Memurlardan ikramiye ve emekli aylıklarında adalet talebi

Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Genel Başkanı Bayram Zengin, bugün yapılacak Mart ayı Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantısı nedeniyle yaptığı basın açıklamasında; kamu görevlilerinin kurul toplantısından çok şey beklediklerini, bu nedenle toplantıya katılan sendika ve konfederasyonların tali konularla meşgul etmeyip en temel konularda ilke kararı almalarını beklediklerini ve BASK olarak görüşlerini Genel Başkan Bayram Zengin ve Genel Sekreter Cansel Güven imzasıyla yazılı olarak gerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gerekse devlet Personel Başkanlığına ilettiklerini ifade etti.

Birkaç saat süren toplantılara, sadece tabanlarına ve medyaya mesaj vermek için yüzlerce maddelik dosyaları taşıyarak gündemi tıkama hastalığından vazgeçilmesi gerektiğini belirten BASK Genel Başkanı Bayram Zengin, basın açıklamasında şöyle dedi:

Yılda iki kez yapılan toplantılara sendikal rekabet nedeniyle katılımcılar ellerinde yüzlerce maddelik dosyalarla katılmaktadır.

Zaten birkaç saat sürecek toplantıda o kadar konunun ne okunması, ne konuşulması ve ne de tartışılması mümkündür.

Adı üzerinde bir Danışma Kurulu toplantısıdır ve önemli olan bu toplantıda acil çözüm bekleyen temel konularda ilke kararlarının alınması ve alınacak kararların takip edilerek gereğinin yapılmasıdır.

Kamu görevlileri büyük bir umutla bu toplantının sonuçlarını beklemektedir.

Bu nedenle toplantıda aşağıda sıralanan temel konularda ilke kararı alınmasını bekliyoruz.

KAMU GÖREVLİLERİNE İKRAMİYE VERİLMEDİR

Kamu işçilerine 6772 sayılı Kanun ile 1956 yılından itibaren ikramiye verilmektedir. Her yıl 2 adet tam ikramiye (26’şar günlük ücret) ve 4 adet yarım (13’er günlük ücret) ikramiyeye, 2015 yılında imzalanan toplu sözleşme ile “Denge Ödeneği” adı altında 750 TL tutarında 7. ikramiye eklenmiştir.

Halen taşeron işçisi olarak kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmakta olan personele de Yüksek Hakem Kurulu kararları ile yılda iki kez 5’er günlük ücretleri tutarında ikramiye verilmektedir. Kadroya geçmenin tamamlanması halinde ise 6772 sayılı Kanun çerçevesinde yılda iki kez ikramiye ödenecektir.

Oysa, kamu görevlilerine 4688 sayılı Kanunun “Toplu sözleşmenin kapsamı” başlıklı 28 inci maddesinde yer alan “ikramiye” verilmesi konusu, toplu sözleşme metinlerinde bugüne kadar yer bulamamıştır.

Artık bu ayıba son verilmesinin ve kamu görevlilerin ikramiye ödenmesinin zamanı gelmiştir.

MEMUR EMEKLİ MAAŞLARI ARTIRILMALIDIR

Memurların emekli olmaları durumunda emekli aylıkları, yıllarını devlet hizmetine adamış insanlara yakışmayacak ve insanca yaşamaya yetmeyecek bir düzeyde belirlenmektedir. Gerekçe olarak tüm gelir kalemlerinden vergi ve sigorta kesintisi yapılmadığının gösterilmesi, emeklilikte bile kamu işçileri ile kamu görevlileri emekli aylıkları arasındaki uçurum insaf ve izanla bağdaşmamaktadır.

Bu nedenle memur emekli aylıklarının, son aylığa yakın olacak şekilde düzenleme yapılması gerekmektedir.

YARDIMCI HİZMETLER SINIFI KALDIRILMALIDIR

4/C uygulamasının kaldırılarak istihdam edilenlerin sözleşmeli personel kadrolarına geçirilmesi ve taşeron işçilerinin kadroya geçirilmelerinden sonra özellikle anlamı kalmamış olan, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı açılmadığı için yıllardan beri mağdur edilen ve zaten tamamına yakını lise, ön lisans ve lisans eğitimini tamamlamış olan yardımcı hizmetler sınıfı personelinin bu sınıf kaldırılarak eğitim durumlarına uygun memur kadrolarına geçirilmesi sağlanmalıdır.

VERGİ DİLİMİ ZULMÜ SON BULMALIDIR.

Her yıl Mart ayından başlayarak yıl sonuna kadar tüm kamu görevlilerini kapsayan vergi diliminin % 15’ten % 20’ye yükselmesi şeklindeki vergi dilimi zulmüne, vergi oranının % 15’te sabitlenmesi ile son verilmesi tüm kamu görevlilerinin ortak ve haklı beklentisidir,

YILLIK İZİNLER İŞ GÜNÜ OLARAK VERİLMELİDİR

Kamu görevlilerinin yıllık izinlerin, kamu ve özel sektör işçilerinde ve AB ülkelerinde olduğu gibi işgünü olarak verilmesi eşitlik ve hakkaniyet gereğidir.

ÖZRE BAĞLI TAYİN VE NAKİLLERDE MAĞDURİYET BİTMLELİDİR

Özre bağlı tayin ve nakil taleplerinde hakkaniyetin sağlanması; engellilerin, engelli çocuğu olanların ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin özel durumlarının yönetmelikte özür gurubu kapsamına alınması acil çözüm bekleyen bir konudur.”