20 Eylül 2024 Cuma
İstanbul 25°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Köy enstitüsünde yetişen bilge: Mehmet Başaran

Eğitimin sorunlarına karşı elini taşın altına koydu, çözüm aradı. Öğrencilerini sevdi. Onlarca kitap yazdı. Vatan Partiliydi. Hayata gözlerini yumduğunda örgütlü mücadelenin içindeydi.

Mehmet Başaran’ı özlemle anıyoruz: Köy Enstitüleri bilgesi

Eğitimci yazar ve ozan Mehmet Başaran’ı, ölümünün 8. yılında saygı ve özlemle anıyoruz. 27 Haziran 2015 tarihinde 89 yaşında kaybettiğimiz Başaran, Köy Enstitüleri döneminin yetiştirdiği öncü aydınlardandı. Hasan Ali Yücel, Tonguç Baba ve Fakir Baykurtlar sıralamasında özel yere sahipti. Yaşamı boyunca üretti ve ışık saçtı. Türk eğitiminin gelişmesi için de sorunlara kafa yordu. Önerilerde bulundu…

Örgütlü mücadeleden yanaydı. Bir kenara çekilen aydın olmadı. Aydınlıkçıların dostu ve hocasıydı. Onlarla birlikte olmaktan mutluluk duydu. Başaran ölümünden iki ay önce 28 Nisan 2015 günü Vatan Partisi’ne üye olmuş, 7 Haziran 2015 seçimleri için de “Seçimler sonrasına bakıyoruz. Umudumuz Vatan Partisi” kampanyasına imza vermişti.

'BİZE DE ÖRNEK OLDU'

Büyük kızı Prof. Dr. Filiz Başaran, Fethiye’de emekli hayatı yaşıyor. Uzun yıllar Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde hocalık ve bölüm başkanlığı yaptı. Babası gibi eğitimci. Babasını şöyle anlattı: “Aydın bir insandı. Türkiye’nin durumu üzerine düşünür ve daha iyi olması için de gerekeni yapardı. Türk dili üzerine kitapları vardı. Güzel Türkçeyi savunurdu. Toplumcu, gerçekçi bir çalışma tarzı vardı. Onu çok özlüyorum. Aramız da iyiydi. Onun öğrencileriyle ilgilenmesini, onları sevmesini ve yardımcı olmasını örnek aldım. Ben de öğrencilerimle ilgilenir ve onları severim. Onu içimizde yaşatıyoruz.”

Torunu, Kafkas Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Tv Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Güneş Özayten de dedesini, yaşamında örnek aldığını belirterek şunları söyledi: “Onu ele alırken ve onu değerlendirirken toplumcu, eğitimci, şair olarak bütün yönleriyle görmek gerekiyor. Biz onun yanında bulunan insanlar olarak onu her yönüyle ele alıyor ve tanıyoruz. Çok yakınında bulundum. Onun Köy Enstitülüğünü, köy yaşamını içselleştirdik. Ben şimdi Kars’ta çalışıyorum. Bunda bile büyükbabamın etkisi vardır. Eğitime, hayata, emeğe bakışımızı etkiledi. Kuruculuk da var. Dedem Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) ve TÖBDER kurucusuydu. Başaran aynı zamanda bir kimliktir. Köy Enstitülü, aydınlanmacı, aydın yazar kimliği ile hareket etti. Hayata ve topluma böyle baktı. Bu yaklaşımı biz de benimsedik. Ben üçüncü kuşak olarak hep onu örnek aldım. Ben de TGB kurucu üyesiyim aynı zamanda.”

‘GÜZEL İNSANDI’

Ulusal Kanal programcısı Zafer Bilgin, Başaran ile son yıllarda sıkça görüşen ve bir programına konu eden yapımcı. Başaran’ı şöyle anlattı: “Çok değerli, hayat dolu, umutlu ve güleç yüzlü bir insandı. Özetle Trakya’nın güzel insanıydı. Yakından tanıma fırsatı buldum. Sanat Hayatı programımız için evinde çekim yapıyordum. Kızı ressam akademisyen Filiz Hanım’ın yanında yakamdaki Parti rozetimi çıkararak yakasına taktım ve böyle bir anıyla resmen partili oldu. Hiç unutmam. Başaran ailesi çok değerli bir aile. Torunu Güneş Özayten’i de tanıdım. TGB’liydi. O da dedesinin anılarını yaşatan ve dünyaya Türkiye’den bakan bir gencimizdir. Başaran iyi bir eğitimci, yazar ve dil ustasıydı. Ölümüne kadar araştırdı ve yazdı. Türkiye sevdalısıydı. Saygıyla anıyorum.”

KÖY ENSTİTÜLERİNDE KİŞİLİK BULDU

Halk bilgesi Mehmet Başaran, 1926 yılında Lüleburgaz'ın Ceylan Köyünde Bulgaristan’dan göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Süleyman Ağa, Cihan Harbi içinde Filistin Cephesinde savaştı. Savaştan sağ olarak köyüne döndü ve çiftçilik yaparken Zeynep Hanım’la evlendi. 5 çocuk babası oldu. İki oğlunu okuttu ve öğretmen yaptı. Mehmet Başaran o oğullardan biriydi…

Mehmet Başaran, eğitimini Lüleburgaz, Uzunköprü ve Edirne’de sürdürürken Kepirtepe Köy Enstitüsü'ne geçerek burayı 1942 yılında bitirdi. Daha sonra Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'nde öğrenimini sürdürdü. Burayı da 1946 yılında bitirdi. Aynı yıl Aksu Köy Enstitüsü'ne yazın öğretmeni olarak atandı. Yoksulluk ve kıtlık yılları onun kişiliğine işledi. İleriki yıllarda edebiyat alanında ürün verirken eserlerinde hep bu konuları işledi. 1950’den sonraki düzeni de eserlerine konu etti. Çok partili dönemdeki çekişmelerden de etkilendi. Kendisi de Köy Enstitüsü mezunu olmasının sıkıntılarını daha ilk adım olan askerlikte yaşadı. Yedek Subay Okulu’ndan sonra subay yapılmayarak askerliğini bir grup arkadaşıyla birlikte Çavuş olarak bitirdi ve bu sıkıntılarını “Mehmetçik Mehmet” isimli romanında konu etti.

İki buçuk yıl çavuş olarak askerlik yaptıktan sonra, Balıkesir Edremit Bölgesi Gezici Başöğretmenliğe atandı. 1949 yılında yüksek bölüm çıkışlı Hatun Nesli Efe ile evlendi. 1950’de Burhaniye Gömeç İlkokuluna, ardından Edremit Gazi İlkokuluna atandı. Bu dönemde kızları Filiz ve Deniz dünyaya geldi. Uzun yıllar kızı Filiz’in kalp rahatsızlığıyla meşgul oldu.

Başaran bir süre sonra İstanbul'a atandı. Eşi ve çocuklarını Edremit'te bırakarak İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nde memur olarak çalışmaya başladı. Hayrullah Örs döneminde Eflatun Cem Güney'in yardımcılığına getirildi.

27 Mayıs sonrası, önce Kartal ve Göztepe Ortaokulları'nda, ardından Tahran Lisesi'nde yazın öğretmenliği görevlerinde bulundu. 1979 yılında 32 yıllık çalışma yaşamı sonrası kendi isteğiyle emekli oldu.

ÜRETKEN YAZAR

Mehmet Başaran ölene kadar yazdı ve konuştu. Onunla sohbet edenler ondan kopmadı. Bir bilge ve derviş gibiydi. Etrafına umut ve bilgi saçardı. Eserlerinde vatan, insan, sevgi, doğa, tarihi değerlerimiz, kültürel varlıklarımız, hayvanlar ve geleceğe umut vardı. İşte bu çizgideki eserleri:

Şiir kitapları: Ahlat Ağacı (1953), Karşılama (1958), Nisan Haritası (1960), Kocakent (1963), Pıtraktı Memleket (1969), Gök Ekin (1975), Meşe Seli (1982), Günler Tuz Rengi (1986), Sis Dağının Başında Borana Bak Borana (1990), Koca Bir Troya Dünya (1997), Pir Sultan Ölür Ölür Dirilir.

Anlatı eserleri: Çarığımı Yitirdiğim Tarla (1955), Aç Harmanı (1962), Zeytin Ülkesi (1964), Sürgünler (1970), Elif Diye Bir Türkü (Öyküler. 1976), Mehmetçik Mehmet (1978), Dilsiz Oyunu (Öyküler. 1983), Yüreğin Sesi Zeytin Ülkesi (Öyküler.1983), Yasaklı (1987), Hoşça Kal Dünya-Deniz Başarandan Kalanlar (1990), Giz Kokan Suskunluk (1991), Kalın Mavi Bir Ses (seçilmiş öyküler. 1992), Eylül'ün Kızgın Soluğu (1996), Kuşatılmış Yaşam-Günaydın Aşk (2006), Trakya Rüzgârı (2007), Aydınlanma Yolunda-Yuh Olsun Topunuza (2009).

Eğitim: Tonguç Yolu-Köy Enstitüleri (1974), Özgürleşme Eylemi: Köy Esnstitüleri (1990), Sabahattin Eyüboğlu ve Köy Enstitüleri (1990), Aydınlanma Yolunda Eğitim Emekçisi Ferit Oğuz Bayır (1992), Büyük Aydınlanmacı Öğretmenim Hasan Ali Yücel (anı. 2009). Dilim Dilim Ana Dilim (2002).

Çocuk kitapları: Kuş Dili (1968), Akça Kız (1970), Aç Kapıyı Bezirgân Başı (1974), Evvel Evvelken Deve Tellalken (1974), Yağmur Gelini (masal şiir.1975), Boyalı lrmak (1979), Armutlu Tarla (masal şiir. 1979), Söğütler Ses Verince (masal şiir 1981), Çiçeklerin Dili (öyküler 1992), Güneşin Türküsü (1992) Dostum Badem Ağacı, Keloğlan (2004).

Son Dakika Haberleri