30 Eylül 2024 Pazartesi
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Merkezin adımını tüketiciler yeterli bulmadı

Kredi kartı borçlarının yüzde 50’si, yüksek gelirli yüzde 9’luk kesime ait. 25 bin TL’den az limiti olan yüzde 52’nin toplam borçtan payı yüzde 8. TCMB, düzenlemelerle borçlanma ve harcama dengesizliğini gidermeye yönelik adımlar atıldığına işaret ederken, tüketiciler yeterli bulmadı.

Merkezin adımını tüketiciler yeterli bulmadı! Merkez Bankasının kredi kartı kararları için uzmanlar ne dedi? Merkez Bankasının yeni kredi kartı kararları
A+ A-
EKONOMİ SERVİSİ

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) blog sitesi olan Merkezin Güncesi’nde 27 Eylül günü yayımlanan analizde, bireysel kredi kart (BKK) harcamalarında büyük payın yüksek gelirli gruba ait olduğu bilgileri verildi. Analizde yer alan bilgilere göre borç bakiyesi bulunan 28 milyon aktif kart kullanıcısının yaklaşık yarısı (14 milyon kişi) 25 bin TL’nin altında bakiyeye sahip. Bu kesimin borcunun toplam borç içerisindeki payı yüzde 7,8. 150 bin TL’nin üzerinde borcu bulunan kullanıcı sayısının toplam içerisindeki payı yüzde 9 iken, bu kesimin borcunun toplam borç içerisindeki payı yüzde 50.

TCMB ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun getirdiği düzenlemelerle de kartlı harcamalar ile borçlanmadaki artışın yüksek gelirli gruptan geldiği ve bu kesimin faizinin artırıldığına, düşük gelirli grubun ise borcunun yapılandırıldığına işaret edildi.

Düzenlemelerle kredi kartı ve ihtiyaç kredisi borcunu ödeyemeyenler için 60 aya kadar yapılandırma imkanı getirildi. Bireysel kredi kartlarında yapılandırmada kullanılacak azami faiz oranını referans faiz olan yüzde 3,11 ile sınırlandırıldı.

Merkezin adımını tüketiciler yeterli bulmadı - Resim : 1

FAİZ ORANLARI DEĞİŞTİRİLDİ

Dönem borcunun yüzde 20'si olan asgari ödeme oranında sınır tutar, 25 bin liradan 50 bin liraya çıkarıldı. 50 bin lira ve altında olan kredi kartları için asgari ödeme oranı dönem borcunun yüzde 20'si olurken, 50 bin lira ve üzerinde olanlarda yüzde 40 olarak uygulanacak. Azami akdi faiz oranları; dönem borcu 25 bin liranın altında olan kredi kartları için yüzde 3,50, 25 bin-150 bin lira olan kredi kartlarında yüzde 4,25 ve 150 bin liranın üzerinde olan kredi kartlarında yüzde 4,75 olacak.

Yüksek gelirlilerin lüks tüketimini kısma ve harcamalardaki dengesizliği gidermeye yönelik atılan adımlar ise kamuoyunda ‘Sadece asprin’ olarak değerlendirildi. Düzenlemeler ile ilgili görüşlerini Aydınlık’a açıklayan Tüketici Hakları Derneği (THD) Başkanı Ergün Kılıç da hükümetin sıkılaştırma politikalarıyla uyumlu olduğunu ancak dengesizliği gidermeyeceğini söyledi. Açlık sınırının altında bir ücretle çalışıp, 19 bin liradan düşük düzeyde gelirle geçinen çok ciddi sayıda vatandaş olduğunu anımsatan Kılıç, “Kendi politikaları açısından doğru bir politika izliyorlar. Harcamaları kısmak istiyorlar. Yani yüksek gelirli kesime diyorlar ki ‘Tiyatroya, sinemaya gitmeyin, turistik seyahat yapmayın.’” dedi.

Merkezin adımını tüketiciler yeterli bulmadı - Resim : 2

‘YOKSULLUK KALDIRILMIYOR YÖNETİLİYOR’

Kılıç, borçlanma ve harcama dengesi sorunlarına ilişkin önerisini ise şöyle aktardı:

“Her yurttaşın sosyal yardımlarla değil kendi ücretiyle geçinmesini sağlayacak bir ücret politikası lazım. Buna dair bir politika yok. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, belediyeler, ilçe belediyeleri, vakıf ve dernekler çeşitli yardımlar yapıyor. Nakit para desteği, gıda, giyim, ulaşımla ilgili farklı yöntemlerle yardımlar yapılıyor. Yardımların miktarı nüfusun yaklaşık 4’te 3’ünün muhtaç olduğunu gösteriyor. Bu yardımların kontrolü de yok. Bir kurumdan yardım alanın başka bir kurumdan daha almasını engelleyecek veya aynı veri içerisinde alınan yardımları çıkarabilecek bir sistem yok. Aynı kişi 40 yerden yardım alabilir. Böyle olunca dar gelirli insanlar, yoksulluğu gidermek yerine yoksulluğu yönetmek adına birçok yardım alabiliyor.

“Yardımlar geçici olmalı. Sürekli olmamalı, belli bir dönemi kapsamalı. Böyle olunca insanların çalışma motivasyonu kalmıyor. Borçlanmanın da önüne geçecek şey, insanların çalışma ve borçlanmaya, sosyal yardıma ihtiyacı kalmayacak ücrete kavuşması. Üretken bir toplum olması gerekiyor. Karşılığında da emeğinin sömürülmediği, yaşayabileceği bir ücrete kavuşması gerekiyor.”

Merkez Bankası Kredi Kartı Tüketici Hakları Derneği