Milleti kandırmayın!
23 yıllık meslek hayatımın 20 yılını Sarıyer’de geçiren bir gazeteci olarak bugüne kadar sayısız "tapu" haberleri ve köşe yazıları yazdım. Artık bu mesele senelerdir siyasetçilerin elinde seçim malzemesi olmaktan öteye gidemedi. Çözüm yok ama tapu sömürüsü son gaz her seçimde devam ediyor. Bu konuda ne AKP, ne de CHP hiç samimi değil, masum hiç değil. İkisi de günahkâr ve suçlu. AKP, "İktidar biziz bu sorunu ancak biz çözeriz" havasında, CHP ise bakın "Bakın biz sizle birlikte mücadele ediyoruz ama AKP engelliyor" diyebilmenin rantı peşinde... Kısaca herkesin derdi oy...
Topbaş döneminde Sarıyer halkına verilmeyen söz kalmamıştı, Şükrü Genç’te 3 ay içinde tapu vereceğim diyerek insanların oyunu almıştı. 3 ay değil ama 3. dönemine girmesine rağmen ortada tapu alabilen yok.
Sarıyer Belediyesi de 2 yıl önce aylarca süren çalışmalar yapıp 13 mahallede Islah İmar Planları hazırladı ve belediye meclisinden geçirdi. Sonra dönemin AKP’li Büyükşehir Belediyesi tarafından meclis gündemine dahi alınmadan dosyalar iade edildi. Sonrası malum hukuk mücadelesi...
Ve derken İBB’de İmamoğlu dönemi başladı. Artık Sarıyer ve Büyükşehir’de aynı parti kazandı. Peki CHP, hem yerelde hem de İBB’de iktidar olabilmesine rağmen bu sorunu çözebilecek mi? Bence bu pek kolay değil.
Zira ortada bir dağ, yıkılmaz duvar gibi Boğaziçi Yasası var.
Boğaziçi Yasası bu haliyle gözümüzün önündeyken Islah İmar Planları üzerinden Sarıyer’in tapu meselesinin çözülebilmesinin mevzuata takılabileceği endişesini taşıyorum. Zira AKP bu yasa üzerinden ya da İBB’deki meclis üyesi çoğunluğu üzerinden süreci sekteye uğratabilir. Şayet CHP’li Sarıyer Belediyesi de eğer gerçekten bu konuda samimi ise öncelikle Boğaziçi Yasası’nda değişiklik yapılması konusunda genel merkezler arasında bir diplomasi yürütülmesi için kendi gücü ölçüsünde harekete geçebilir. Bir ilçe belediyesinin iktidara böyle bir yasa değiştirtebilmesi elbette kolay olmaz. Ancak Sarıyer’den oluşacak bir kamuoyu ile hem CHP hem de AKP Genel Merkezi’nin harekete geçirilmesi sağlanabilir. Yoksa Sarıyer halkı sürekli İBB ve Sarıyer Belediyesi arasında mekik dokutularak bu mesele çözülemez. Bunun bu şekilde çözülemediğini yıllardır görmedik mi? Bu işin tek çözüm noktası yasal düzenlemeler ve Boğaziçi Yasası’nda güncellemeler yapmak. Çünkü Sarıyer’in neredeyse tamamı öngörünüm, geri görünüm ve etkilenme alanı. Dolayısıyla burada yapılan Islah İmar Planları’nın neredeyse tamamı bu yasanın kapsamı içinde kalıyor. Hal böyleyken, mahallelerde binlerce insanı yok yere boş bürokratik işlerle uğraştırmanın, yormanın bir anlamı yok. Zaten senelerdir yanlış hukuk mücadeleleri yüzünden insanlar yoruldu, bunaldı. Sizler biraz daha fazla oy alacaksınız, Sarıyer Belediyesi’ndeki saltanatınız devam edecek diye insanları artık kandırmayın! Temelden ve baştan yanlış hukuk mücadeleleri ile Sarıyer halkını cepheye sürüp, kendi siyasi hırsınıza alet etmeyin. Tekrar söylüyorum Sarıyer halkının tapu sorunu, Ankara’da CHP ve AKP’nin belli yasal düzenlemeleri yapması, özellikle Boğaziçi Yasası’nı güncellemesiyle olur. Önemli olan her iki partiye baskı yapılması ve haklı mücadele bu partilerin çözümden yana kesin kez ikna edilmesidir. Yoksa verilen bu mücadelenin çoğu boş... Tıpkı bugüne kadar yaşayıp gördüğümüz gibi...
* Makale Sarıyer Gazetesi’nin Kasım sayısından alınmıştır