Meserret Taşkın'dan mektup var: Yeni komşularım
Meserret Taşkın
Baharda yazdığım mektuplardan birinde söz etmiştim size hanımlar. Kırlangıç komşularım balkon değiştirdiler ve yuvalarını yenilediler. Sonra izleyemedim ama, bir sorun oldu herhalde efendim. Baktım, yuva boş. Yuvanın içindeki kuru otlar, yün parçaları uçuştu günlerce. Sizi üzmemek için bu olaydan söz etmedim.
Aynı yuvaya bu kez bir serçe ailesi yerleşti. “Yeni komşuların hayırlı olsun Meserret” demeyiniz. Bu aile kırlangıçlar gibi seviyeli ilişki kurmaya elverişli değil. Kocam, “Meserret’in kiracıları” diyor da; ben kiracı- ev sahibi ilişkisine döndürmedim olayı. Kiracı- ev sahibi ilişkileri bu günlerde en ciddi ele almamız gereken konulardan biri. Kira miktarları bu şekilde devam ederse, olay daha da ciddileşecek. Serçe ailesiyle aramızda komşuluk ilişkisi dışında bir ilişki yok anlayacağınız.
Yeni komşular çok gürültücü. Balkonumu tuvalet olarak kullanıyorlar. Beni de temizlikçi yaptılar anlayacağınız. Anne ve baba yuvaya yiyecek taşırken kıyamet kopuyor içeride. Yavrular iştahlı herhalde, onların yiyecek taşımalarını izlerken ben yoruluyorum efendim. Kavgacılar da. Arada kötü niyetli ziyaretçiler oluyor sanırım; o zaman da ayrı bir kıyamet kopuyor.
Ayrıca, uyanıklar. Kırlangıçların emek emek yaptıkları yuvaya el koydukları yetmezmiş gibi, bir de dağılmaya başlayan ot, yün parçalarını toplayıverdiler. Hoop, al sana yeni bir yuva.
Bakmayın kızmalarıma. Yeni komşularla da idare edip gidiyoruz hanımlar. Kırlangıç yuvasının dağılmasını önlediler hiç değilse. Beni üzüntüden kurtardılar.