasında bir güvenlik kuşağı oluşturmaya hazırlanırken, HTŞ de kuzeyden bir saldırı dalgası başlatacak ve Suriye Ordusu’nu iki cephede bölecek.
- 26 Ekim 2024: İsrail güneyde Golan Tepeleri’ne yığınak yaparak Kuneytra’ya doğru yeni bir hamleye hazırlanırken HTŞ’nin de kuzeyde yeni bir cephe açma girişiminin, Suriye Ordusu’nu bölme çabası olduğu değerlendiriliyor. Ancak Türkiye’nin HTŞ’ye yönelik sert uyarılarda bulunduğu, İdlib civarında yeni bir savaş başlatılması durumunda ağır sonuçları olacağı yönünde uyarıldığı kaydediliyor.
- 20 Kasım 2024: Rusya, İsrail'in müdahalelerine karşı Suriye'deki varlığını güçlendiriyor. Rus güçleri, Golan Tepeleri'nin işgal altındaki sınırlarında yer alan 'kuvvetler ayrılığı' bölgesinde yeni gözlem noktaları oluşturdu, 'teknik duvar' inşa etmeye başladı.
- 20 Kasım 2024: İsrail ve ABD doğrudan hamlelerle veya terör örgütleri ya da Kiev rejiminin vekilliğiyle Türkiye, Rusya, İran ve Suriye'nin çıkarlarını hedef alıyor. Moskova ve Tahran ülkedeki güçlerini pekiştirmek için askeri ve diplomatik faaliyetleri artırıyor.
- 4 Aralık 2024: Kapalı kapılar ardında yapılan hamlelerden sonra İsrail şimdi de Suriye senaryosunun fiilen içinde olmak için hazırlanıyor. Golan Tepeleri'ne tümüyle seçkin askerlerden oluşan yeni bir birlik konuşlandırıldı. İsrail bölgede askeri hazırlıkları uzun zamandır sürdürüyor, müdahale için bahane arıyor.
Sonrasını biliyoruz… HTŞ’nin Şam’ı ele geçirmesiyle, İsrail planlarını uygulamaya başladı.
Aydınlık 2 aydır İsrail’in savaşı Suriye’yi taşımaya ve güneyini işgale hazırlandığına dair uyarıyor.
ABD-İsrail, güçlerini nihayetinde Şam’ın üzerine sürdü ve kazandı.
İsrail fırsattan yararlanmadı, bu günlere hazırlandı.
Maalesef medyamız da fetihçi manşetleriyle bu işe çanak tuttu.
KOBANİ İLE AÇILAN BİR AMERİKAN TV DİZİSİ NE ANLATIYOR?
FEHMİ KORU - KARAR
ABD’nin Paramount kanalında ikinci sezonunu yaşayan ‘Lioness’ (dişi aslan) dizisinin geçen yıl gösterime girmiş ilk bölümü ‘Kobani’ tabelasıyla açılıyor.
CIA’nin gizli operasyonlar biriminin bir ajanı kurtarma girişimiyle… (…)
Olanın özeti şu: Suriye’de rejim değişikliği gerçekleştiren gelişmeler ülkede merkezden kopuk bölgeler oluşmasına yol açtı. Suriye’nin Türkiye’ye sınır bölgesinde YPG/PYD daha önce bulunduğu bazı yerleri terk etmek zorunda kaldı, ancak militanlarını taşıdığı yeni bölge eskisinden daha geniş ve hayati önemde.
Amerikan askerleri, yukarıdan uçaklar, karadan da tanklar ve zırhlı araçlarla, onları yok etmek isteyecek bütün güçlere meydan okuyorlar.
“Bu mücadele, Türkiye ile ABD ve onların temsilcileri arasında yaşanıyor” tespitinde bulunuyor yazar.
Trump’ın Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı övdüğü günün tablosu bu.
Evet, Trump henüz başkanlık görevini devralmış değil, ancak kadrosunu çoktan kurdu ve Beyaz Saray için gün sayıyor.
Kurduğu kadro Washington’un bu güne kadar gördüğü en kavgacı, en savaşkan kadro.
Trump da bir MAGA. Amerika’yı yeniden bir dünya gücü yapmayı hedefleyen, kendisinden önceki başkanları pasiflikle suçlayan bir anlayışa sahip.
İki ülke -ABD ile Türkiye- Kobani’de, Fırat’ın batısında karşı karşıya geldiğinde ‘yüksek basınç’ nasıl bir sonuç verebilir?
‘Lioness’ dizisinin ilk sezonunun ilk bölümünün başında, bir ‘dişi aslan’ ajanı korumakla görevli olan diğer ‘lion’ ve ‘lioness’ kadrosu, çaresiz kaldıklarında, hedefi bombalıyorlar…
Kurtarmaları gereken kendi elemanlarıyla birlikte…
---
IŞIK HIZIYLA UZAKLAŞIN
SALİH TUNA - SABAH
“Beşar Esad, Netanyahu'dan daha fazla Müslüman öldürdü...” diyenlerin içinde aklını/insafını yele vermemiş olanlara yalvarıyorum:
Sabırları ve şükürleriyle Batı'da birçok insanın hidayetine vesile olan Gazze'nin mazlum halkı hatırına, Rim'in dedesi Halid Nebhan'ın sakalına bulaşan mübarek şehit kanının hatırına, avuçlarını Allah'a açıp "Ya Rabb!" diye inleyen o kız çocuğunun hatırına lütfen bu tarz kıyaslardan ışık hızıyla uzaklaşın!
Şayet uzaklaşmasanız...
Netanyahu, "Bakın işte, Arapların birbirlerine yaptıkları kadar bile yapmadığımı bizzat kendileri itiraf ediyorlar; ben neden soykırım suçlusu oluyorum?.." dese ne cevap vereceksiniz?
Teşbih yaptığınızı sanıyorsanız; unutmayın, "Teşbihte hata olmaz; hata olsa teşbih olmaz."
Suriye'yi Gazze soykırımıyla kıyaslamak nereden bakarsanız akla ziyandır. Her şeyden evvel teşbihte (benzerlikler kurulanlar arasında) zayıf olan güçlüye benzetilerek ifade kuvvetlendirilir değil mi?
Kim güçlü peki?
Gazze hâlâ öksüz, hâlâ yetim değil mi?
Hegemonya (ABD ve AB) Suriye'de iktidarı ele geçirenleri bir günde "terörist" katından çıkartıp neredeyse "mücahit" makamına yükseltirken, Gazze'de 5 yaşındaki çocuklara hâlâ terörist muamelesi yapıp "İsrail'in kendini savunma hakkından" söz etmiyor mu?