Meserret Taşkın'dan mektup var
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e, kendisine bağlı nikah salonlarını bir görmesini öneririm. Ayrıca, nikahtan iki gün önce gençleri telefonla arayan büyükşehir belediyesi görevlileri, nikah saatini değiştirmemizi isteyecek kadar aymazlar
Geçen hafta düğünümüz vardı. Ev çok kalabalıktı. Misafirler gelmeden önceki hazırlıklar, ağırlama ve herkes dağıldıktan sonra yapılacak işler…Hepsini zevkle yaptık elimizden geldiğince. Kınamız evimizin önünde, bahçede oldu. Nikahımız belediyenin salonunda. CHP’li Mersin Belediyesi, vatandaşı ücretli salonlara mecbur ediyor. Altı ay öncesinden gençlere gün verdikleri nikah salonunda tadilat var. Her yer toz, toprak, pislik içinde. Nikaha dair hiç bir düzenleme yok.
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e, kendisine bağlı nikah salonlarını bir görmesini öneririm. Ayrıca, nikahtan iki gün önce gençleri telefonla arayan büyükşehir belediyesi görevlileri, nikah saatini değiştirmemizi isteyecek kadar aymazlar. Propagandaları için gösterdikleri özenin birazını, Mersinli yurttaşlara göstersinler.
Bu tatlı telaş içindeyken acı haberi aldık. Kadim dostumuz, çocuklarımızın amcası, kocama dair yarattığı fıkraları meşhur, sevgili Mehmmet Cengiz’i kaybettik. Oğlumuz küçükken, muzip Mehmet, çocuğu, kendisinin yumurtladığına inandırmıştı da bir zaman oğlanı aksine ikna edememiştik. Bir de kediyi aslan yapıp herkesi kandırma projeleri vardı. Fakat, Mehmet Cengiz’in deyimiyle, her şeyi hallettikten sonra bizim oğlanın “ Mehmet amca, ya kedi miyav derse?” sorusu üzerine yarım kalmıştı.
Mehmet Cengiz de bizi yarım bırakıp gitti. Şarkıdaki gibiyiz şimdi: ‘ Yaprak döker bir yanımız, Bir yanımız bahar bahçe…’ (Şiir: Hasan Hüseyin Korkmazgil, Öyle Bir Yerdeyim ki, Müzik: Ahmet Kaya.)
Sadık Okurunuz
Kırkbeşini aşkın
Meserret Taşkın