Merkel'den İdlib'de 'güvenli bölge' önerisi
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in İdlib'de güvenli bir bölge oluşturulmasını önerdiği, ancak bunun Türkiye'nin kontrolündeki alanların güvenli bölge olarak kabul edileceği anlamına gelmediğini vurguladığı kaydedildi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Suriye'nin kuzeyinde yaşanan zor insani şartlar nedeniyle İdlib bölgesinde güvenli bir bölge oluşturulmasını gündeme getirdi.
Reuters haber ajansı konuyla ilgili haberinde, Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri meclis grup toplantısına katılanların aktardıklarına yer verdi. Toplantıya katılanların aktardığına göre, Merkel bölgede yaşanan insani felaketin önlenmesi için uluslararası toplumla güvenli bölge kurulmasının gerekli olduğunu söyledi. Aktarılanlara göre, Merkel bunun Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin varlık gösterdiği alanların güvenli bölge ilan edileceği anlamına gelmediğini de vurguladı.
Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer de Suriye'de güvenli bölge kurulmasını önermiş, ancak uluslararası düzeyde önerisine destek bulamamıştı. Grup toplantısında Savunma Bakanı ve Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Kramp-Karrenbauer'in de uluslararası toplum bölgede güvenli bölgeyi kurmayı kabul etmesinin iyi olacağını söylediği aktarıldı.
Merkel'in grup toplantısında Suriye'ye ilişkin gelişmeler hakkında milletvekillerine bilgi verdiği de öğrenildi. Buna göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılacağı dörtlü bir zirveye karşı olduğunu belirten Merkel, kendisinin böyle bir zirveye hazır olduğunu defalarca vurguladığını söyledi.
BATI'NIN SURİYE SİYASETİNE ELEŞTİRİ
Başbakan Merkel'in toplantıda Batı'nın izlediği Suriye siyasetini de eleştirdiği aktarıldı. Buna göre, Suriye'de dışarıdan gösterilen çabalarla bir hükümet değişiminin mümkün olmadığını ifade eden Merkel, ülkede yaşanan iç savaşın radikalleşmeyi artırdığını söyledi. Suriye'deki savaşın en büyük yükünü taşıyanlardan birinin Türkiye olduğunu ifade eden Merkel, Erdoğan'ın Avrupa'nın ve uluslararası yardımlardan memnun olduğunu defalarca dile getirdiğini belirtti.
Rusya ve Suriye Ordusu'na bağlı güçlerin ortak bir operasyon yürütmesi nedeniyle bölgede durumun karmaşık bir hâl aldığını hatırlatan Merkel, Türkiye'nin görevinin ise İslamcı savaşçıları silahsızlandırmak olduğunu, ancak bunu başarmanın güç olduğunu söyledi.
MERKEL AB SINIRLARININ KORUNMASINI İSTEDİ
Hristiyan Birlik partilerinin grup toplantısına katılanların aktardığına göre, oturumda Türkiye'nin Avrupa'ya gitmek isteyen sığınmacıları durdurmayacağını açıklamasının ardından Yunanistan sınırında yaşanan mülteci krizi de gündeme geldi. Yunanistan'ın Türkiye sınırında binlerce sığınmacının Avrupa geçme umuduyla bekleyişi, Almanya'da da kaygı yaratıyor.
Toplantıya katılanlar tarafından verilen bilgiye göre, Merkel, Avrupa Birliği (AB) sınırlarının korunması gerektiğini vurguladı. Bulgaristan'ın sınırında güvenliği sağladığını belirten Merkel, Yunanistan'ın da sınırı korumak için 2015'e kıyasla daha iyi çalıştığını söyledi. Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 2016 yılında imzalanan mülteci mutabakatını da savunan Merkel, bu mutabakatın Birlik'in çıkarına olduğunu söylediği belirtildi.
Aktarılanlara göre, İçişleri Bakanı Horst Seehofer de toplantıda mülteci meselesinde kontrolü sağlamanın önemli olduğunu belirterek, aksi takdirde 2015 yılındakinden daha fazla sığınmacının gelebileceği konusunda uyarıda bulundu. 2015 yılında Almanya'ya yaklaşık 1 milyon sığınmacı gelmişti. Avrupa Birliği sınırlarının kesinlikle açılmaması gerektiğini savunan Seehofer'e Savunma Bakanı Kramp-Karrenbauer ve diğer partililer de destek verdi.
ÇOCUK VE GENÇ SIĞINMACILARA YEŞİL IŞIK
İçişleri Bakanı Seehofer, grup toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada da, Türkiye'den gelecek sığınmacılara Avrupa'nın ve Almanya'nın sınırlarının açılmayacağını vurguladı.
Sığınmacılar için sınırların açılmasına kesin bir dille karşı çıkan Seehofer, ancak Yunanistan'daki kamplarda yaklaşık 5 bin çocuk ve genç bulunduğunu ve bu konuda Fransa, İtalya ve İspanya ile işbirliği yapılabileceğini söyledi.
Koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) Yunanistan'daki mülteci kamplarında bulunan çocuk ve gençlerin kabul edilmesi gerektiğini savunuyor. Aşağı Saksonya Başbakanı Stephan Weil, Almanya'daki bazı eyaletlerle birlikte AB üyesi ülkelerin bu sığınmacıları kabul etmeye hazır olduğuna dikkati çekti.
Yeşiller Partisi Grup Başkanı Katrin Göring-Eckardt da, özellikle çocuk, genç, kadın ve hastalardan oluşan 5 bin kişinin derhal kabul edilebileceğini görüşünü savundu. Sol Parti ise sınırların tamamen açılmasını istiyor. Grup Başkanı Amira Mohamed Ali, Türkiye tarafında bekleyen sığınmacılar için Yunanistan sınırının açılmasını talep ederek, bu insanlara yardım edilmesi gerektiğini söyledi.
Hür Demokrat Parti (FDP) daha temkinli bir tutum sergiliyor. Parti lideri Christian Lindner, göç konusunda kontrolün kaybedilmemesi konusunda uyarıda bulunarak, öncelikle Yunanistan'a gereken desteğin sağlanması gerektiğini belirtti. Lindner, bunun ardından sığınmacıların AB ülkeleri arasında dağıtımının konuşalabileceğini sözlerine ekledi.