Meserret Taşkın'dan mektup var: ‘Doktor destekli intihar’ meselesi
Aydınlık’ta bir haber okudum hanımlar. Avusturya’da “doktor destekli intihar” yasallaştırılmış. İsviçre’de ise zaten yasalmış. Bazı Avrupa ülkelerinde de suç olmaktan çıkarılmış. Hemen aklıma birçok soru geldi efendim. Bu soruları sizlerle de paylaşmak istedim.
Haberde diyor ki, akıl sağlığı yerinde olmayan kişiler bunun dışında tutulacak. Ama, biliyoruz ki birçok ağır hastalıkta kişinin akıl sağlığı yerinde olsa bile ruh sağlığı yerinde olmuyor. Ağır bedensel hastalıklar, duygu durum bozuklukları ile birlikte yaşanabiliyor. Bu durumda ne olacak?
Yine haberde iki doktorun kişinin intihar kararına onay vermesinden söz ediliyor. Doktorluk mesleğinin özüne aykırı kanımca. “İntihar” hangi koşullarda olursa olsun sağlıklı bir karar olabilir mi? Bir doktor, hastanın bu kararını “evet, sağlıklıdır” diye onaylayabilir mi? Hipokrat yemini ile çelişmez mi?
Efendim, ayrıca kişilerin ailesi, eşi, çocukları ne olacak? Onlardan bağımsız bir karar almak mümkün olur mu? Kişi, kimseyi umursamadan böyle bir karar alabilir mi? Onlara danışmaya kalksa, başkalarının vereceği fikrin etkisi altında kalmaz mı?
Kısacası hanımlar, bu sorular uzar gider. Başka birinin hayatı üzerine ahkam kesmek kolay. Kendi hayatını sonlandırma kararı ise zor. Yasal düzenlemeye bağlanınca her şey hallolmuyor. Konu her yönüyle insanlık açısından tartışılmaya muhtaç efendim.
Sadık okurunuz
Kırk beşini aşkın
Meserret Taşkın