Bahçeli'nin 'Öcalan' çağrısı sonrası MHP'li Yıldız'dan 'Umut Hakkı' çıkışı
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Devlet Bahçeli'nin Öcalan için yaptığı 'Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun.' çağrının ardından sosyal medyadan paylaşım yaptı. Yıldız, ' 22 Ekim bir milattır.' dedi.
DEM Partililere el uzatması ve Öcalan'a çağrıların ardından vites yükselten Bahçeli, "Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın." dedi. Bahçeli, "bu olursa Öcalan'a af getirecek 'Umut Hakkı' düzenlemesinin önü de ardına kadar açılsın." açıklaması yaptı.
'SİYASETTE 22 EKİM BİR MİLATTIR'
Bahçeli'nin açıklamalarının ardından MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medya platformu X üzerinden paylaşım yaparak, "Türk siyasetinde 22 Ekim bir milattır. Bugünden sonra siyasi değerlendirmeler 22 Ekim’den önce, 22 Ekim’den sonra diye yapılacaktır." ifadelerini kullandı.
MHP'Lİ YILDIZ'DAN 'UMUT HAKKI' PAYLAŞIMI
Bahçeli'nin grup toplantısında dile getirdiği "Umut Hakkı"yla ilgili de paylaşım yapan Yıldız, "Modern Ceza Hukukuna zaman içinde yeni kavramlar girmiştir. Bu kavramlardan biri de “Umut Hakkı” ya da hükümlünün salıverilmeyi umut etme hakkıdır. Bu kavram müebbet ağır hapis cezasına mahkum edilmiş hükümlünün bir gün salıverilmeyi beklemek hakkını ifade etmek için kullanılmaktadır." dedi.
UMUT HAKKI NEDİR?
Bahçeli, Öcalan’ın tecrit koşullarının kaldırılması ve örgütün lağvedildiğini açıklaması durumunda TBMM’de konuşabileceğini ve “umut hakkı” kapsamında yasal düzenlemelerden faydalanabileceğini söyledi. Peki Umut hakkı nedir?
Umut hakkı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan bir mahkumun belirli bir süre sonra cezasının yeniden gözden geçirilmesini ve rehabilitasyon sürecine tabi tutulma şansını içerir. Bu hak, mahkumun belirli bir süre sonra toplumla yeniden bütünleşebilmesi ihtimalini gözden geçirir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 18 Mart 2014’te Öcalan’ın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesini, umut hakkı ilkesi gereğince, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı bulmuştu. Türkiye’den bu konuda düzenleme yapmasını istemişti.