22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Mehmet Perinçek ABC Gazetesi'nin yanlışını düzeltti

Tarihçi Mehmet Perinçek, abcgazetesi.com sitesinde kendisiyle ilgili yayınlanan haberle ilgili cevap ve düzeltme metni gönderdi. İşte o düzeltme ve cevap metni

Mehmet Perinçek ABC Gazetesi'nin yanlışını düzeltti
A+ A-

Tarihçi Mehmet Perinçek, dün gazetemizde kendisiyle ilgili yer alan, “Mehmet Perinçek’ten Büyük Sovyet Ansiklopedisi’ne Sansür” başlıklı haberle ilgili bir cevap ve düzeltme metni gönderdi. Mehmet Perinçek’in gönderdiği metni olduğu gibi yayınlıyoruz.

"Sayın Merdan Yanardağ,

Bugün ABC Gazetesi’nde “Mehmet Perinçek’ten Büyük Sovyet Ansiklopedisi’ne Sansür” başlıklı haberinize cevabımı aşağıda dikkatinize sunuyorum.

Bana danışılmadan hazırlanmış bu habere cevabımın eksiksiz yayımlanmasını rica eder saygılarımı sunarım.

Mehmet Perinçek

1. Bahsi geçen kitap ve aşağıda listesini verdiğim diğer kitap ve çalışmalar, bir soykırımın değil, karşılıklı bir kırımın yaşandığını ortaya koymakta ve bunu açık olarak belirtmektedir. Dolayısıyla hiçbir çalışmamda Ermenilerin hayatlarını kaybettikleri ya da şiddete maruz kaldıkları reddedilmemektedir. Buna dair birçok ifade, bilgi ve belge eserlerde mevcuttur.

2. Kitabın amacı, dünya kamuoyunda tek taraflı anlatılan Ermeni meselesinin ve 1915-23 olaylarının karanlıkta kalan yüzünü göstermektir. Kırım tek taraflı yaşanmamıştır. Esas sansür, 100 yıldır Müslüman nüfusa yönelik sistemli katliamlar ve terör eylemleri, Ermeni meselesinin emperyalist politikalardaki yeri, emperyalist devletlerin bu konudaki kışkırtmaları ve geniş Ermeni kitlelerin emperyalist planlarda oynadığı rol gizlenerek yapılmıştır.

3. Bahsi geçen alıntıda metnin tamamının konduğu iddia edilmemektedir, açık bir şekilde bir kısmının kullanıldığı belirtilmektedir. Zaten bir alıntıdır ve kullanılmayan yerler de gösterilmiştir. Amaç, şimdiye kadar gizlenen, saklanan, yok sayılan tarihi olguların vurgulanmasıdır. Diğer taraftan Ermenilerin karşılıklı kırımda hayatlarını kaybettikleri kitabın ve diğer çalışmaların birçok yerinde ifade edilmektedir, belgelerden örnekler vardır. Ermenilerin maruz kaldığı şiddete dair “sansürlendiği” belirtilenlerden daha ağır ifadeler de eserlerde bulunmaktadır. Vurgu, şimdiye kadar yazılmayanların, gizlenen kısmın üzerinedir. Yeni olan budur, şimdiye kadar sansürlenen, gözden uzak tutulmaya çalışılan noktaları aydınlatmaktır. Diğer taraftan elimde bu türden yayımlamadığım daha çok belge vardır. O zaman aynı mantıkla buradan kendi tezime sansür uyguladığım anlamı da çıkacaktır. Karşılıklı kırım tezi, her yönüyle ve sahih belgelerle eserlerde işlenmiştir.

4. Bahsi geçen kitapta ve aşağıda listelenen diğer çalışmalarımda neredeyse 20 senedir çalıştığım 8 Rus devlet arşivinden birçok belge ve basılı-süreli yayınlardan birçok kaynak kullanılmıştır. Hepsinin arşiv numaraları, kaynakları vs. belirtilmiştir. Hepsinin kopyaları da elimde mevcuttur. Belgelerin Rusça orijinalleri de yerin verdiği imkân çerçevesinde okurla paylaşılmıştır. Eserlerde hiçbir Osmanlı, Türk belgesi kullanılmamıştır. Çarlık Rusyası, Sovyet Rusyası, Taşnak, Ermeni Bolşevik, Gürcü Menşevik, Gürcü Bolşevik, Kızıl Ordu, Beyaz Ordu vs belgeleri kaynak alınmıştır. Bunların birçoğu Türkiye’nin o dönemde düşmanı olan kuvvetlerdir. Osmanlı, Türk belgeleri hariç tutulduğunda dahi belirtilen belgelerin ortaya koyduğu olgulardan sadece birkaçı şöyledir:

- Birinci Dünya Savaşı’nda Ermenilere biçilen görevler: Taşnakların, Çarlık Rusyası yetkilileriyle yaptıkları yazışmalarından ve görüşmelerden Türkiye’yi işgal planları çerçevesinde Ermenilere iki misyon yüklenildiği görülmektedir. Ermeniler, cephe gerisinde ayaklanma çıkararak Türk ordusunu zaafa uğratacaktır. Bu birinci görevdir. İkincisi ise oluşturulan Ermeni gönüllü birlikleri yoluyla Türk ordusunun savunma hattını yırtarak Rus işgalini kolaylaştırmaktır. Ayrıca bu temelde Rus yetkililerinin yazdığı sayısız rapor vardır. Bütün bu planlar, Batı devletlerinin ve Çarlık Rusyası’nın emir komutası altında yürütülmüştür.

- Osmanlı Ermeni kitlelerinin emperyalist planların peşinden sürüklenmesi: Her iki görevin yerine getirilmesinde Türkiye Ermenileri faal rol oynamıştır. Mesele birkaç Taşnak teröristinin işinden ibaret değildir. Geniş Ermeni kitleleri gönüllü birliklerin oluşturulmasında ve ayaklanmaların çıkartılmasında yer almıştır. Arşivler, Çarlık ordularına hizmet etmek ve gönüllü birliklerde Türklere karşı savaşmak için Türkiye Ermenilerinin Rus yetkililere başvurularıyla doludur. Türk tebaasına bağlı sıradan köylülerden üniversite öğrencilerine, doktorlara kadar binlerce Ermeninin isim isim listeleri arşivlerde mevcuttur. Bu belgeler, tehlikenin boyutunu göstermesi açısından önemlidir.

- Ermeni gönüllü birliklerinin katliam ve yağma politikası: Çarlık generallerinin ve subaylarının yazdığı yüzlerce rapor ve Çarlık askeri mahkemelerinin yüzlerce tutanağı ve kararları göstermektedir ki, Birinci Dünya Savaşı sırasında işgal edilen bölgelerde Ermeni gönüllü birlikleri Müslüman halka karşı vahşi katliamlara girişmiş ve mallarını yağmalamıştır. Bu belgelere göre bu katliam ve yağma politikası sistematik bir biçimde, ırkçı nefrete dayanarak yapılmıştır. Ermeni çetelerini kullanan Rus komutanları bile bu vahşet karşısında dehşete kapılmıştır. Birçok Ermeni subay ve askeri, bu nedenle Rus askeri mahkemelerinde yargılanmış ve idam cezasına çarptırılmıştır. Bu katliamların ve yağmaların tehcirden önce başlaması da ayrıca önem taşımaktadır.

5. Bolşeviklerin tavrına gelince:

- Ermeni meselesi, emperyalizm meselesidir: Lenin, Stalin gibi Sovyet iktidarının en üst düzey liderleri, Ermeni Bolşevik teorisyenleri, Ermeni meselesinin özüne ilişkin birçok saptamada bulunmuşlardır. Yazışmalara, raporlara vb. yansıyan bu saptamalara göre Ermeni meselesi, emperyalist devletler tarafından Türkiye’nin paylaşılmasında bir araç olarak kullanılmıştır. Türkiye, paylaşılmaya karşı kendi vatanını savunmuş ve haklı bir savaş vermiştir. Yaşanan trajedinin sorumluları ise Ermenileri kullanma politikası güden emperyalist devletler ve onların planlarına alet olan Taşnaklardır.

- Taşnak Ermenistanı’nın oynadığı rol ve etnik temizlik politikası: Sovyet önderleri, Taşnak Ermenistanı’nın devrimci Türkiye ile Sovyet Rusya arasına bir duvar ördüğünü ve Birinci Dünya Savaşı sonrasında da emperyalizmin bölgedeki bir taşeronu olduğunu saptamıştır. Taşnak Ermenistanı, Batı’nın Doğu’daki planlarını gerçekleştirmede bir üs görevi görmüştür.

Sovyet belgeleri, Taşnakların bugünkü Ermenistan sınırları içerisinde yaptıkları etnik temizlik politikasını da kanıtlamaktadır. “Saf” milli bir devlet kurma adına Müslüman nüfusun önemli bir kesimi Taşnak iktidarı tarafından ortadan kaldırılmıştır. Ayrıca Kilikya olarak adlandırılan Adana, Maraş bölgesinde de Fransızların himayesi altında sistematik olarak Müslüman nüfus kılıçtan geçirilmiştir.

- Türk-Sovyet ittifakı ve Taşnak Ermenistanı’nın ortadan kaldırılması: Sovyet arşiv belgelerinin açık bir şekilde kanıtladığı üzere Ermenistan’da, Türk ordularının ve Kızıl Ordu’nun askeri işbirliği sonucunda Taşnak iktidarına son verilmiş ve Sovyet iktidarı kurulmuştur. Bugün soykırım olarak adlandırılan Türk ordularının Ermenistan üzerine harekâtı, en üst düzeydeki Sovyet yetkilileri tarafından desteklenmiş ve ilerici bir hareket olarak değerlendirilmiştir. Türkiye’nin bu harekâtı, vatan savunmasının bir parçasıdır.

Bugün Ermeni milliyetçilerinin Sovyet liderine ve Ermeni Bolşeviklerine en az Talat, Enver Paşalar kadar saldırması bu yüzdendir. Ermeni milliyetçileri Leninleri, Stalinleri Türkiye yanlısı tavırlarından dolayı Ermeni Soykırımı’nın suç ortakları olarak değerlendirmiştir. Ermeni diasporası, siyaset ve bilim çevreleri, “Ermeni soykırımında” Rusya’nın Türkiye’yle eşit sorumluluğa sahip olduğunu vurgulamakta, bu temelde kitaplar, yayınlar çıkarmakta, toplantılar düzenlemektedir.

6. Amaç, twitter tarihçiliği veya yaygaracılık değilse, bütün bu belgelere ve kaynaklara açıklık getirmek olmalıdır. Ermenilerin yaşadığı acıları inkâr eden ya da gizleyen yoktur. (Tabii o tezlerde birçok abartı ve yalanın olduğunu da not düşelim) Bunların hepsi çalışmalarda yer almaktadır. Soykırım tezlerini çürüten ve bu zamana kadar gizlenen, karşılıklı kırımı ortaya koyan olgular tartışılmalıdır.

7. Amerikan senatolarının, emperyalist Avrupa parlamentolarının, Papa’nın vaazlarının, Avrupa fonlarının şemsiyesi altında tarihi gerçekleri saptıranlar, bilimsel tartışma niyetindelerse şu sorulara cevap vermelidir:

- Ermeni liderleri, I. Dünya Savaşı öncesinde ve sırasında Türkiye Ermenilerini düşmanla işbirliğine sevk ettiklerini ve Ermenileri bizzat kendilerinin ateşe attığını neden itiraf etmişler ve bunun özeleştirisini vermişlerdir?

- Soykırımı savunan çevreler, geniş Türkiye Ermenisi kitlelerinin tehcirden çok öncesinden itibaren düşmanla işbirliği içerisinde yer aldığını gösteren Rus ve Ermeni belgelerini, istihbarat raporlarını, iç yazışmaları nasıl değerlendirmektedir?

- Yine aynı çevreler, Türkiye’nin düşmanı olan Rus generallerinin Ermeni güçlerinin Müslüman nüfusu, cinsiyet, yaş, sivil-asker ayrımı gözetmeksizin sistematik olarak tamamen ortadan kaldırmak üzere hareket ettiklerini belirten raporlar yazmalarını, Ermeni Bolşeviklerinin de buna dair bir beyanlarının bulunmasını nasıl yorumlamaktadır? Türkiye’yle savaştığı sırada ve savaştığı cephedeki askeri mahkemelerinde Rus Ordusu’nun çok sayıdaki Ermeniyi Müslüman nüfusa yönelik ırkçı nefrete dayanarak imha politikası izlemekten yargılaması nasıl değerlendirilmelidir?

- Kendine komünist maskesi takmış bu çevreler, savaştan sonra Bolşevik önderlerinin ve Ermeni komünistlerinin Türkiye yanlısı tutumlarını nasıl yorumlayacaktır? Stalin, Bolşevikler içerisinde Ermeni yanlısı tutum izleyenleri neden aptal ve provokatör olarak nitelemiştir?

- O yıllarda Ermeni meselesinde ve Doğu sorununda Bolşeviklerin başına neden hep Taşnaklar, Menşevikler gibi Batı güdümlü sahte sosyalistler bela olmuştur?

- Sovyet yetkililerinin, Komintern temsilcilerinin ve Ermeni Bolşeviklerinin Taşnak Ermeristanı döneminde (1918-1920) Ermeni iktidarı tarafından Kürtlerin yüzde 98’inin, Türklerin 77’sinin imha edildiğini ortaya koyan yazışmaları, raporları nasıl yorumlanabilir?

- Bugünkü Ermeni milliyetçileri ve Karabağ kliği neden Bolşevik düşmanıdır ve Bolşevikleri Türkiye yanlısı görmektedir?

- Soykırımı savunan bu çevreler, acaba eserlerinde yukarıda bahsi geçen olgulara işaret eden tek bir belge veya kaynağa başvurmuşlar mıdır?

Bu sorular fazlasıyla çoğaltılabilir.

7. Neredeyse 20 senelik bir çalışmanın ürünü olan konuya dair aşağıdaki eserler okunduğunda bir sansürün yaşanmadığı, 100 yıllık bir sansüre son verildiği görülecektir:

Kitaplar:

- Boryan’ın Gözüyle Türk-Ermeni Çatışması, Kaynak Yayınları, İstanbul, Eylül 2006.

- Armyanskiy Vopros v 120 Dokumentah İz Rossiyskih Gosudarstvennıh Arhivov, Laboratoriya Knigi, Moskva, 2011.

- Yeksad Sened Meselei Ermeni Der Arşivhai Devleti Rusiya, İnteşerat Nedaye Şems, Tebriz, 2011.

- Sovyet Devlet Kaynaklarında Kürt İsyanları, Kaynak Yayınları, İstanbul, Kasım 2011.

- Rus Devlet Arşivlerinden 150 Belgede Ermeni Meselesi, Kırmızı Kedi Yayınevi, İstanbul, Şubat 2013.

- Ermeni Milliyetçiliğinin Serüveni: Taşnaklardan ASALA’ya Yeni Belgelerle, Kaynak Yayınları, İstanbul, Mart 2015.

Yayına Hazırlanan Kitaplar:

- Ovanes Kaçaznuni, Taşnak Partisi’nin Yapacağı Bir Şey Yok, Kaynak Yayınları, İstanbul, Kasım 2005.

- A. A. Lalayan, Taşnak Partisi’nin Karşıdevrimci Rolü (1914-1923), Kaynak Yayınları, İstanbul, Şubat 2006.

- Kızıl Kitap: Güneybatı Kafkas’ta Taşnak Mezalimi, Kaynak Yayınları, İstanbul, Mart 2006.

- A. B. Karinyan, Ermeni Milliyetçi Akımları, Kaynak Yayınları, İstanbul, Nisan 2006.

- Karibi, Gürcü Devleti’nin Kırmızı Kitap’ı/Ermeni İddialarına Yanıt, Kaynak Yayınları, İstanbul, Nisan 2007.

- S. G. Pirumyan, Diasporadaki Taşnaklar, Kaynak Yayınları, İstanbul, Mayıs 2007.

- Çarlık Polis Raporlarında Taşnaklar, Kaynak Yayınları, İstanbul, Haziran 2007.

- Rus Kafkas Orduları Kurmay Başkanı L. M. Bolhovitinov, Ermeni Raporu, Doğan Kitap, İstanbul, Mart 2009.

- Raport General-Mayora Bolhovitinova o Dyatelnosti Armyanskih Voorujyonnıh Otryadov v Turtsii i Zakavkazye v Pervuyu Mirovuyu Voynu, Azerneşr, Baku, 2011.

Not: Ulusal ve uluslararası makaleler, ansiklopedi maddeleri bu listeye dâhil edilmemiştir."

Son Dakika Haberleri