Meserret Taşkın'dan mektup var! Yerel seçimlere giderken…

Mersin’deydim hanımlar. Yerel seçimler ilan panosu savaşına dönüşmüş. Hala belediye başkanı olan adayın temel sloganı ne biliyor musunuz? “Vahap Seçer, Mersin Geçer”! Allah Allah dedim önce. Sonra, sloganın açılımı çıktı ortaya: “Belediye hazır ola geçer; Mersin kaliteye geçer, ucuz ulaşıma geçer, kolaya geçer vb…”

Şu ana kadar yorumsuz anlattım gördüklerimi. Komik değil mi? Ramazan’dayız; her halde mani döktürdüler dedim sonunda. Ha, bir de “memnuniyetle” var. Bu da slogan! “Memnuniyetle çalışıyoruz” buyuruyor belediye başkanı. Yanlış anlamayın, halkın memnuniyeti değil söyledikleri. Kendileri memnunlar durumdan, devamını istiyorlar anlayacağınız.

Partilerinden (!) aday olamayanların bir kısmı bağımsız adaylığa soyunmuş. Biri, Mustafa Kemal Atatürk imzasını kullanarak “Bağımsızlık karakterimdir” sözünü ilan panosuna asmış. Partilerden aday olanlar bağımlıymış, bağımsız aday olanlar kahraman (!) E, ne diye kendinizi yırttınız, meydan muharebelerine girdiniz o zaman, partilerden aday olalım diye. “Kedi erişemediği ciğere mundar dermiş” diye boşuna söylememiş atalarımız.

Çalışma olmayan hiçbir sokak, cadde kalmamış. Trafik berbat. Yolların en kalabalık olduğu saatlerde belediye harıl harıl çalışıyor, geceleri yollar ıssız, belediye uyuyor. Dostlar alışverişte görsün. Mersinlilere “Hep böyle çalışır mı ekipler? Ne çalışkan belediyeniz var.” demeye kalktım. “Geçen seçimden beri inanın hiç uğramadılar buralara.” dediler. Aklıma hemen bir öneri geldi: Yapsa yapsa, Vatan Partisi yapar. İktidara gelince, rica ediyorum: Seçimlere bir ay kala belediyelere acil durumlar dışında her türlü çalışma yapmayı yasaklayın.