05 Kasım 2024 Salı
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Meslek liseleri üretimle anılmalı

‘Ülkemizi yönetenler de üretim ve istihdamdan bahsediyor. Bu, sahaya ne kadar yansırsa önümüzdeki süreçte mesleki ve teknik eğitim o oranda gelişecektir. Meslek liseleri, üretimle iç içedir. Özel okullar, geçen yıl eğitim yapılmadığı halde para aldılar ama meslek okullarında üretim yapıldı’

Meslek liseleri üretimle anılmalı
A+ A-
İlyas Gümrükçü

Meslek liseleri hem meslek sahibi yapıyor hem de mezun ettiği öğrenciye iş bulma imkânı tanıyor. Fen liseleri ve Anadolu liseleri, üniversite yolunda avantajlı olsa da meslek liselerindeki bazı alanlar var ki gelecek vaat ediyor. Uçak bakımı, adalet, denizcilik, raylı sistem teknolojileri, bilişim teknolojileri gibi çok sayıda alanda ara eleman veya teknisyen olabilir, isterseniz de kendi alanınızda yüksek öğretime devam edebilirsiniz. Sanayicilerin nitelikli eleman ihtiyacını karşılayamayarak neredeyse işlerini bırakmakla karşı karşıya kaldığı bir dönemde uzmanlar, meslek liselerinin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapıyor.

Eğitim-İş’e bağlı hepimizin Sendikası Grubu Yönetim Kurulu Üyesi, Türkçe Öğretmeni Zafer İncebacak ve Meslek Lisesi öğretmeni Volkan Mucuk ile meslek liselerinin önemini konuştuk.

  • Uzun bir aradan sonra okullar, açıldı. Birinci dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Zafer İncebacak: Pandemiden sonra genel öğrenme kayıpları ve sosyal psikolojik eksikliklerle karşılaştık. 1.5 yıllık bir aranın ardından gerek öğretmenlerde gerek öğrencilerde bir uyum süreci yaşandı ama en az hasarla atlatıldı. Türkiye’nin ve dünyanın salgın illetiyle mücadele ettiği koşullarda bence başarılı bir dönem geçti. Eksiklikler vardı ama tüm bunlara rağmen eğitimi aksatacak bir durum da yaşanmadı. Bu açıdan okulların yüz yüze eğitime açılması çok yerinde bir karardı.

‘TOPLUMUN BAKIŞ AÇISI DEĞİŞTİ

  • Meslek liselerinde durum nasıl?

Volkan Mucuk: Meslek liseleri, biraz sıkıntılı bir pozisyondaydı. Başarısız öğrencilerimizin kümelendiği bir okul grubu olarak nitelendiriliyorduk. Fakat pandemiyle birlikte yüzümüz güldü. Meslek liselerinde üretimin olabildiğini, öğrencilerin üretim süreçlerine katılabildiğini ve ücret geliri de elde ettiklerini gördükten sonra toplumda bir bilinç sıçraması oldu, toplumun bakış açısı değişti. Böyle olması bizi gerçekten de heyecanlandırdı. Zaten olması gereken de buydu. Meslek liseleri üretimle anılması gereken bir eğitim kurumudur.

Meslek liseleri üretimle anılmalı - Resim: 1

‘NİTELİKLİ İŞ GÜCÜ YETİŞTİRİYORUZ’

  • Milli Eğitim Bakanlığı’nın meslek liseleriyle ilgili çalışmaları var. 2018 yılından beri vizyon belgeleri ortaya koyuyor. Neden böyle bir girişimde bulunuldu?

Ülkenin ekonomi yönetimiyle direk alakalı olduğunu düşünüyorum. Çünkü meslek liseleri, üretimle iç içedir. Üretimin olduğu bir yerde mesleki eğitimden bahsedebiliriz. Üretimin olmadığı yerde meslek eğitiminden söz edemeyiz. 24 Ocak 1980 kararlarıyla Cumhuriyet döneminin birikimi olan karma ekonomiden vazgeçilmiş, üretim ekonomisinden vazgeçilmiş bunun yerine tüketim ekonomisi dediğimiz borçlanmaya dayalı ekonomi, ortaya koyulmuştur ve üretim tırpanlanmıştır. Fabrikalar özelleştirildi, özelleştirilen yerlerin birçoğu da kapandı. Biz meslek liseleri olarak nitelikli işgücü yetiştiren kurumlarız. Üretimin olmadığı yerde bizim yetiştirdiğimiz nitelikli işgücü, işsiz kalır.

MESLEK LİSELERİ PANDEMİDE ÜRETTİ

Bakanlık, mesleki eğitim haritası diye bir site kurmuş. Orada bütün istatistiksel bilgiler var. Meslek lisesi mezunu olan her 10 kişiden sadece biri yetiştiği alanda iş yapıyor. Benim mesela branşım elektrik. Etraftan 10 tane meslek lisesi mezunu çalışanı bulsak sadece biri kendi işini yapıyor, geri kalan 9’u farklı iş yapıyor. Bu bizim 40 yılda geldiğimiz noktayı özetliyor. Üretimsizliğin olduğu bir yerde; meslek lisesinin başarısız, sorunlu öğrenciler vizyonuna sahip olması normal. Bu artık sürdürülemez. Buradan bir çıkış noktası olacak. Pandemi bizim yüzümüzü bu açıdan güldürdü. Herkes o dönemde maskelerin özel sektörden önce mesleki eğitim kurumlarında üretildiğini, dezenfektanların ve birçok cihazın üretildiğini gördü ve ekonomiye ne kadar büyük katkılar olduğu da rakamlarla ortaya konuldu.

ÖZELLEŞTİRMELERLE SİSTEM BOZULDU

Zafer İncebacak: Küçük bir katkı yapmak istiyorum. Sayın bakanın çıkarmış olduğu bir kitap var, 2020 yılının sonunda. Diyor ki “1980 öncesinde ekonomide KİT’ler yoluyla kamu, her alanda üretim ve hizmetin içindeydi. Dolayısıyla KİT’ler mesleki eğitim merkezleri yoluyla da işgücü yaratıyordu ve iş güvenceli eleman yetiştiriyordu. Bunlar özelleştirildiler, kurulmuş sistem bozuldu. Dolayısıyla atıl hale geldiler.” Ekonomide kamunun olmasının zorunluluk olduğu belirtiliyor.

Meslek liseleri üretimle anılmalı - Resim: 2

MESLEKİ EĞİTİM HALKÇI VE KAMUCUDUR

Biz Türkiye’de istihdam ve üretim odaklı bir ekonomiyi kurduğumuz oranda mesleki ve teknik eğitim gelişebilir. Bu olmadığı zaman milli eğitim bakanları hangi düzenlemeyi yaparsa yapsın sorun çözülemeyecektir. Ülkemizi yönetenler de üretim ve istihdamdan bahsediyor, bu yönde bir zihniyet olduğu görünüyor. Bu, sahaya ne kadar yansırsa önümüzdeki süreçte mesleki ve teknik eğitim o oranda gelişecektir. Özel okullar, geçtiğimiz yıl eğitim yapılmadığı halde para aldılar ama meslek okullarında üretim yapıldı, ‘Biz buradayız’ dediler. Halkçı, kamucu bir anlayışla eğitimin vazgeçilmez bir parçası olduklarını göstermiş oldular.

MESLEKİ EĞİTİM MERKEZLERİ

  • Bir de mesleki eğitim merkezleri açılmaya başlandı…

Volkan Mucuk: Mesleki eğitim merkezleri bizim toplum arasında çıraklık okulları diye bildiğimiz okullar. Çok önemli bir ihtiyaç ve aslında gerekli önem verilmemiş bir okul türü. Biraz mesleki, teknik, Anadolu liseleri, halk arasında endüstri meslek liseleri olarak bilinen okullardan formatı farklıdır. Öğrenci 1 gün okula gelir geri kalan 4 gün de iş yerinde işbaşı eğitimi yapar, ustasıyla beraber. Burada ilk önce çırak olur. 3 sene okur, 3 sene sonunda kalfalık sınavına girer. Kalfalık sınavını başardıktan sonra da son sınıfa kalfa olarak girer ve iş yerinde çalışmaya devam eder. Şimdi bakanımız, bunları güçlendirmek için yeni formüller buldu. Mesela tüzük gereği meslek lisesi öğrencileri staj yaparken 3308 sayılı yasaya bağlıdır ve burada staj ücreti alırlar. Bunun 1/3’ünü iş yeri karşılar geri kalanını devlet. Ayrıca son sınıfta kalfalık ücreti asgari ücretin yarısı; bunu da devlet karşılıyor. İşverenin üzerinde hiçbir şekilde yük yok. Ayrıca lise statüsü kazandı, çıraklık okulları. Lise diploması alındığı zaman fark derslerini vererek lise diploması almaya hak kazanıyor ve istediği üniversiteye gidebiliyor. Bu şekilde önemli getirileri oldu mesleki eğitim merkezlerinin.

MADEN ŞEHRİNDE 2 MESLEK OKULU VAR

Meslek liseleri üretimle anılmalı - Resim: 3

Volkan Mucuk: “Biz Zonguldak’da yaşıyoruz. Burası maden şehri. Buranın en büyük kuruluşu Türkiye Taş Kömürü Kurumu’dur. Buraya 1970’li yıllardan baktığımız zaman kurumun kendi meslek okulu vardı. Orada kendi ihtiyacı olan elemanları yetiştiriyordu. Bu bir nevi mesleki eğitim merkezi modelidir. Bu zamanla ortadan kalktı. Biz üretim yapacaksak devleti baş aktör yapmalıyız. Hep bunu vurguluyoruz. Zonguldak özelinde de burası maden şehri, buradaki kömür üretimini devlet tekrar üstlenmeli. TTK’nın güçlendirilmesi, işçi alınması ve bu işçilerin eskiden olduğu gibi mesleki eğitim kurumlarında eğitim görmesi ve işbaşı eğitimlerinin de TTK’da yapılması gerekiyor. Çok trajik bir şey söyleyeceğim; maden şehrinde 2 tane meslek okulu var ikisinde de maden alanı yok.”

OKULLAR DERSHANE OLDU

Zafer İncebacak: “Biz Zonguldak’da yaşıyoruz. Burası maden şehri. Buranın en büyük kuruluşu Türkiye Taş Kömürü Kurumu’dur. Buraya 1970’li yıllardan baktığımız zaman kurumun kendi meslek okulu vardı. Orada kendi ihtiyacı olan elemanları yetiştiriyordu. Bu bir nevi mesleki eğitim merkezi modelidir. Bu zamanla ortadan kalktı. Biz üretim yapacaksak devleti baş aktör yapmalıyız. Hep bunu vurguluyoruz. Zonguldak özelinde de burası maden şehri, buradaki kömür üretimini devlet tekrar üstlenmeli. TTK’nın güçlendirilmesi, işçi alınması ve bu işçilerin eskiden olduğu gibi mesleki eğitim kurumlarında eğitim görmesi ve işbaşı eğitimlerinin de TTK’da yapılması gerekiyor. Çok trajik bir şey söyleyeceğim; maden şehrinde 2 tane meslek okulu var ikisinde de maden alanı yok.”

Üretim kit'ler meslek lisesi hepimizin sendikası Eğitim iş