MESAM'da ikinci Ergül dönemi: Sanatçı sahipsiz değil

Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) yeni yönetimini seçti. 17. Olağan Genel Kurulu'nu yapan MESAM'da oyların yüzde 88'ini alan Recep Ergül yeniden başkan seçildi.

Seçimli Genel Kurul, Grand Cevahir Otel'de yapıldı. Seçime, “Değişim ve Reform Grubu” olarak giren Recep Ergül, diğer aday Cahit Berkay ile yarıştı. Divan Heyeti’nde Fevzi Kurtuluş, Doğan Canku, Burçin Coşkun ve Eda Alakuş’un yer aldığı seçimde Recep Ergül 988 oyun 855’ini, Cahit Berkay ise 133’ünü aldı.

Recep Ergül başkanlığındaki MESAM'ın yeni yönetim kurulu ise şu isimlerden oluştu: Mustafa Kul, Gökhan Kırdar, Selim Çaldıran, Tuğba Akkavak, Aytekin Ataş, Ekrem Ataer, Hakan Sarıca, Özkan Can Canbolat, Ferzende Kaya, Salih Turhan.

‘MESAM EMİN ELLERDE’

Seçimin ardından alkışlar eşliğinde kürsüye çıkan Recep Ergül; “Ben bir şey kazanmadım. MESAM kazandı” diyerek sözlerine başladı. Ergül, şunları söyledi;

“Beş yıl önce yola çıktığımızda ‘Biz kazanırsak MESAM kazanır’ dedim. İki buçuk yılda neler kazandığımızı cümle cihana gösterdik. Şimdi farklı bir süreç başlıyor hepiniz için. Benden desteğini esirgemeyen MESAM üyelerine teşekkür ediyorum. MESAM emin ellerde.”

Ergül, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Sizler bana hayatımdaki sevginin en büyüğünü yaşattınız. Konsere çıktığımızda karşımızda binlerce sevenimiz olur, ama sanatçıların gönlüne inebilmek çok zor bir iştir. Ben bu güzel gönüllere girebilmek için ne yaptım, nasıl lâyık oldum bilmiyorum. O güzel gönüllerinize bir kez daha giriyorum.”

Recep Ergül daha sonra yeni yönetim kurulu üyeleri ile birlikte sahnede aile fotoğrafı çektirdi.

‘SANATIMIZA VE SANATÇIMIZA YAKIŞAN PROJELER MASAMIZDA’

MESAM’IN yeni yönetim kurulu üyelerinden besteci ve yazar Ekrem Ataer, Aydınlık’a yaptığı seçim sonrası değerlendirmede, şimdiye kadarki Genel Kurul toplantıları içerisinde en geniş katılımlısının yapılmasını, önceki dönem yürütülen çalışmalara bağladığını belirtti. Ataer şunları söyledi;

“MESAM 17. Genel Kurulumuz şimdiye kadar yapılmış genel kurullarımızın çok çok daha üzerinde bir katılımla ve tıklım tıklım dolu salonda yapıldı. Üyelerimizin bu yılki genel kurulumuza bu kadar ilgi göstermesi, İstanbul içinden, ülkemizin neredeyse tüm vilayetlerinden, kıta Avrupa’dan Kanada’ya varana kadar dünyanın birçok noktasından akın akın gelmesi, tüm meslektaşlarımızı ziyadesiyle mutlu etmiştir. Bu katılımın yegâne sebebi ise bir önceki dönem çalışmalarının gösterdiği yüksek performans, uygulanan projeler, dağıtım oranlarındaki ciddi yükseliş ve mesleki birliktelik ruhunun canlanmasıdır.

Üst üste geçirdiğimiz pandemi ve 6 Şubat depremi sonrasında üyelerimizin gördüğü yakın ilgi, sıcaklık ve her türlü dayanışma ruhu, bu katılımın ön hazırlayıcısı oldu diye düşünüyorum. Kısacası özellikle Anadolu’daki üyelerimiz sahipsiz olmadıkları duygusunu hissettiler ki hiçbir üyemiz ve onların emekleri sahipsiz değildir. Ezici bir çoğunlukla bizleri yeni yönetim kademelerine lâyık gören üyelerimize bizler de lâyık olmaya gayret göstereceğiz. Bu ülkenin sanatına ve sanatçılarına yakışan projeler masamızda hiç merak etmesinler. Bir dönem önceki başarının da mimarı olan Başkan Recep Ergül’ün başkanlığındaki yeni dönem, ulusal müzik dünyamızın aydınlık ufuklarını projeleri ile taçlandıracaktır.”

MESAM SON İKİ YILDA ATAK YAPTI

Yeni yönetim kurulunda yer alan isimlerden eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kul da Aydınlık’a yaptığı açıklamada, MESAM’ın son iki yıl içerisinde kaydettiği gelişmeleri anlatarak, her ne kadar siyasi kimliğiyle tanınmış olsa da 1996 yılından beri MESAM üyesi olduğunun altını çizerek, sözü kendisine ait olan çok sayıda halk müziği tarzında eserin sahibi olduğunu belirtti. Son iki yıl boyunca yönetim kurulunda olmasa da MESAM’a fahri olarak danışmanlık yaptığını belirten Kul, yeni yönetim kurulunda yaptıkları görev dağılımında, başkan vekili ve genel sayman olarak görevlendirildiğini aktardı.

MESAM’ın Türkiye genelinde 14 bin üyesi olduğunu belirten Kul, bu üyelerin, yarattığı eserlerle milyonlarca vatandaşı düğünlerinde veya başka etkinliklerinde coşturan, sevindiren, onları oynatan, kimi zaman da hüzünlendiren on binlerce şarkının, türkünün, ezginin, söz ve müziğini yapan sanatçılar olduğunu hatırlattı. Bu sanatçıların en büyük örgütlü yapısının ülkemizde MESAM’da vücut bulduğunu belirten Kul, MESAM’ın özellikle son iki yılda, bugüne kadar yaptıklarının kat kat üstünde görevler yaptığını vurguladı.

Büyük çoğunluğu müzisyenlikle hayatını kazanan üyelerin, pandemi döneminde mağdur olduğunu belirten Mustafa Kul, ihtiyaç sahibi üyelere MESAM olarak maddi destekte bulunduklarını ve SGK’ya birikmiş olan prim borçları nedeniyle icralık olan üyeler için de gerekli resmi girişimlerde bulunarak mağduriyetlerinin giderildiğini aktardı.

TOPLANAN TELİF ONLARCA KAT ARTTI

Mustafa Kul, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Geçmiş dönemlerde pek fazla ilgilenilmemiş olması nedeniyle, 2021’in Haziran ayında görevi devraldığımızda, bir yıllık dönemde toplanan telif bedelini 84 milyon lirayla teslim almıştık. Bir yıl öncesiyle bugün arasında toplanan telif bedeli ise yaklaşık 1 milyar liraya ulaştı. Üyelerimize kendi hakkı olan telifi de yansıtıyoruz.

Tabii Türkiye'de yeteri kadar telif bilinci oluşmadığından ve müzik çalınan mekanlarda, düğün salonlarında, otellerde bugüne kadar bir lisanslama yapılmadığından dolayı, üyelerimizin ürettiği bu eserler oralarda bedavadan çalınıyordu. ‘OLB’ diye tanımladığımız Ortak Lisanslama Birliğini oluşturduk. Tüm meslek birlikleriyle birlikte çalışıyoruz. Turizm Bakanlığı işletme ruhsatlı olan 22 bin 5 yüz kadar otelde, bakanlık talimatıyla toplu bir lisanslama yapıldı. Türkiye'deki tüm düğün salonları ile toplu lisanslama yapıyoruz. Kafelerde, kafeteryalarda, restoranlarda, müziğin çalındığı her yerde şu anda lisanslama çalışmalarımız yapılıyor. O toplu yapılanların dışında bireysel olarak ekiplerimiz sahada çalışıyorlar ve lisans sözleşmeleri yapıyorlar.”

‘SANATÇI YAŞAM KÖYÜ KURACAĞIZ’

“Bizden önceki dönemde, Dünya’da bizi temsil eden CİSAC adındaki üst kuruluştan ihraç edilmiştik. Haliyle Dünya’daki 194 ülkesinden bize gelmesi gereken telifleri alamıyorduk. Yeniden barışı sağladık ve yeniden CİSAC’a üye yapıldık. Şu anda Dünya’nın 194 ülkesinde nerede türkü çalınıyorsa, nerede Türk dizileri oynatılıyorsa, nerede Türk filmleri gösteriliyorsa, bu ülkelerin tamamından telif topluyoruz ve üyelerimize yansıtıyoruz.

MESAM’a bir bina satın aldık. Aldığımız binayı da büyütmek için yıktık ve yeniden yapıyoruz. Umarım önümüzdeki yılın haziran ayının sonuna kadar kendi binamıza kavuşmuş olacağız. Bundan daha önemlisi, MESAM üyesi olan birçok yaşlı üyemiz şu anda huzurevlerinde kalıyor. Biz bu üyelerimize bir katkı yapmak için bir ‘Sanatçı Yaşam Köyü’ kurmayı planlıyoruz. Maliye Bakanlığından bir arsa talebimiz oldu. Onlar da bize bir kaç yer gösterdiler. Genel Kurul’dan da bu konuda yetki aldık. Bu yetkiye dayanarak Türkiye'nin neresinde, hangi huzurevinde bir sanatçı varsa hepsini bir araya toplayacağız. Biz huzur evi değil, ‘yaşam köyü’ kuruyoruz. Orada her türlü aktivite olacak. Bir müzik müzesi de oluşturacağız. Bununla ilgili çalışmaları da bugünden itibaren başlatmış olduk. En fazla 4 yıl içerisinde hayata geçireceğimizi umuyorum.”