‘Mesai sonrası Aydınlık’a gider hafriyat taşırdık’

ERCAN DOLAPÇI

Yayınlanma: 16 Nisan 2022, 01:00 Güncellenme: 16 Nisan 2022, 01:59

‘Mesai sonrası Aydınlık’a gider hafriyat taşırdık’

A⁺ A^-

Aydınlık’ın İstiklal Caddesi Deva Çıkmazı'nda bulunan tarihi binayı ayağa kaldırma çalışmasında görev alanlardan birisi de Rahim Sivaslı. 59 yaşındaki Sivaslı, Haydarpaşa Limanında makine operatörü olarak çalışırken bir grup partili arkadaşıyla mesai sonrası bir araya gelerek çalıştıklarını söylüyor. O günleri Aydınlık’a anlatan Sivaslı, “Yaptığımız iş fedakarlığın güzel bir örneğiydi. Bütün partililer seferber olmuş, nöbetleşe her akşam yetenekleri ölçüsünde çalışmaya katkıda bulunurdu. Kimisi hafriyatta, kimisi de usta olarak çalıştı.” dedi.

‘OF DİYENLERDEN DEĞİLİZ’

İşçi/Vatan Partisi’nin çeşitli kademelerinde görev alan Sivaslı, İzmir’de yaşıyor. 1978-80 arasında günlük olarak yayımlanan Aydınlık’ta güvenlik görevlisi olarak çalıştığını belirtiyor. 12 Eylül sonrası 1987 yılında haftalık olarak yayımlanan 2000’e Doğru dergisinde de aynı seferberlikte görev alarak dergiyi çıkardıklarını belirten Sivaslı, şunları söyledi: “Bizde her iş böylesine gönüllülük esasına dayanarak yapılırdı. Bu bizde bir gelenektir. Hiç unutmam, 2011 Van depreminde Ankara’daydım. Yardım kampanyası yaptık ve arkadaşlarla seferber olduk. Yardım malzemesi gönderdik. Partimize MHP’den yeni katılan bir arkadaşın çalışma sırasında dikkatini çekmiş. 'Ne bu ya! Hiç of diyeninizi görmedim’ demişti. Evet, biz ‘of’ diyenlerden değiliz.”

Rahim Sivaslı, birlikte çalıştıkları arkadaşlarını ise şöyle tanıttı: “Hüseyin Karabıyık, İlyas Karabıyık, Aydın Şimşek, Dursun Tosun, Ali Tokgöz, Ali Kel… Amasyalı Hüseyin Karabıyık’ın kamyonu vardı. Her akşam gelir o da hafriyat taşımaya yardım ederdi. İşçi Partisi kurucusuydu. 2002 yılında kaybettik. Rahmet ve saygıyla anıyorum… Kardeşi İlyas Karabıyık işyerinden aldığı tazminatını Aydınlık’a bağışlamıştı. Şimdi Partimizin Edremit yönetiminde. Bina kampanyasına da aynı özveriyle katıldığını belirtti ve onlar da ilçelerinde seferber olarak iyi bir miktarı toplayarak kampanyaya katkıda bulunacaklarını söyledi. Bütün bu arkadaşların emekleri unutulmaz. Çalışma sırasında unutamadığım bir olay da Hüseyin Mert’in binada nöbet tutarken bıçaklanmasıydı. Arif Doğan da patlayan bombadan yaralanmıştı. Bütün bunlar canını hiçe sayarak, cefalara katlanabilmenin güzel örnekleriydi. O günlerde bütün arkadaşların fedakârca çalıştığının tanığıyız. Herkesin beklenti olmadan ter akıttığı bir çalışmaydı. O anılar unutulmaz.”