Mehmet Uçum’dan ‘sokak’ yazısı: Hak eylemi mi sivil itaatsizlik mi?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından başlayan eylemleri yazan Mehmet Uçum ‘Eylem için eylem yapmak amaç haline getiriliyor. Eylemin hedefi ve sonucu değil ‘eylem önemli’ duygusu güçlendiriliyor.’ dedi.


Cumhurbaşkanı Danışmanı Mehmet Uçum bu haftaki pazar yazısında sokak eylemlerini yazdı. “Yeni nesil sokak eylemleri emperyalist projedir!” başlıklı yazıda son günlerde eylemlerde öne çıkan figürlere dikkat çekti: “Sokak eylemleri gençliğe cazip gösteriliyor. Eylem için eylem yapmak amaç haline getiriliyor. Eylemin hedefi ve sonucu değil ‘eylem önemli’ duygusu güçlendiriliyor. Eylem yapmanın çekiciliğini artırmak için semboller kullanılıyor.”
Sivil itaatsizliğin milli devletlere isyanın temel aracına dönüştürüldüğünü vurgulayan Uçum “Milli devletleri zayıflatma projelerinde hedef ülke gençleri kitle gücü olarak kullanılıyor.” dedi.
Hak talepli eylemlerle sivil itaatsizlik arasında fark olduğunu belirten Uçum Türk gençliğinin büyük çoğunluğunun emperyalist tuzaklara düşmeyeceğini söyledi.
‘HAK TALEBİ BOYUTU YOK EDİLDİ’
Uçum’un yazısı şöyle:
“İstanbul’daki terör ve yolsuzluk soruşturmalarından sonra yeni nesil sokak eylemleri bir kez daha gündem oldu. Bunlar demokratik protesto hakkının kullanılması olarak görülse de işin aslı öyle değil.
“Yirminci yüzyılın sonunda sivil itaatsizlik ve sokak eylemlerine başka bir mana ve misyon yüklendi. Sivil itaatsizlik kavramının hak talebi boyutu yok edildi, itaatsizlik kısmı milli devletlere isyanın temel aracına dönüştürüldü.
‘EYLEMİN HEDEFİ DEĞİL EYLEM ÖNEMLİ DUYGUSU’
“Batılı ideolojik merkezler sokak hareketleri için el kitapları hazırlatıp tercüme ettirip hedef ülke vatandaşlarına dağıtıyor. Hedef ülke gençliği ana aktör olarak seçiliyor. Sokak eylemleri gençliğe cazip gösteriliyor. Eylem için eylem yapmak amaç haline getiriliyor. Eylemin hedefi ve sonucu değil ‘eylem önemli’ duygusu güçlendiriliyor. Eylem yapmanın çekiciliğini artırmak için semboller kullanılıyor. Örneğin gaz maskeli semazen figürü, pikachu karakteri, polis önünde evlenme teklifi, örümcek adam kostümü, kırmızı elbiseli kadın, eylem piyanosu geçmişten bugüne sembolizm için kullanıldı. Bunlar tümüyle profesyonel işlerdir ve bir senaryoya dayanıyor. Gençlere eylemlerde yer almanın en anlamlı varoluş olduğu zerk ediliyor. Gençler eylemlerin öznesi ama eylem stratejilerinin nesnesi haline getiriliyor. Böylece milli devletleri zayıflatma projelerinde hedef ülke gençleri kitle gücü olarak kullanılıyor.
‘SORGULAMA DEVREYE GİRİNCE KARŞI ÇIKIYOR’
“Ancak emperyalizmin gençleri, aidiyetini ve kimliklerini yok ederek kolayca şekillenen ve manipüle edilen bir kitleye dönüştürme çabası her zaman başarıya ulaşmıyor. Eylemci gençlerin bir kısmı geçiş yaşlarının etkisiyle bazıları da görüntüde meşruiyet için öne çıkarılan kimi talepleri makul gördüğü için yeni nesil eylemlere eğilim gösteriyor. Ancak sorgulama devreye girince gençlerin çoğunluğu emperyalist operasyonlara karşı tutum alabiliyor.
“Gençler sosyal ve siyasi katılım hakları güçlendikçe emperyalist projelerin etkisinden daha kolay kurtuluyor. Ülkemizde seçme ve seçilme hakkı için 18 yaşın yeterli olması gençlerimizi güçlendiriyor ve özgüven veriyor. Demokratik katılım geliştikçe ve tarih bilinci devreye girdikçe gençlerimizin yurtseverlik bağı ve ülkeye aidiyetleri güçleniyor. Bu nedenle ülkemiz gençliğinin büyük çoğunluğu emperyalist tuzaklara düşmüyor ve düşmez.
“Özetle ‘sivil itaatsizlik’ soğuk savaştan sonra emperyalizmin ideolojik araçlarından biri oldu. Sonuçları yıkıcı olan ‘nihilist sivil itaatsizlik’ şeklinde yeniden üretildi ve emperyalist yayılma için kullanıldı. Soğuk savaş sonrasının ‘turuncu devrimleri’, ‘Arap baharları’ bu amaçla teşvik ve tahrik edildi. Türkiye’de emperyalist bir planlamayla yapılan gezi eylemi de yıkıcı sivil itaatsizliğin tipik örneğidir. Gezi benzeri eylemler başta Brezilya başka ülkelerde de pazarlandı.
‘UKRAYNA ÖRNEĞİ İBRETLİK’
“Nihilist sivil itaatsizlik eylemleri kaos hedeflidir. Bu eylemlerle güvensizlik ortamı ve yönetim zafiyeti oluşturarak emperyalizme hizmet edecek bir iktidar değişikliği amaçlanır. Bu açıdan Ukrayna örneği ibretliktir. Bu eylemler pozitif ceza hukuku açısından suç sayılır. Değişen şartlara göre bu eylemlerin suç niteliği ortadan kalkmaz. Ayrıca bunlar hedef alınan ülkeye ve topluma karşı tahripkar eylemleridir ve bu tahribat milletin tarih bilincinde kalıcı izler bırakır.
‘FARKI GÖRMEYEN APARAT OLUR’
“Toplumda ve bireylerde travmalar oluşturur, üzerinden çok zaman geçse de affedilmez veya hoş görülmez. Bu tip eylemler hiç bir zaman hukukun koruması altında olamazlar. Hukuk içinde yapılan hak ve adalet talepli sivil eylemler ise meşru düzeni geliştiren bir işlev görür. Demokrasiyi ve sosyal adaleti güçlendirir, bunlar demokratik toplumun gereği olan eylemlerdir bu nedenle hukukun koruması altındadır. Hak ve adalet talepli sivil eylemler ile günümüzde emperyalist proje olan sivil itaatsizlik eylemleri arasındaki nitelik farkını görmek gerekir. Bunu görmeyenler veya reddedenler emperyalizmin ideolojik aygıtlarının ve projelerinin çok kullanışlı aparatları ve aktörleri haline gelir.”
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.