MEDYANIN HALLERİ... Yeni Ortaçağ’a vergi ve on bin kişiyi işten çıkaran halkçı Musk!
Falcılar artık Maliye'nin merceğinde, vergi ödeyecekler. Gazeteler birinci sayfasına taşımış ancak bunun 'Yeni Ortaçağ'ı temizlemek yerine meşrulaştıracağını söyleyen yok. Köşemizde biz işleyelim madem. Bir de Sabah yazarı Melih Altınok'un dünkü yazımıza yanıtına binaen kamuculuktan bahsedelim...

Dün ilginç bir haber düştü gündeme.
Maliye falcıların gelirlerini takibe aldı.
Buna göre 1034 mükellef "riskli" olarak belirlendi, yaklaşık 1,8 milyar lira kayıt dışı hâsılat tespit edildi.
Birçok gazete bunu, birinci sayfasından gördü.
Gerçekten ilginç bir haber. Ama maalesef Aydınlık’tan başka Yeni Ortaçağ’ın yeni dinleriyle, safsatalarla insanlarımızın geleceğini çalanlarla köklü mücadele eden yok. Ve maalesef hükûmetin “vergilendirme” adımları, bunları toplumdan temizlemek yerine meşrulaştırmaya yarıyor.
Bu konu yasa dışı bahis meselesinde de böyle. Yargı yasa dışı bahsin üstüne gidiyor. İnsanımızın bu tuzaklara düşmemesi için haberler yapılıyor. Ama bir yandan şans oyunları ve çeşitli kumarlar, devlet eliyle yapılıyor. Yasal bahsin için paranızı kaybedebilirsiniz, hayatınızı yitirebilirsiniz. Çünkü devlet ona izin vermiştir. Diğerleri de kayıtlı olsunlar, insanımızı böyle böceğe dönüştürsünler!
Aynı kolaylık şimdi de fal, astroloji, spiritüalizm, medyumluk ve yıldız haritası bakanlara sağlanıyor.
Vergini öde, safsatanı yap.
Vergini öde, insanı kandır.
Bu işin parası puluna bakılmaz. Vergi ile meşrulaştırılamaz. İnsanımızı Yeni Ortaçağ’ın tuzaklarından kurtarmak devletimizin esaslı görevlerinden bir tanesidir.
On bin kişiyi işten atan halkçıya bakın hele…
Sabah gazetesi yazarı sayın Melih Altınok, 'Türkiye’ye bir Elon Musk lazım' demişti. Biz de bunun üzerine Türkiye’ye esas, kamuculuğun ve halkçılığın lazım olduğunu söylemiştik; Üretim Devrimi ihtiyacına işaret etmiştik.
Sayın Altıok bugünkü köşesinde, yazımıza yanıt verdi. Sayın Altınok, iddiasını bir kademe daha artırmış. “Elon Musk’dan âla halkçı mı var?” diye soruyor.
FATURAYI EMEKÇİYE KESMEK Mİ?
KURUMLARI AYAĞA KALDIRMAK MI?
Öncelikle belirtelim. Şişen bürokrasi, kamuda ve belediyelerde paraların çarçur edilmesi konusunda hemfikiriz. Ama halkçılık ve kamuculuktan anladığımız farklı. Biz zaten bu durumun kamuculuktan ve halkçılıktan uzaklaşılması, küreselleşme sonucu dünya piyasalarıyla bütünleşme siyasetleri nedeniyle olduğunu söylüyoruz.
Musk’ın enflasyonun sebebi olarak devletin borcunu, kamu harcamalarını gördüğünü belirten Altınok, “Hedefi, kendine çalışıp kamunun sırtında yük, büyümenin önüne set olan bürokrasiyi küçültmek, devletin işleyişini esir alan reflekslerini zayıflatmak.” diyor ve ekliyor: “Kısacası, verimlik ve tasarruf için çalışan Musk yaptığı tam olarak halkçılık, kamuculuk.”
Sayın Altınok’un bize de bir eleştirisi var: “Vicdanlarından benim de şüphe etmediğim Aydınlıkçı arkadaşlar, geçen yüzyıl için geçerli olan ‘temel çelişkisinin’ milenyumdan beri tek kutuplu küreselleşmeyi savunanlarla, çoğulcu yerelciler arasındaki mücadeleye evrildiğini ne zaman kabul edecekler?”
Bir haberle başlayalım. Biz bu tartışmayı yaparken ABD Posta Servisi (USPS), kurumun "verimliliğini artırmak için" Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) ile ortak çalışarak 10 bin kişiyi işten çıkarmayı planlıyor.
En âlâ halkçı, kamucunun yaptığı bu! İşte sayın Altınok’la halkçılık ve kamuculuğa bakışımız arasındaki farkın pratik yansıması. Neoliberal iktisadın krizlerde faturayı kestiği ilk yer, hep emekçi olmuştur. Bu da verimsizlik diye sunulmuştur.
Musk hiç özelleştirme yapmadı. Yani henüz. Ama enflasyonu ve bütçe açığını karşılamak için emekçileri işten atmaya başladı. Kendi servetine de servet kattı. ABD'deki seçimlerin öncesinde serveti yaklaşık 260 milyar dolar olan Musk, Trump'ın seçilmesinin ardından daha da zenginleşti. Aralık ortasında Musk'ın toplam serveti 430 milyar doları aşmış ve Musk serveti 400 milyar doları geçen ilk isim olarak tarihteki yerini almıştı.
Bizim ülkemizde de böyle değil mi? Sayın Altınok fahiş fiyatları sık sık eleştiriyor. Haklı da. Peki bunun bir sebebi piyasadan devletin el çekmesi değil mi? Denetleyici ve dengeleyici işlevini yitirmesi değil mi? Boykotla çözüm var mı? Devlet müdahalesi dışında bir çözüm var mı?
Özelleştirme masalı, kamu iktisadi teşebbüslerinin yük haline geldiği, verimsizliğiydi. Aslında gerçek oraları verimsiz işleten hükûmetlerdi. Belediyeler neden vurgun yuvası haline geldi? Çünkü şirket mantığıyla yönetiliyor.
MEHMET ŞİMŞEK’İN NEYİ EKSİK!
Sayın Altıok’un halkçı, kamucu diye sunduğu Musk’ın siyasetlerine bakarsak; Sayın Mehmet Şimşek de ülkemiz için halkçı, kamucu bir isim. Sayın Şimşek nasıl gelmişti göreve? Bürokrasiyi küçültmek, işleyişi esir alan refleksleri zayıflatmak. Hatırlayalım. Şimşek, "Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi" açıklamıştı. Şimşek, kamu olarak tasarrufa gittiklerini ve harcamaları disiplin altına aldıklarını söyledi.
Peki sayın Altınok’un belirttiği gibi bu yeterli ise, Mehmet Şimşek niye başaramıyor? Niye Türkiye’de zenginler daha zengin olurken, dar gelirli daha da zor duruma düşüyor.
Şu bir gerçek değil mi? TÜİK verilerine göre Türkiye’de en zengin yüzde 20’lik kesim, toplam gelirin yaklaşık yüzde 48,1’ini alırken, en yoksul yüzde 20’lik kesim sadece yüzde 6,3’ünü alabilmektedir. Bu, zengin ve yoksul arasındaki makasın oldukça açık olduğunu gösteriyor.
Türkiye'de ultra zenginlerinin (30 milyon dolar veya daha fazla servete sahip olanlar) sayısı 2022 ile 2023 arasında yüzde 10 arttı.
Peki öyleyse, Türkiye’de ocak ayı içerisinde toplanan vergilerin yüzde 69,5’ini dolaylı vergiler, yüzde 30,5’ini de dolaysız vergilerin oluşturması neden?
Çiftçi üretemezken, geniş tabanlı işsizlik artarken, esnaf kepenk indirirken bankaların fahiş kârları neden?
YEMEN’E ATILAN BOMBALARA NEDEN TASARRUF YOK?
Sayın Altınok, Musk’ın vaat ettiği tasarruf oranının 2 trilyon dolar olduğunu belirtiyor.
Peki, ABD’nin savunma bütçesi, pardon saldırı bütçesi ne kadar? ABD Temsilciler Meclisi, 2025 yılı savunma bütçesi için 895 milyar dolar ayırdı. Bu bütçe kime gidiyor? Filistin’e bomba olarak gidiyor. Daha dün Yemen’e bomba olarak gitti. PKK’ya silah olarak gidiyor. Yunanistan’a, Güney Kıbrıs’ı silahlandırma olarak gidiyor. Musk’ın buna bir itirazı var mı? Yok. Ezen dünya ile ezilen dünya arasındaki temel çelişki, maalesef değişmedi. Aydınlıkçıların tespiti doğrudur ve geçerlidir. ABD ve İsrail bombalarında bunu görebiliriz. Kaldı ki dün de belirttik, Trump’ı yaratan neden ABD tekelleri arasındaki bölünmüşlük.
Halkçılık nedir? 18 Eylül 1920 günü Meclis'imizde okunan Halkçılık Programı’na bakalım: “Türkiya Büyük Millet Meclisi, Türkiya halkını emperyalizm ve kapitalizm tahakküm ve zulmünden kurtararak, irade ve hakimiyetinin sahibi kılmakla gayesine ulaşacağı kanaatindedir.” Kapitalizm ve emperyalizmin zulmünden kurtarmak, sınıfsız, imtiyazsız ve kaynaşmış bir toplum kurmak. Hakça paylaşmak.
Kamuculuk nedir? Devlet öncülüğünde tasarruf, yatırım yaparak ekmek teknesini korumak ve geliştirmek. Devlet yönetiminin kaynakların kullanılmasında önceliklerin belirlemesi. Üretimi ve istihdamı sürdürmek için kamulaştırma. İşsize iş vermek. Devlet yönetiminde lükse son. Üretim ve emek seferberliği. Disiplinli toplum. İnsanları sadaka ekonomisine muhtaç etmemek. Dört Sülüğün saltanatına son vermek, üreticiyi baş tacı etmek...
Eğer neoliberallerin, tekelci sermayenin, emperyalist saldırganların gözünden dünyaya bakarsanız Musk’tan, Mehmet Şimşek’ten âlâ halkçı, kamucu göremezsiniz.
Eğer üreticilerin, emekçilerin, mazlum milletinden gözünden dünyaya bakarsanız, Üretim Devrimi’nin aciliyetini ve hep birlikte paylaşıp kazanacağımız bir dünya geleceğini görürsünüz.