Bu ne cüret bu ne pervasızlık
Doğu Perinçek, Bahçeli’nin teröristbaşı Öcalan ve PKK’nın partisi DEM’e yönelik çıkışını ‘pervasızlık’ ve ‘sınır tanımazlık’ olarak değerlendirdi. Vatan Partisi’nin, Bahçeli’nin oyuncu olarak yer aldığı ABD-İsrail planını bozacağını bildirdi
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ı Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kürsüsünde konuşmaya davet eden ve onun için af öneren çıkışına sert tepki gösterdi.
Bahçeli’nin ABD ve İsrail planında rol aldığını belirten Perinçek, “Bu konuşma hakkında ancak bir pervasızlık, bir cüretkarlık, bir sınır tanımazlık saptaması yapabiliyoruz.” yorumunda bulundu.
Perinçek, Türk milliyetçilerini Vatan Partisi’nde toplanmaya çağırarak “Bu plan Türkiye'nin direncini dağıtmaya yönelik bir plandır. Türkiye'nin iç cephesini parçalamaya, dağıtmaya; her türlü güveni sarsmaya yönelik bir plandır. Devlet Bahçeli o planın içine girmiştir. Artık Türk milletinin, Türk milliyetçiliğinin ve Türkiye'nin geleceğinin Devlet Bahçeli'den bekleyebileceği hiçbir şey yoktur.” ifadelerini kullandı.
‘PERVASIZLIK, SINIR TANIMAZLIK’
Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek’in açıklaması şöyle oldu:
“Aziz Türk milleti ve değerli basın mensuplarımız, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyoruz.
“Türkiye'miz zor bir döneme girdi. Önümüzde büyük zorluklar var. Çetin bir dönem. Ama Türkiye bu zorlukları büyük çözümlerle, büyük kararlarla; bir devrimle aşacak yeteneklere sahiptir. O bakımdan hiçbir karamsarlığımız yok. Önümüze büyük bir iyimserlikle, umutla, güvenle -Türk milletine olan güvenimizdir bu- bakıyoruz. Bu zorlukları yenmede milletimize önderlik edecek olan öncü partimiz Vatan Partisi'ne olan güvenle bakıyoruz.
“Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuşmasını kamuoyu öğrenmiş bulunuyor. Bu konuşma hakkında ancak bir pervasızlık, bir cüretkarlık, bir sınır tanımazlık saptaması yapabiliyoruz.
‘PKK’YA CÜRET KAZANDIRIYOR’
“Bu hangi kanundur? Bu hangi hukuktur? Bu hangi devlettir? Kimin kanunudur? Kimin hukukudur? Hangi devlet adına bu konuşma yapılmaktadır? İsrail ve Amerikan hukukuna göre mi? İsrail ve Amerikan devletlerinin kararlarına ve planlarına göre mi? Başka bir manzara gözükmüyor.
“Çünkü Devlet Bahçeli'nin bu konuşması PKK'ya cüret kazandırıyor. PKK'ya kuvvet kazandırıyor. PKK'yı yasallaştırıyor. PKK'ya tarihi roller sunuyor. PKK'nın önüne tarihi fırsatlar arz ediyor. Bu konuşmanın başka hiçbir anlamı yoktur.
“Şu tür yorumlar, ‘Efendim PKK'yı Amerika'nın elinden alacakmış...’ PKK'yı Amerika'nın ve İsrail'in iyice kucağına itiyor. Çünkü bu konuşmada önerilenler uygulandığı zaman PKK'nın büyümesinden, güçlenmesinden ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevlerinin ağırlaşmasından başka hiçbir sonuç gelmez. Bahçeli'nin bu konuşması PKK tarafından alkışlanır ve alkışlanmaktadır.
"İkincisi bu konuşma, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimi tarafından da benimsenmektedir. Daha önemlisi ancak ve ancak CHP yönetiminin iştirakiyle, ortaklığıyla hayata geçirilebilecek öneriler yapılmıştır.
‘NE ERDOĞAN NE MİLLİYETÇİLER ORTAK OLMAZ’
“Bu önerilere Devlet Bahçeli, ne Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ı ve AK Parti'yi katabilir ne de Türkiye'nin herhangi bir milliyetçi örgütünü, çevresini, kurumunu, insanını ortak edebilir. Bu, Bahçeli'nin ve onunla birlikte hareket edebilecek olan MHP yöneticilerinin Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı sadakat ve vefalarına son vermeleri anlamına gelmektedir.
"Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail'in Suriye'nin kuzeyinde Türk Devleti ile Suriye'nin işbirliğini dinamitlemesi planına hizmet eden bir konuşmadır. Gündemde olan neydi? Türkiye ve Suriye ile işbirliği yapacak. Suriye'nin kuzeyindeki PKK'yı temizleyecek. Rusya ve İran bunu desteklemeye hazır.
"Bu planın mimarlığını Vatan Partisi yapıyor. Böylece PKK bitirilecek. Türkiye'nin barışı, huzuru, güvenliği sağlanacak. Türk ve Kürt halklarımız arasında Türk milleti çerçevesi içerisinde birlik beraberlik güçlendirilecek. Ve Amerika Birleşik Devletleri'nin Yunanistan’da Ege kıyılarına yaptığı yığınağa karşı iç cephe kuvvetlendirilecek. Bahçeli bu plana karşı Amerika-İsrail planını Türkiye'nin önüne koymaktadır.
‘İÇ CEPHEYİ DAĞITMA PLANI’
“Türk milleti bu planı kabul etmeyecek. Türk milleti bu planı bugünden çöpe atmıştır. MHP'nin Türk milleti uğruna hayatını ortaya koymuş insanları ve yöneticileri de bu plana hiçbir şekilde teslim olmayacaklardır.
“Bu plan Türkiye'nin direncini dağıtmaya yönelik bir plandır. Türkiye'nin iç cephesini parçalamaya, dağıtmaya; her türlü güveni sarsmaya yönelik bir plandır. Devlet Bahçeli o planın içine girmiştir. Onun için artık Türk milletinin, Türk milliyetçiliğinin ve Türkiye'nin geleceğinin Devlet Bahçeli'den bekleyebileceği hiçbir şey yoktur. O artık PKK'nın umududur. O artık Amerika'nın umududur. O artık İsrail'in umududur.
"Türkiye'yi bir kaosa sürüklemek peşindedir Devlet Bahçeli. Aynı zamanda şu anda hükümet etmekte olan Cumhur İttifakı'nı da dağıtmanın peşinde. Ekonomik krizin yanında bir de siyasi krize sürükleme planının içinde. Bunları saptamak zorundayız.
‘PKK’YI ABD’den AYIRAMAZSINIZ’
“Efendim Devlet Bahçeli'nin bir ajandası var’ deniyor... PKK'yı Amerika'nın elinden alamazsınız. PKK'yı İsrail'in elinden alamazsınız. PKK ile Amerika ve İsrail arasındaki bağlar stratejiktir. PKK, Amerika ve İsrail'in stratejik piyonudur. Çünkü PKK'nın hedefi Türkiye, İran, Irak ve Suriye topraklarında ‘Kürdistan’ adı altında bir ikinci İsrail devleti yaratmaktır.
"Bu planın karşısında olan ülkeler Türkiye'dir, İran'dır, Irak'tır, Suriye'dir ve Rusya'dır. Bahçeli, bu devletleri karşıya alarak uygulanan bir planda ancak yanında Amerika ve İsrail'i bulur. O nedenle Amerika ve İsrail'siz bir PKK amacı, hedefi gerçekleştirilemez. Bahçeli'nin zaten PKK’yı ABD ve İsrail’in elinden alma gibi bir niyeti yok. Devlet Bahçeli belli kuvvetlerin güdümünde, denetiminde olan bir siyasi kişilik olarak böyle bir planın içine itilmiştir.
“Bu planın başında Devlet Bahçeli falan yok. Türk Devleti de yok. Bu planın başında Türkiye'nin başındaki belayı büyütmek isteyen Amerika ve İsrail var. Şu anda Devlet Bahçeli'ye bu rol verilmiştir. O kendisine verilen rolü oynamaktadır. Oyuncudur. Oyun kuran değil.
‘TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNDE GEÇERLİLİĞİ YOK’
“Ama değerli vatandaşlarım, değerli basın mensuplarımız; tarih sahnesine çıkan bir Türk milleti var. Tarih sahnesine çıkan bir Türkiye işçi sınıfı var. Tarih sahnesine çıkan bir Türkiye çiftçileri, köylüleri var.
“Türkiye'nin çarşıları var. Esnafı, zanaatkarı, sanayicileri var. Türkiye'nin aydınları, memurları var. Onun için tarih sahnesi yalnız Bahçelilerin, PKK'nın, Amerika'nın ve İsrail'in eline bırakılmış değildir. O sahnede Vatan Partisi var. O bakımdan bu plan kesinlikle bozulacaktır.
"Bu planın bozulması için, bütün vatanseverleri, bütün Türk milletini; Kürt'üyle, Türk'üyle, Sünnisiyle, Alevisiyle, bütün Türk milletini göreve çağırıyoruz. Vatan Partisi olarak bu görevin başındayız. Türkiye'yi kesinlikle böldürtmeyeceğiz. Türkiye'nin geleceğinde Amerika-İsrail güdümlü PKK'ya hiçbir yer yok. Mecliste PKK'ya yer yok.
“Onun için İmralı'dan Apo'yu çıkarıp meclise getirmek, Dem Partisi'nin karşısına çıkartmak, Abdullah Öcalan'ın çağrılarıyla bu sorunu çözmek gibi Amerikan-İsrail oyunlarına gelmek gibi şeylerin önümüzdeki dönem geçerliği yok.
‘ÖCALAN MECLİS’E GELEMEZ, DEM ONA GİDECEK’
“Geçerli olan şudur: DEM Parti kapatılacak. PKK'ya Türkiye'de yasal olanak tanınmayacak. O nedenle Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan çıkartılıp, Meclis’e getirtilip Devlet Bahçeli'nin söylediği gibi DEM Grubu’nun kürsüsüne oturtulup bazı çağrılarda bulunması ihtimali sıfırdır. Ama şu olacaktır. DEM Partililer İmralı'ya gider, orada gruplarını kurarlar. Abdullah Öcalan da İmralı’da DEM Parti grubuna nutuklar atabilir. Bu olacaktır.
“Türkiye, tarihi bir fırsat ele geçirmiştir. Suriye ile Türkiye işbirliği yapacaktır. Suriye'nin kuzeyindeki PKK etnik bölücülüğü ve aynı zamanda ‘İslam’ adı altında İslam düşmanı olan o sahte İslamcı terör örgütleri temizlenecektir. İran ve Rusya bu temizliği desteklemeye hazırdır. Türkiye'nin gündeminde olan budur.
“Türkiye, Amerika ve İsrail tarafından büyük zorluklarla karşı karşıya ama bu zorlukları çözecek Türk milletinin birikimi var, kuvveti var. En başta Türk Silahlı Kuvvetleri var. Türk Polisi var.
‘VATAN PARTİSİ GÖREV ÜSTLENDİ’
“Bölge ülkelerinin başta Filistin olmak üzere Suriye'siyle, Irak'ıyla, İran'ıyla, Rusya'sıyla, Azerbaycan'ıyla; bütün bölge ülkelerinin vatanlarını savunma, devletlerini koruma, birlik ve bütünlüklerini hayata geçirme kararları vardır. O nedenle bu planların, Devlet Bahçeli'nin planlarının uygulama kabiliyeti kesinlikle yoktur.
"Türkiye büyük devrimci çözümlere gidiyor. Türkiye üreticilerin milli hükümetiyle 200 yıllık milli demokratik devrimini tamamlayacak. Önümüzdeki gerçek budur. Yapılacak iş budur. Vatan Partisi görevini üstlenmiştir, bu işin başındadır.
"Ve bütün vatanseverleri, bütün milliyetçileri, bütün halkçıları, bütün devletçileri, bütün aydınlanmacıları; bağımsızlık bayrağını baş tacı yapan, o bayrak arkasında canını, kanını vermeye hazır olan bütün milletimizi ve bütün öncülerimizi Vatan Partisi’nde toplanmaya, görev almaya çağırıyoruz.”
‘MİLLETİMİZE VE PARTİMİZE GÜVENİYORUZ’
“MHP'nin vatansever birikiminin kesinlikle buna karşı çıkacağını biliyoruz. Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanımızın bu planda kesinlikle bir rolü olamayacağını, bu planda yer almayacağını düşünüyoruz. Devletimizin ve hükümetimizin başkanı olarak bu planın karşısında tavır almasını bekliyoruz.
"Aziz Türk milleti sizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Vatan Partisi olarak görevlere hazırız. Türkiye'yi bu kargaşalıklardan Cumhuriyet Devrimi'ni kesin zafere ulaştırarak, milli demokratik devrimimizi kesin zafere ulaştırarak çıkartacağımızı biliyoruz.”
BAHÇELİ CUMHUR İTTİFAKI'NI DİNAMİTLİYOR
Perinçek, açıklama sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı...
- ”Bu önerilere ne Cumhurbaşkanı ne AK Parti ne de herhangi bir milliyetçi ortak olmaz. Cumhur İttifakı'nı dinamitliyor.” dediniz. Neye dayanıyorsunuz?
“AK Parti'nin sınıfsal özelliklerine. AK Parti sonuç itibarıyla milli sınıflara dayanan bir partidir. Ve 2014'te bizim Silivri duvarını yıkmamızdan sonra AK Parti 24 Temmuz 2015’te PKK'yı hendeklere gömme kararı aldı. O zamandan beri Fırat Kalkanı Harekatı'yla, Zeytin Dalı Harekatı'yla, Barış Pınarı Harekatı'yla, en son Pençe-Kilit Harekatı'yla PKK'yı toprağa gömen, vatansever bir çizgiye girdi.
"AK Parti'yi bu çizgiden alıp Amerika ve İsrail'in güdümüne sokmak Türkiye'nin bu koşullarında mümkün değil, imkansızdır. Buna güvenerek söylüyorum. Aynı zamanda Sayın Tayyip Erdoğan'ın 2014'ten sonra girdiği çizgiye güvenerek söylüyorum. Ama esas güvencim AK Parti'nin tabanı ve yöneticilerinin çoğunluğunun milli karakteridir. Aynı şey MHP tabanı ve MHP'nin birçok yöneticisi için de geçerlidir.”
‘MECLİS EĞER BU PLANA UYARSA TÜRKİYE KENDİ MECLİS’İNİ KURAR’
- ”Bu plana Türk milleti izin vermez.” dediniz. Nasıl gerçekleşecek, nasıl olacak? Şu an bir Meclis’te çağrı yapılıyor, muhalefetten de destek geliyor...
“Meclis eğer bu plana uyarsa, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu, başka partiler uyar ve bir Meclis çoğunluğu olursa, Türkiye kendi Meclis’ini kurar. Türkiye tarihinde İstanbul işgal edildiği zaman 16 Mart 1919'da ve 1920'de, işgalden sonra ne yaşadık? 23 Nisan 1920'de işgalden hemen bir ay sonra Ankara'da yeni Meclis kuruldu. Yani Türkiye ne Meclis’siz kalır, Türk milleti bu konularda hassastır. Türk milleti içine girilen durumun farkında. Amerika tehdidinin, İsrail tehdidinin farkında.
"Hem Yunanistan kıyılarına Amerika'nın getirip yaptığı yığınağı, askeri yığınağı hepimiz görüyoruz. Doğu Akdeniz’deki Amerikan-İsrail yığınağını, namlunun Türkiye'ye dönük olduğunu görüyoruz. Bütün bu gerçekler ve İsrail'in Filistin'e saldırganlığıyla Kürdistan planı arasındaki bağları da görüyoruz. Yani İsrail'in hedefi sonuç itibarıyla bir İkinci İsrail kurma, Kürdistan planı. Bütün bunları Türk milleti görüyor. Gördüğü için Türk milleti bu dayatmalar karşısında teslim olacak bir millet değil. Ona kesinlikle yüzde yüz sonuna kadar güveniyoruz.
‘EMEKÇİLER ŞİMDİ TARİH SAHNESİNE GİRDİ’
“Zaten bakın son işçi mitingine, emekçi hareketleri yükseliyor. Emekçiler şimdi tarih sahnesine girdi. Ve milli hedeflerde emekçiler gibi Türkiye'nin yüzde 80’ini oluşturan çok büyük bir kuvvet bütün ağırlığıyla artık var.
“Türk milleti bu plana direnecek ama bir de dünyanın büyük kuvvetleri bu plana direniyor.
“Amerika inişte olan bir güç, İsrail çıkmazlara girmiş olan bir güç. Dolayısıyla Devlet Bahçeli’yi ateşe süren kuvvetler yenilgiye sürüklenen kuvvetler. Dolayısıyla Devlet Bahçeli’yi o yenilgiye sürükleyen Amerika ve İsrail ile birlikte o da kendisi yenilgiye sürükleniyor ve siyasi hayatını bitirmiş olur.
‘BU ÇAĞRI PKK'YI BİTİRME ÇAĞRISI DEĞİL’
- Terörist başının örgütü dağıtma çağrısı yapmasında ne mahsur var?
“Hiçbir mahsuru yok. Ama bu Devlet Bahçeli'nin planı böyle bir çağrı değil. Yani Abdullah Öcalan'ın PKK'yı bitirme çağrısı değil. Türk milletini bir takım plan ve dolaplar, oyunlar karşısında yanlış beklentiler içine sokma girişimi. Burada önemli olan şu: PKK, Abdullah Öcalan’ın falan silah bırakma çağrılarıyla silah bırakmaz. PKK ancak silahsız bırakılır, TSK, PKK'yı silahla silahsızlandırır. Bunu önümüzdeki dönemde bir kez daha göreceğiz.
“Uygulamaya sokulan planla Türkiye'de ve bölgemizde PKK belediyeleri vs. onlar yavaş yavaş bir bölgesel yönetim gücüne dönüştürülür ve İkinci İsrail planında PKK'nın önü açılır. Onun için o çağrılar PKK'yı bitirmeye, silahsız bırakmaya yönelik değil, PKK'nın önünü açmaya ve İkinci İsrail Devleti'nin kurulmasında PKK'nın ona öngörülen tarihi rollerini oynamasına fırsat vermeye yönelik bir çağrı.
"PKK çağrılarla silahsızlandırılamaz. Amerika da, İsrail de buna izin vermez. Bakın, Devlet Bahçeli Amerika ve İsrail'i vazgeçirebiliyor mu Kürdistan planında? Öyle bir gücü var mı? Onu zaten bu olayın içine iten Amerika ve İsrail. Amerika ve İsrail, Kürdistan'ı kurmaktan, yani 33 senelik Amerika'nın Batı Asya'daki tarihsel girişiminden vazgeçer mi?
"Amerika ve İsrail en azından silahlı olarak 1991 yılından beri İkinci İsrail Devleti (Kürdistan’ı) kurmak için askeri müdahaleler yapıyor, bombardımanlar yapıyor, işgaller yapıyor. Irak'ı işgal ediyor, Suriye'yi karıştırıyor, kısmen işgal ediyor, Türkiye'nin içinde iç karışıklıklar yaratıyor. Gazze'yi yerle bir etmekten, ondan sonra bunlardan vazgeçilebilir mi?”