Meserret Taşkın'dan mektup var Uzayda çöküş

Koskoca (!) ABD, iki astronotunu mahsur kaldıkları uzaydan, Trump’ın inayetiyle ve Elon Musk’ın SpaceX’i sayesinde 9 ay sonra getirebildi. Ben, getiremeyecekleri ve astronotları bir şekilde terk edecekleri duygusuna kapılmadım değil. Biden getirmedi nitekim. Neyse, Trump Elon Musk’a talimat verdi de Musk’ın uzay aracıyla, birkaç deneme ve gecikmeyle de olsa gelebildiler dünyaya. ABD’nin prestijini kurtarma operasyonu yaptı Musk anlayacağınız.

Uzay çalışmaları, dünyadaki güç yarışında her bakımdan önemli. ABD’nin uzaya araç göndermesinden sonra, SSCB “yarışta ben de varım” demiş ve uzaya Sputnik’i göndermişti. (1957) Bunun ne kadar önemli olduğunu şöyle anlatayım: Rusya, yıllar sonra Kovid salgınına karşı ürettiği aşıya Sputnik adını verdi. DeepSeek’e de “yapay zekanın Sputnik’i” dendiğini biliyor muydunuz?

Uzaya ilk çıkan insan Yuri Gagarin adlı Rus astronottur. (1961) Uzaya ilk çıkan hayvan da Layka isimli köpektir. Yani, ABD’den önce SSCB uzay alanında epey yol katetmişti. Sputnik’in uzaya gönderilmesi, NATO’ya stratejisini değiştirtmişti. Sonra aya ilk ayak basan ABD’li Neil Armstrong oldu. Yarış sıkı bir şekilde sürdü anlayacağınız. Eee, başarıların üstünlük sağladığı yerde, başarısızlık çöküşü gösterir. 8 gün diye gönderdiğin astronotları 9 ayda zor bela geri getirebilmek, Amerika için ne demek; siz söyleyin.

Sadık Okurunuz

Kırk beşini aşkın

Meserret Taşkın