Mehmet Cengiz’e Zimbabwe sözü
TİKP 1979 yılı Kongresi’ne Zimbabwe’den ZANU heyeti de davetlidir. Ne var ki, havaalanında heyetin Türkiye’ye girişine izin verilmez. Mehmet abim, gümrük emniyetini ikna etmeye çalışır. Gelenler ülkelerinden sömürgecileri kovdu. Onlar yeni devletin kadroları der ama sonuç alınamaz
Konuşmadan gözleriyle, kaşlarıyla güldüren, bilge ağabeyim.
Ortalama ömrün 90’lara evrildiği şu günlerde yapılacak şey miydi?
Seni daha Zimbabweli yoldaşlarınla buluşturacaktık!
90’ların başında ne güzel gülümseyerek anlatırdın:
1978 yılında Zimbabwe halkı Robert Mugabe’nin ZANU milli cephesi önderliğinde, sömürgeci İngiltere’ye karşı bağımsızlığını fiilen kazanmış ama resmiyet süreci işlemektedir. Türkiye İşçi Köylü Partisi (TİKP) 1979 yılı Kongresi’ne Zimbabwe’den ZANU heyeti de davetlidir.
Ne var ki, havaalanında heyetin Türkiye’ye girişine izin verilmez.
NATO etkisindeki Türkiye’mizin gümrüğünde, gelenler, halen Atlantik’in “terör listesi”nde görünmektedir.
Mehmet abim, gümrük emniyetini ikna etmeye çalışır; “Gelenler ülkelerinden sömürgecileri kovdu. Onlar yeni devletin kadroları” der ama sonuç alınamaz.
“Bir yıl sonra, Zimbabweliler ülkemize bu kez devlet bakanları olarak resmi davetle geldiler. Bu kez biz 12 Eylül’ün hapishanesiydik. Yine buluşamamıştık!” diyerek kahkaha atardı.
VATAN PARTİSİ VE AFRİKA
Evet güzel abim.
Vatan Partisi dün olduğu üzere bugün de ezilen dünyanın yanında.
Nerede bir gram devletine sahip çıkan, ABD’ye tavır alan var, Partimiz onlarla.
Dün Zimbabwe, Angola, Mozambik’ti...
Bugün, kimsenin adını anmadığı Batı Sahra’ya Polisario’ya Partimiz sahip çıkıyor.
Epeydir Zimbabwe’yle ilişkilerimizi yeniden kursak da Mehmet Cengiz abim onların yüzüne gülümseyerek 1979 anısını anlatsın diyordum.
Sözümüzdür; Zimbabwe ve tüm Afrika devletleriyle adım adım ilişkilerimizi yeniden kuracak ve onlarla seni anacağız.
HASAN YALÇIN’IN BİLİRKİŞİSİ
Hasan Yalçın abimiz gerçekçiydi.
Gerçeklerden yola çıkarak gelişmeleri anlamamız konusunda bizleri uyarırdı.
Şakacı şakacıyı bulur ya, “Hukuk siyasetin köpeğidir” sözüne örneği de Mehmet Cengiz’den, gülerek, hatta kahkahalarla verirdi.
“Ne zaman hapse düşsek, Genel Başkan bizleri toplar, mahkeme savunması hazırlama komitesi oluşturur, görevler dağıtırdı. Bense sakin sakin Mehmet Cengiz’in yanına gider, ne ceza yeriz diye sorardım. Mehmet Cengiz şöyle bir düşünür, oracıkta ‘şu kadar yıl’ derdi. Hiçbir zaman şaşmazdı. Kararın savunmamızdan bağımsız alınacağının bilincindeydi”.
İki kıymetli abimi bu vesileyle tekrar saygıyla sevgiyle anıyorum.
