Meserret Taşkın'dan mektup var: Bağlılık, bağımlılık, sorumluluk
MESERRET TAŞKIN
Bazı konularda kavram kargaşası var hanımlar. Yoksa özellikle mi netleştirilmiyor kavramlar? “Hangileri Meserret? ” diyeceksiniz. Örneğin, birilerine bağımlı olmak reddediliyormuş gibi yapılıyor ama, bakıyorsunuz reddedilen bağlılıktır.
İnsanların bağlılığı, hatta bağımlılığı devletlerinkinden farklıdır. Bağlılık, sorumlulukla iç içe. İnsan sosyal bir varlık. Hiç tanımadığımız insanlar için ölecek kadar bağlıyız ve severiz birbirimizi. Depremde yaşadık örneklerini. Vatana, millete, aileye, insanlığa bağlıdır bizim insanımız. Bu türden bağlılıkları, sorumluluklarımızı bağımlılık diye yutturmaya ve bağlılıklarımızdan vazgeçirmeye çalışıyor emperyalist ideoloji.
Ayrıca, insanın insana her bağımlılığı kötü müdür? Yetişkin bir birey olana kadar herkes ailesine bağımlıdır. Hastalar, yaşlılar özellikle ihtiyaçlarını gideremeyenler, kendilerine bakacak birine bağımlıdır. İnsan, başkalarına bakar ,onlar için çalışır ve yararlı olurken iyi de; herhangi bir nedenle bakılacak hale gelince yük müdür? Bana sorarsanız, bakılacak durumda olana, hiçbir karşılık beklemeden bakılmalı; yakınlarından, toplumdan, devletten gerekli ilgi ve sevgiyi, saygıyı görmeli. Çalışabilecek durumda olan herkes de toplum için yararlı olacak bir işi yapmalı, mutlaka bir sorumluluğu olmalı. Elbette, kişilerin yüklerini üzerinden alacak kurum ve kuruluşlar olmalı. Kimse kimseye muhtaç olmamalı; ama bu kurumların varlığı, insanımızın birbirine bağlılık ve sorumluklarını ortadan kaldırmamalı; hatta genişletmeli.
Bana sorarsanız , Atatürk’ün hedeflediği aklı, vicdanı, irfanı hür nesiller ancak bu sorumluluklarla ve bağlılıkla birlikte var olabilir.