23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Meserret Taşkın’dan mektup var: Kirli ayakkabılar

Dünyaca  ünlü bir ayakkabı  markası  “ürettiği”  “sınırlı sayıda”  kirli, eskimiş ayakkabıları çifti 10.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunmuş efendim.

Meserret Taşkın’dan mektup var: Kirli ayakkabılar
A+ A-

Bu  ürünler revaçta olmasa, dini imanı kar olan şirketler böyle saçma sapan şeyleri üretir mi? Derken öğrendim ki, sadece bu marka değil; başka  markalar da lekeli, yırtık pantolonları, kirli montları, tişörtleri aynı şekilde satıyormuş.

Sevgili hanımlar, bizler “yamalı giymek ayıp değil; yırtık ve kirli giymek ayıp” düsturuyla büyütülen bir nesiliz. Giyim ihtiyaçlarımıza cevap veriyor. Kışın bizi ısıtıyor, yazın serin tutuyor. Dış etkenlerden koruyor. Sağlıklı yaşamak için önemli.  Haa, diyeceksiniz ki giyim bu kadarla sınırlı mı? Haklısınız efendim. Tarihin belli bir noktasında moda ortaya çıktı. Giyim, toplumda statü bildiren bir hal aldı. Hani Nasreddin Hoca’nın  “ Ye kürküm ye!” meselindeki gibi.

Derken bu da  tersine döndü. Şimdi zenginlerin bir kısmı düşkün gibi giyinmeye özeniyor. Diğer yandan,  toplumun yoksul kesimleri de her türlü lükse özendiriliyor. Bana sorarsanız hanımlar, bütün bu saçmalıklar “post modernizm” denen akımla başladı. Dikkat ederseniz her şeyin “post” akımı ortaya çıkıyor. Post  akımların en önemli özelliği, değdiği her şeyi amacından uzaklaştırması, anlamsız hale getirmesi.

Kısacası hanımlar,  ayakları bu topraklara basan zengin, yoksul hepimiz giyimi gerçek anlamına kavuşturmalıyız. Giydiklerimizi statü sembolü olmaktan çıkarmanın anlamlı, akla uygun pek çok yolu var.

                Sadık okurunuz

                Kırk beşini aşkın

                Meserret Taşkın

Son Dakika Haberleri