Merkez Bankası: Satış fiyatları ile maliyetler arasındaki fark artıyor
Merkez Bankası, piyasalardaki tekelleşme ile yüksek enflasyon döneminde yaşanan fiyat artışları arasındaki pozitif ilişkiyi ortaya koydu. Banka, özellikle büyük ölçekli firmalarda satış fiyatı ile üretim maliyetleri arasındaki farkın ve kâr marjlarının arttığını bildirdi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, piyasa yoğunlaşması (bir sektörün az sayıda üretici tarafından kontrol edilmesi/tekelleşme), firmaların kâr marjları ve enflasyonist baskılar arasındaki ilişkiyi inceledi. Makaleye göre özellikle büyük ölçekli firmalarda satış fiyatı ile üretim maliyetleri arasındaki fark ve kâr marjları enflasyonist dönemde artıyor.
2009 ile 2022 yılları arasını dikkate alan çalışma, enflasyonist şoklardan sonra firmaların fiyatlandırma davranışında bozulmasının arttığının altını çizdi. Banka, fiyat artışlarının ağırlıklı olarak büyük, yüksek finansal desteğe sahip olan ve büyük markaya sahip firmalar tarafından yönlendirildiğine işaret etti.
Analize göre piyasa yoğunlaşması (tekelleşme) ve fiyat artışları arasında, yüksek enflasyon dönemde (2020-2022) pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir.
FAZLA SÜBVANSİYONA SAHİP FİRMALAR FİYATLARI YUKARI ÇEKİYOR
Piyasa yoğunlaşması ve fiyat artışı oluşumun firma büyüklüğüne göre değiştiği kaydedildi. Buna göre piyasa yoğunlaşması ile fiyat artışları arasındaki pozitif ilişki küçük firmalar için daha belirginken, daha fazla sübvansiyona sahip firmalar, fiyat artışlarını yukarı doğru ayarlama konusunda daha güçlü eğilimler sergilemektedir.
Türkiye’de piyasa yoğunlaşması (tekelleşme) ve fiyat artışları arasındaki ilişkinin, son enflasyonist dönemde eşi benzeri görülmemiş yoğunluk kazandığı ifade edildi. Enflasyonist şokların ve fiyatlandırmadaki bozulmanın ardından fiyat artışlarının keskinleştiği aktarıldı.
Çalışmada, satış farkı ile maliyetler arasındaki farktaki yükseliş eğiliminin; büyük ve dış ticarete odaklı şirketler tarafından yönlendirildiğini gösterildi. Orta ölçekli firmalarda ise satış farkı ile maliyetler arasındaki farkın istikrarlı seviyeyi koruduğu mesajı verildi. Buna karşılık, yüksek fiyatlandırma gücüne sahip olan firmaların enflasyonist dönemde gücünü yansıttığı ve büyük firmalarda daha yüksek bir fiyat artışı seviyesi görüldüğü belirtildi. Küçük ve orta ölçekli firmalardaki satış farkı ile maliyetler arasındaki farkın ve kâr marjının ise daha düşük olduğu göze çarptı.
Ayrıca, fiyat artışlarını firmaların dış ticaret statülerine göre de ayrıştıldı. Dış ticaret yapan firmaların fiyat artışlarının, döviz kuru ve küresel piyasalardan daha fazla etkilenebileceği ve iç piyasalarda faaliyet gösteren firmalara göre daha fazla fiyatlandırma yapabileceği anımsatıldı.
İTHALATÇILARDA FİYAT ARTIŞI DAHA FAZLA
Fiyat artışlarının şirketlerin faaliyetlerinde ihracat/ithalat yoğunluğuna bağlı olarak da dalgalanabileceği, çünkü ithal girdilerin veya ihraç edilen çıktıların rolünün bu firmalar arasında farklılık gösterebileceği hatırlatıldı.
Banka, dış ticaret yapan firmaların daha büyük fiyat artışları yaptığını vurguladı ve 2017'den bu yana net ithalatçıların fiyat artışlarının diğer firmalardan daha fazla yükseldiğinin bilgisi verildi.
Araştırmada daha yüksek düzeyde finansal kaldıraca (Kredi ve sübvansiyon olanağı) sahip firmaların genellikle daha yüksek fiyat artışları sergilediği bildirildi.