Metabolik Sendrom
Metabolik sendrom nedir ve neden olur?
Metabolik Sendrom tek başına bir hastalık değildir, birçok hastalığa zemin hazırlayan faktörlerin bütünüdür. Kalp krizi, diyabet, hipertansiyon ve inme gibi yaşam kalitesini bozan hatta ölümcül olan hastalıklara sebep olur. Tek bir risk faktörüne sahip olabilirsiniz, ancak insanlar genellikle bunlardan birkaçına sahiptir. Bunlardan en az üçüne sahip olduğunuzda buna metabolik sendrom denir. Bu risk faktörleri şunları içerir:
Abdominal obezite veya "elma şekline sahip" olarak da adlandırılan geniş bir bel. Bel çevresinde çok fazla yağ olması, vücudun diğer bölgelerindeki yağlara göre kalp hastalığı için daha büyük bir risk faktörüdür.
Yüksek trigliserid seviyesine sahip olmak. Trigliseridler kanda bulunan bir tür yağdır.
Düşük HDL kolesterol seviyesine sahip olmak. HDL'ye bazen "iyi" kolesterol denir çünkü kolesterolü atardamarlarınızdan uzaklaştırmaya yardımcı olur.
Yüksek tansiyona sahip olmak. Kan basıncınız zamanla yüksek kalırsa, kalbinize zarar verebilir ve başka sağlık sorunlarına yol açabilir.
Açlık kan şekerinin yüksek olması. Hafif derecede yüksek kan şekeri, diyabetin erken bir belirtisi olabilir.
20 YAŞIN ÜSTÜNDEKİ ÜÇ KİŞİDEN BİRİNDE
Epidemiyolojik çalışmalar Türk erişkinlerinde de metabolik sendrom sıklığının 20 yaşından sonra yaklaşık üçte bir oranında olduğunu ve kadınlarda bu oranın daha yüksek olduğunu göstermiştir.
Metabolik sendromun nedenleri genetik ve çevresel olarak ikiye ayrılır. En önemli nedenleri fiziksel aktivite azlığı, sedanter yaşam, düzensiz beslenme ve gereğinden fazla besin tüketimidir. Sürekli masa başında olmak, yoğun stresli yaşam, düzensiz ve az uyuma diğer nedenleridir. 20 yaşından itibaren risk her erişkin için artmakta ve ileri yaşta yukarıda saydığımız hastalıklara sebep olmaktadır.
NASIL KORUNURUZ?
Düzenli egzersiz yapılmalı
Daha az kalori alınmalı. Yediğiniz doymuş ve trans yağ miktarını sınırlayın. Meyveler, sebzeler, kepekli tahıllar ve yağsız etler dahil olmak üzere çeşitli besleyici yiyecekleri seçebilirsiniz.
Yoğun stresli ortamlardan kaçınılmalı
Sigara kullanılmamalı
Obezite, hipertansiyon, diyabet, lipid bozukluğu ve kalp damar hastalığı risk grubunda bulunanlar bir programa alınmalıdır.
En önemli korunma yöntemi halkın bilinçlenmesidir. Kilolu, obez kişiler hiperlipidemi, hipertansiyon , diyabet, kardiyovasküler hastalıklara daha yatkın olduklarını bilmeli ve yaşam tarzını en kısa sürede değiştirmelidir. Daha sonra ihtiyaç halinde doktorunuz tedavinize ilaçları ekleyebilir.
Yazımızı bir Lokman Hekim sözüyle bitirelim, “Çok yeme, iştahın gelmeyince yemek yeme”.
Sağlıcakla kalın.