21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Meserret Taşkın'dan mektup var! Geçmiş zaman olur ki…

Sadık Okurunuz Kırk beşini aşkın Meserret Taşkın

Meserret Taşkın'dan mektup var! Geçmiş zaman olur ki…
A+ A-

Ahh, sevgili hanımlar. Meserret kulunuz anıların içinde kayboldu bugün. Kaybettiğimiz dostlarla, sesine, gülüşüne, gözlerine aşina olduklarımızla böyle birlikte olabiliyoruz. (Da!) Ben fazla derinlere gittim galiba.

Babamın görevi nedeniyle bir Anadolu kasabasındaydık. Ev sahiplerimiz manifaturacı Mehmet Bey ve ailesiydi. Gençleri duyar gibiyim: “Manifatura da ne?” Duymayalı çok oldu, vallahi benim de kulağım yabancıladı. Mehmet Bey ve eşi Ümran Hanım’ın üç kızları, bir de oğulları vardı.

Huriye, Hayriye, Şükriye idi kızların adı. Oğullarının adını hatırlamıyorum. Çünkü İstanbul’da okudu, mühendis oldu. Okulu bitirmesinin şerefine bir Anadol otomobil aldılar. Memlekete gelirken trafik kazasında öldü biricik oğulları. Metanetle devam ettiler hayata. Huriye abla beni çok severdi. Kendisi banyoya girerken mutlaka beni de alır yıkardı. Banyo dediysem şimdiki gibi değil. Haftada bir hamam yakılır, bütün aile sırayla yıkanırdı. Yıkanmalar uzun sürerdi. Keseler atılır, kirler bir güzel temizlenirdi. Ertesi gün de çamaşır günü olurdu. Makine hak getire. Çamaşırlar bahçedeki çamaşırhanede elbirliğiyle yıkanırdı.

O zamanlar hanımların zırt pırt çarşıya çıkması ayıp. Mehmet Beylerin evinin bir odası bildiğiniz manifatura dükkanıydı. Hanımlar eve gelerek alışveriş yapardı. Evin genç kızları sıcak yaz günlerinde beni dondurma almaya gönderirlerdi. Ayaklarım keyiften arkamı döve döve giderdim…

Bıraksalar sayfalarca anlatırım. Size de önerim, arada geçmişe dönün; bugünü, geleceği düşünürken geçmişten de kopmamak gerek. Hamiş: Unutmadan efendim; öğretmenlerimizi arada bir değil; her zaman hatırlamalıyız.

Son Dakika Haberleri