Medyanın sorumluluğu: Şiddeti meşrulaştırmayın

Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) İzmir Şubeleri, Karşıyaka Çarşı Kültür Merkezi’nde “Kadına Yönelik Şiddet ve Medya” konulu panel düzenledi. Panelde şiddetin tanımı, şiddete karşı alınması gereken önlemler ve medyanın kadına şiddeti topluma duyururken izlediği yöntem konuşuldu.

Paneli CKD Genel Başkan Yardımcısı Avukat Nuriye Kadan yönetti. Panele başlamadan önce konuşma yapan Kadan, “Herkesin de bildiği gibi kadına yönelik şiddet yalnızca ülkemizde değil tüm dünyanın sorunu ve bu sorunu da ne yazık ki aşamadık. Ve her an bir yerleden kadına yönelik şiddet haberini duyuyoruz. Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak bu yaşananların sorumluluğunu alıp buradan da gerekeni yapmaya hazırız. Medyada özellikle kadına yönelik şiddet, gündüz kuşaklarında, televizyon dizilerinde, filmlerde çokça görülüyor. Buradaki gerçeklik ise, şiddet olgusu aşırı görünür oldu. Bu da haberlerde karşımıza çıkıyor. Bu da kadını ikincil konuma getiren bir durum.” şeklinde konuştu.

YAYINLAR OLUMSUZ KARŞILANSA DA İZLEYİCİSİ ÇOK FAZLA

Kadan, CKD’nin kadına yönelik şiddette medyanın sorumluluğu üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyla birlikte yürüttükleri projeden şöyle bahsetti:

“Proje kapsamındaki bin 211 kişiyle yapılan anket sonuçlarına göre şiddet görüntülerinin sıradanlaştırılıp, meşrulaştırılması. Televizyon, dijital yayın platformları ve sosyal medya kanallarında şiddetin ana öznelerinden birisi de kadınlar. Bu yayınların özellikle (gündüz kuşağı programları, yerli diziler vb.) toplum tarafından olumsuz karşılanmakla beraber çok sayıda izleyici kitlesiyle takip edildiği de bir gerçekliktir. Çelişki gibi görünen bu durum medyanın toplum üzerindeki güçlü etkisini bu gücüyle yarattığı arzın talebi doğurabileceği gerçekliğini ortaya koymaktadır.

“Medyanın gücünü kadına yönelik şiddetle mücadelede toplum ve kadın yararına işler haline getirmek hedeflenmelidir. Medyanın asıl görevi kamuoyunu bilinçlendirmek ve toplumun sesi olmaktır. Nasıl bir toplum yaratmak istenirse medya o yönde gücünü kullanabilmektedir. CKD bu projeyle toplumsal farkındalık yaratmayı, kamuoyunda medyanın toplum ve kadın yararına işlevsellik talebini yükseltmeyi ve ilgili kurumlarla kararlı, sürdürülebilir adımlar atmayı amaçlamıştır.”

MEDYANIN SORUMLULUĞU YENİDEN HATIRLATILDI

Panel’de Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) Kurucu Müdürü Güliz Kuli Asayiş Şube Müdürlüğü Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliği Polis Memuru Özgür Polat, şiddetin tanımını yaparak şiddete uğrayan kadınların hangi adımları atmaları gerektiği ve hangi kurumlardan yardım alabilecekleri konularını aktardı. İçişleri Bakanlığının yaptığı çalışmaları anlatan Polis Memuru Özgür Polat bakanlığın hayata geçirdiği Kadın Destek Hattı (KADES) uygulamasını da katılımcılara yeniden hatırlattı.

MEDYAYA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR

Avukat Gökçe Çiçek Türkmen, 6284 sayılı kanunun işleyişi hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Kadına yönelik şiddet davalarının daha sağlıklı devam etmesi için medyaya büyük bir iş düştüğünü belirtti.
Aydınlık Gazetesi Toplum Servisi Editörü Rabianur Ağar, İlkses Gazetesi Muhabiri Semi Pektaş ve Gazateci Deniz Doğan kadına yönelik şiddetle mücadelede olayların tüm yönleriyle incelenmesinin ve doğru haberciliğin önemine vurgu yaptılar. Gazetecilik ilkelerine uygun bir haber hazırlamanın yöntemini anlattılar. Ayrıca televizyon dizi ve programlarında şiddetin meşrulaştırılmasına karşı RTÜK göreve çağrıldı.