Meğer ölmeden mezara girmiş! Diri diri gömülen Osmanlı padişahı
İktidar hırsının yol açabileceği olaylar sınır tanımıyor. Osmanlı'nın duraklama devri padişahlarından olan I. Mahmud, işte tam da bu hırsın kurbanı oldu. İşte diri diri gömülen I. Mahmud'un hikâyesi...


İktidar hırsı dünya tarihi boyunca pek çok savaşa, kan dökülmesine ve hatta kardeşin kardeşle kavgasına sebebiyet verdi. Osmanlı İmparatorluğu'nun belki de son altın döneminde yaşanan öyle bir olay var ki, iktidar hırsının nelere kadir olabileceğini, ne gibi sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor. İşte öldü sanılıp diri diri gömülen I. Mahmud'un hikâyesi...
DİRİ DİRİ TOPRAĞA GÖMÜLDÜ
SÜKUNETİ SEVEN BİR PADİŞAHTI
I. Mahmud, Osmanlı İmparatorluğuna belki de son altın demlerini yaşatan, 24 yıl boyunca tahtta kalan, Patrona Halil İsyanı'nı sona erdiren ancak sükuneti seven bir padişahtı. Duraklama devrinin padişahlarından olan I. Mahmud, tahtta kaldığı süre boyunca devleti kalkındırmaya uğraştı. 1735-1739 yılları arasında Avusturya ile yapılan savaşları kazandı ve Avusturyalıların işgali altındaki Eflak, Boğdan ve Bosna’yı yeniden Osmanlı topraklarına kattı. Halkın yararlanması amacıyla İstanbul'un birçok yerine kütüphaneler açtı. Saltanatının son 8 yılı barış içinde geçti.
HASTALIK ORTAYA ÇIKTI, DARBE KARDEŞİNDEN GELDİ
I. Mahmud, Ömrünün son 2 yılını ağır hasta olarak geçirdi. Günümüzde 'varis' olarak bilinen damar genişlemesi hastalığı, şiddetli kanamalar geçirmesine neden oluyordu. Saray hekimlerinin öğütlerini dinlemeyen, damarları daraltacak kremlerin uygulanmasına izin vermeyen I. Mahmud, yataklara düştü. I. Mahmud'un üvey kardeşi olan şehzade Osman,o sırada 65 yaşındaydı. Kafes Köşkü'nde yaşayan şehzade, iktidar hırsıyla yanıp tutuşuyordu. 'Yatağından çıkamayan hükümdarın tahtta oturamayacağını' dillendiren şehzade Osman, 56 sene şimşirlikte kalarak en uzun süre kafes hayatı yaşayan şehzade ünvanını almıştı. Tahta çıkmak istiyordu. Kısa zamanda yayılan dedikodular, I. Mahmud'un kulağına kadar geldi. Dedikoduları işiten I. Mahmud, şiddetli ağrılarına rağmen halka görünme ihtiyacı duydu. Kasım 1754'te divan toplantılarına katıldı ancak gittikçe artan ağrıları katılımını engelledi.
I. MAHMUD, ÖLDÜ SANILARAK TÜRBESİNE GÖMÜLDÜ
Ancak I. Mahmud, dedikodulara mahal vermek istemiyordu. 13 Aralık 1754 Cuma günü atının üzerinde, Ayasofya Camii’ne namaza gitti. Namaz çıkışında atından düşen padişah, derin bir komaya girdi. Yapılan muayenede ise öldüğüne hükmedildi. Hemen Sultan 3. Osman'a biat töreni düzenlendi ve yeni padişahın ilk emri I. Mahmud'un ikindi namazından sonra defnedilmesi oldu. I. Mahmud'un içinde bulunduğu derin koma bir türlü anlaşılmadı ve Hatice Turhan Sultan’ın Yeni Camii’deki türbesine, babası 2. Mustafa’nın yanına defnedildi. Başına da sabaha kadar Kur'an-ı Kerim okuması için bir hafız bırakıldı. Kur'an okuyan hafız, gece yarısına doğru mezarın içinden gelen boğuk inlemeler ve feryatlar duydu. I. Mahmud'un 'ölmediği' bilgisini vermek için saraya koşturdu. Sonunda Kızlar ağasına ulaştı. Kızlar ağası; yeni hükümdar, 3. Osman’ı uyandırdı ve durumu anlattı. Hayatının 65 yılını Kafes Köşkü’nde hapis geçirdikten sonra iktidara gelen Osman, rivayetlere göre genç hafızın yok edilmesini buyurdu. Böylece I. Mahmud, kaderine terk edildi ve tarihe 'Diri diri gömülen padişah' olarak geçti.
Kaynak: alihikmetince.com, tariharsivi.net, Cavit Pancar, Etem Dönmez
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.