04 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

MEDYANIN HALLERİ... Öcalan hayali satanlara bu millet kanmaz

ABD ve İsrail’in silahlandırdığı PKK, silah bırakamaz. Çünkü ipleri efendilerinin elindedir. PKK’ya ancak Türk Ordusunun ve Polisinin gücüyle silah bıraktırılır. PKK’nın çağrılarla silah bırakacağı hayallerinin yayılması, Türkiye’nin birliğini ve direncini zaafa uğratmaktadır

MEDYANIN HALLERİ... Öcalan hayali satanlara bu millet kanmaz
A+ A-
NADİR TEMELOĞLU

Yeni Açılım Süreci’nin başlamasıyla birlikte, köşe yazarlarında Abdullah Öcalan’a büyük rol atfetme, Kandil ile Öcalan’ı farklı gibi gösterme, PKK’ya sopa gösteriyormuş gibi yapıp sürece katılmasını sağlama gibi girişimler de dikkat çekiyor.

Hürriyet’ten Abdulkadir Selvi, “Bu sürecin kodları farklı. Çünkü yeni bir Suriye gerçekliği ve yeni bir Irak gerçekliği söz konusu. Paradigma değişti. Bu sürecin sonunda bir masa kurulmayacak, müzakere yapılmayacak. Çünkü bu süreç bir al-ver süreci değil.” dedi.

Nasıl değil? Bahçeli’nin Öcalan’a “Umut Hakkı” vermesi, bir al-ver değil mi? PKK’yı dağıt diyecek, İmralı’dan çıkarılacak. Öcalan yasal siyaset yapacak.

DEM’in başında olacak. Al-verin âlâsı var. Devam ediyor Selvi:

“Peki Suriye ve Irak’ta paradigma değiştiyse o zaman Öcalan neden muhatap alınıyor diyenler var. Öcalan’ın çağrısı, Türkiye’ye değil. Kurucusu olduğu PKK’ya çağrı yapıyor. Lideri olduğu örgütüne neden silah bırakmaları gerektiğinin gerekçelerini inşa ve izah ediyor.”

İnternet Haber’den Tülin Türkoğlu da benzer bir yazı ile Öcalan’ı parlatıyor.

“Silah bırakılması, PKK’nın tasfiye olması, Demokratik ve barışçı yöntemlerle, Terörle mücadele açısından yeni bir model oluşturmaktadır. ‘Öcalan muhatap alınmamalı.’ diyenler var. Haklılar… Fakat PKK’nın kurucusu ve lideri o, Kurmuş olduğu örgüte silah bırakmalarının gerekliliğini ve gerekçelerinin en iyi o anlatabilir.
Çünkü örgüt içindeki yapıyı ve örgütün zihinsel kodlarını o çözebilir.”

Öcalan çıkacak, açıklama yapacak, ABD-İsrail’in planlarında yer alan PKK silah bırakacak.

Bu millete, yıllardır boş hayal sattınız ve terör örgütlerinin güçlenmesine sebep oldunuz.

Şimdi de aynı. Öcalan’ın muhatap alınması ve DEM Parti ile sorun çözmeye kalkışmak, Türkiye’nin iç cephesini karıştırmakta ve zaafa uğratmaktadır. ABD-İsrail planında yer almaktır.

ABD ve İsrail’in silahlandırdığı PKK, silah bırakamaz. Çünkü ipleri efendilerinin elindedir. PKK’ya ancak Türk Ordusunun ve Polisinin gücüyle silah bıraktırılır. PKK’nın çağrılarla silah bırakacağı hayallerinin yayılması, Türkiye’nin birliğini ve direncini zaafa uğratmaktadır.

Bu koşullarda Türkiye’ye yeni bir devlet düzeni dayatılmaktadır. Yeni Anayasa tartışmaları da bu anlamda değer kazanıyor.

ABD ve İsrail projesine Türkiye’nin millî devleti ve yaptırım güçleri, Türk milleti kesinlikle teslim olmayacaktır.

Köşelerinden bu süreci allayıp pullayanlar, aynı bu süreci işletenler gibi itibar kaybına uğrayacaktır.

Kaldırdığınız taşın altında kalırsınız, bizden uyarması.

TERÖRİST ÖCALAN VE PKK/DEM’İN ‘MÜZAKERE’ TUZAĞI

NEDİM ŞENER - HÜRRİYET

Hatırlanacağı gibi PKK/HDP heyetiyle hükümetten yetkililer “müzakere” ya da “görüşme” adı verilen sürecin sonunda, 28 Şubat 2015 günü Dolmabahçe Başbakanlık ofisinde bir araya gelmiş, 10 maddelik bir deklarasyon kamuoyu ile paylaşılmıştı.

O maddeler arasında, dağdaki PKK’lılara af, özerklik, resmi dil ve Anayasada değişiklik gibi Türkiye’yi bölünmeye götürecek konular yer alıyordu. Bu maddelerin hayata geçmesiyle PKK elebaşı bebek katili Öcalan’ın terör örgütü PKK’yı bahar aylarında silah bırakma için kongreye davet edeceği açıklanmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Mart 2015 Nevruz’undan sonra mutabakata olumlu bakmadığını belirtirken, bir süre sonra da “Bölücü örgüte sırtını dayamış olanlarla bir mutabakat asla yapılamaz, böyle bir şey düşünülemez” açıklaması yapmıştı.

İşte Öcalan şimdi de 10 yıl önceki oyununa geri dönmek, kendisi ve terör örgütüne kazandıracak bir açıklamayla siyasete ve Türkiye’ye yeniden tuzak kurmaya çalışıyor. (...)

Ancak şunu iyi biliyor; adı ister “müzakere” ister “görüşme” olsun ister “açılım” ister “süreç” olsun her seferinde hem kendisi hem de terör örgütü kazançlı çıkıyor. En başta “zaman” sonrasında, “eleman”, “yabancı ülke desteği”, “siyasi etki alanı” kazanıyorlar. (…)

Türkiye’yi bölünme noktasından kurtaran şey ise müzakere değil terörle mücadele oldu. PKK terör örgütünün bölgedeki etkisi kırıldı. Örgüte katılım düştü, teslim olanlar arttı.

---

BİR DAKİKA...

SALİH TUNA - SABAH

Soğuk Savaş 89'da nihayete ermiş, NATO'nun karşısında konuşlanan Varşova Paktı dağılmış, 91'de de Sovyetler Birliği yıkılmıştı.

Tuhaf olduğu kadar da acıklı bir süreç başlamıştı.

Acıklı dediğim, SSCB'nin bakiyesi Rusya gündüz gözüyle NATO'ya katılmak isteğini dile getirmişti. Halbuki bizzat Rusya'nın öncüsü olduğu Varşova Paktı'nın kuruluş gerekçesi NATO karşıtlığından ibaretti.

Bir acıklı durum da Türkiye'de, "sömürge aydınları" arasında yaşanmıştı. Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle birlikte "Son kullanma tarihimiz sona erdi" düşüncesiyle kara kara düşünmeye başlamışlardı. Ne ki acentesi oldukları Batı, imdatlarına yetişmekte gecikmemişti: Bundan kelli İran'a karşı görev yapacaklardı.

Sizin anlayacağınız, artık "İran düşmanlığından" ekmek yiyeceklerdi.

Sömürge aydınlarının öncülük ettiği operasyon adamakıllı başlamıştı.

Her sakallıyı Humeyni zanneden yurdumun sekülerlerinden Humeyni'den Korkan Kadınlar Derneği'ne kadar endişeli laiklerin alayı "Mollalar İran'a" sloganları atıyorlardı.

Medyanın Halleri Abdullah Öcalan PKK Açılım ABD