15 Ocak 2025 Çarşamba
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Mehmetçikten mektup

Bugün galiba askerliğimin en unutulmaz anlarını yaşadım...

Mehmetçikten mektup
A+ A-
ÖZGÜR BURSALI / VATAN PARTİSİ ÖNCÜ GENÇLİK GENEL BAŞKANI

Bugün galiba askerliğimin en unutulmaz anlarını yaşadım.

27 arkadaş bu sabah terhis oldu topluca. Çoğu bir süredir çıkamıyordu virüsten dolayı. 30 gün fazla askerlik yaptı bir kısmı.

Sonunda hasretle bekledikleri an geldi.

Nizamiyenin önüne dizildik.

Edirnelisi, Mardinlisi, Cizrelisi, Hataylısı, Ödemişlisi, Trabzonlusu...

Şunun şurasında 3-5 aydır birlikteydik. Kimisi

yalnızca 1 aydır anca tanışıyordu..

Hepsi sert çocuklar. Asi çoğu. Burada geçirdiği günlere küfreden de vardı, birbiriyle sürekli kavga eden de, yaptığı işe anlam veremeyen de, sabırla bekleyen de... Bazısı gergindi, bazısı güleryüzlü, bazısı sessiz sedasız, bazısı da susmak bilmezdi.

Aylardır günleri, saatleri, dakikaları bile saydılar. Hepsinin aklında, her an, terhis olacağı gün vardı.

An geldi, güneş doğdu. Nizamiye kapısında son belgeler imzalandı. Beklenen gün gelmişti. İşte kapıda yaşadığımız yarım saatlik bu ayrılık süreci, bana hayatımız boyunca peşinden gittiğimiz davayı, gerçekleri, inancı, bir göktaşının yeryüzüne çarpma şiddetiyle bir kez daha beynime çaktı.

Manzara beklenen gibi olmadı. Kimse çantasını alıp kapıdan koşarak çıkmadı, çıkamadı...

Hüngür hüngür ağladı herkes. Hepimiz. Yüzler kıpkırmızı. Boğazlar düğüm düğüm. Herkes o an günahsız bir bebek masumluğunda birbirine sarıldı. Bütün yalanlar unutuldu, kötülükler silindi, insana dair her şey orada birikti. O an sorsalar, bir 6 ay daha herkes yapabilirdi askerliğini. O an sorsalar, herkes dursun derdi zaman. Kardeşlik, özlem, mutluluk, burukluk, karşılıksız fedakarlık kokusu sardı her yeri.. Birbirinin çantasını sırtlayan, kafasını okşayan, omzunu sıkıca tutan, son bir telaşla fotoğraf çektiren, güzel Mehmetçikler. Siz bir de Türkiye'nin her yerini düşünün... tBinlerce ortak duygu.

Ama en önemlisi bu duygu yüklü manzara, bu milletin manzarasıydı. Beni ağlatan bu oldu. İşte uğruna her şeyimizi feda ettiğimiz, varlık sebebimiz olan vatan buydu. Birikmiş emek buydu. O an düşündüm, defalarca düşündüm. Bu millet asla yıkılmaz. Çok basit bir cümle gibi değil mi? Ancak böyle anlar bu basit cümlenin binlerce yıllık bir tarihin içinden çıktığını kanıtlıyor... Genel başkanımız Doğu Perinçek diyor ya hani, “Atomu parçalarsınız, Türk Milletini parçalayamazsınız", işte bu cümlenin ne kadar yalın ve kuvvetli bir gerçek olduğunu bir kez daha anladım.

Belki çoğu bir daha birbirini görmeyecek. Birkaç ay aonra telefonlar kesilecek. Çok ilerde hepsi tatlı bir anıdan ibaret olacak.

Fakat bu millet, kendisini hep kendi yüreğinde taşıyacak. Büyük milletler, Nâzım 'ın dediği gibi, "Bir kerre bile selamlaşmadan aynı ekmek, aynı hasret ve aynı hürriyet için ölebilen" milletlerdir.

Bu manzarada bu şiiri taşıyan milletin evlatları vardı. Düşünüyorum, 150 yıldır bu memleket bu askerlikle, birbiriyle işte böyle sarılıyor, birbiri için böyle gözyaşı döküyor, birbirinin soluğuna böyle karışıyor ve birbirinin damarında böyle akan kan oluyor. Bu millet bu yüzden Mehmetçik Millet. Bu yüzden Mehmetçik eşitliyor, milletleştiriyor.

Bu sayede kök saldık yüzyıllara.

Bu sayede hiç esir olmadık.

Bu sayede hendeklere gömdük terörü. Bu sayede ezdik FETÖsünü, Gladyosunu.

Bu sayede korkmuyoruz tek dişi kalmış canavardan ya da kağıttan kaplandan.

Bu sayede ışık hızıyla kenetleniyoruz her zorlukta, her yangında.

Bu sayede kahraman şehitler ölmüyor, vatan bölünmüyor.

İşte bir yönüyle odun parçası olan Kayısı Çekirdeğindeki sır burada. Çöl sanılan alemdeki hayat burada. Burada sırça köşklerinden milleti aşağılayanlar, burun kıvıranlar, tek derdi kendi itibarı ve emniyeti olanlar yok.

Bu milletin sonsuz güzelliği var. Üretenin namuslu alın teri, sevgisi var. Memleketin geleceği gençleri var. Diğerkâmlık var.

Askere gidecek arkadaşlarımız bu güzelliği mutlaka yaşayacak. Ve daha da bu millete içkin olacak, daha bir parçası olacak, daha bir bütünleşecek.

İşte Aydınlıkçının en büyük güven ve mutluluk kaynağı; "bu millet yıkılmaz!"

Ve iyi ki bu büyük milletin evlatlarıyız.

İyi ki bu güzellikleri bize gösteren partimiz var.

İyi ki bunları incelikle bize durmadan yorulmadan öğreten Genel Başkanımız Doğu Perinçek var.

Yarın çok aydınlık, yarın bizim.

Umutla ve güvenle.

Özgür.

31.05.2020/09.52/Şanlıurfa

Son Dakika Haberleri