Meslek odaları yeni seçim sistemi üzerine

Hükümet tarafından Meslek Odaları Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin bir hazırlık yapılacağı, yaklaşık bir ay önce açıklanmıştı. Şimdi ise artık bu hazırlıkların son aşamaya geldiğini, basından öğrenmiş bulunuyoruz. Sızan bilgilerden anlaşıldığı kadarıyla, iki konu ön plâna çıkıyor. Bunlar, “çoklu oda” diye adlandırılan, bugün tanımlanmış her meslek grubu için bir tane olan odanın birden fazla sayıda kurulabilmesine olanak tanıyan değişiklik, oda ve üst kurul organlarının seçiminde çoğunluk esasının kaldırılıp yerine nispi temsil sisteminin getirilmesi şeklindedir.

ETNİK VE MEZHEP TEMELLİ ODA KURULUŞUNA YOL AÇAR

Çoklu oda konusu eski bir tartışma olup Mart 2011 yılında, meşhur “Açılım” rüzgârlarının estiği dönemde, TÜSİAD tarafından organize edilen “Yeni Anayasa” toplantıları sonucu ortaya çıkan raporda, “Kimlikler” başlığı altında, kamu kurumu niteliğindeki meslek odalarının özgürce kurulması ve üzerlerindeki idari vesayetin kaldırılması şeklinde gündeme getirilmiştir. Bu toplantının bugün açısından önemli olan kısmı, raporun altında halen HDP Genel Başkanı Mithat Sancar’ın da imzasının bulunmasıdır.

FETO’nun bu değişiklik önerisinin mimarlarından birisinin olduğu kamuoyunun malumudur. Özet olarak Çoklu Oda önerisi PKK-FETO yapımı, Cumhuriyetin kurumlarını dağıtmaya yönelik, etnik-mezhep temelli oda kuruluşuna yol veren bir projedir. Bugün de aynı sonuçlara yol açacağından kabul edilmesi mümkün değildir. Artık Türk Milletinin birliğini güçlendirme döneminde olduğumuzdan, hükümetin bu konuda ısrarı sadece şaşzamanlıdır (anakronik) ve sebepsiz gerginliklere yol açmaktan başka bir sonuç vermeyecektir.

Meslek odalarında şu anda uygulanan seçim sitemi çoğunluk esasına göredir. Bir oy bile fazla alan, seçimi yapılan organın tamamını kazanma hakkını alır. Bir oyla kaybedenin hiçbir temsili mümkün değildir.

Bütün seçimler “temsilde adalet, yönetimde istikrar” temel prensiptir. Aradaki dengenin iyi kurulamadığı durumlarda büyük sıkıntılar ortaya çıkar. Mevcut seçim sistemi “Yönetimde İstikrar” ilkesini öne çıkartır. Seçimlere gruplar katılmakta ve neredeyse çarşaf liste olarak grupların adayları tulum liste olarak kazanmaktadır. Bu, benzer görüşlerden kişilerin oluşturduğu organların karar alma süreçlerini, işleyişini kolaylaştırır. Ancak benzer görüş hakimiyeti ortaya çıkar.

1-Ancak odaların asıl faaliyet alanının mesleki konular olduğunu düşündüğümüzde, buradaki fikir ayrılıklarının çözümünün, mesleğin ağırlığı gözönüne alındığında farklı görüşlerin zenginliği ile alınması mümkündür, kolaydır. Temsilde Adalet ilkesi ile oluşacak farklı görüşlerin temsili karar almada sorun yaratmayacağı gibi, kararın benimsenmesini ve güçlü bir temsille alındığı için icra ve etki gücü çok daha yüksek olacaktır.

2-Meslek odaları demokratik mücadeleler sonucu önemli toplumsal-siyasal konularda görüşlerini toplumla paylaşma, tutum alma hakkını fiilen kazanmıştır. Bu görevini de meslek gereklerini de gözönünde tutularak, yasalar çerçevesinde yapmaktadır. Burada görüş ayrılıklarının giderilmesi kolay değildir. Yönetimde İstikrar ilkesi diktatörlüğe dönüşmekte, oda sapkın fikirlerin hakimiyetine girip zararlı sonuçlara yol açabilmektedir. Bugün yaşanan budur. Türk Tabipler Birliği ve İstanbul Tabip Odası yönetimi fiilen PKK’nın siyasi kolu HDP’nin gizli işgali altındadır. Temsilde Adalet ilkesinin zedelenmesi bu sonuca yol açmıştır.

SONUÇ OLARAK

Oda yapısında değişiklik, bir FETÖ-PKK projesidir. Etnik-mezhepsel temelde odaların kurulmasının yolunu açar, zamanın ruhuna uygun olmayan bir tekliftir, kabul edilemez. Geri çekilmelidir.

Yönetimde istikrar yönüne ağılık veren bugünkü oda seçimleri, Temsilde adalet noktasında ağır sorunlara yol açmış, oda organlarını diktatörlüğe çevirmiş ve PKK’nın siyasi kolu HDP’nin yönetimlere sızmasını, hatta bir kısmında hakimiyetine yol açmıştır. Nispi temsil sistemi ile seçimler, temsilde adaleti sağlayıp odaların faaliyetlerine hekim katılımını artıracak ve meslek örgütümüzü güçlendirecektir. Meslek örgütlerinin sırtına bir kene gibi yapışmış olan PKK-HDP yıkıcılığının tasfiyesinin yolu, yönetimlerin demokratikleştirilmesiyle açılmış olacaktır. Tüm organların seçiminde nispi temsil seçim sitemine bir an önce geçilmelidir.