03 Aralık 2024 Salı
İstanbul 10°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Yelkenci: Eğitimcilere büyük iş düşüyor

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, siber zorbalık, taciz ve istismar olaylarının ardından öğretmenlere seslendi. Çocukları korumak için eğitimcilere büyük iş düştüğünün altını çizen Yelkenci, "Dijital teknoloji oryantasyonuna ihtiyacımız var' dedi.

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Yelkenci: Eğitimcilere büyük iş düşüyor

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, son dönemde meydana gelen siber zorbalık, taciz ve istismar olaylarının ardından önemli değerlendirmelerde bulundu. Eğitimcilere büyük iş düştüğünü vurgulayan Yelkenci, "Dijital teknoloji oryantasyonuna ihtiyacımız var. Bunu da en güzel yapabilecek olanlar, öğretmenlerdir. Çünkü anne babaların bu konuda yeteri derecede bilinçli olduklarını söylemek mümkün değil. Bu noktada kendi kültürümüzde uygun bir şekilde bu adaptasyonu nasıl yapabileceğimizi düşünmemiz gerekir" dedi.

'EĞİTİMCİLERE ÇOK İŞ DÜŞÜYOR'

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci Öğretmen Akademileri 2024-2025 Eğitim Öğretim yılı Açılış Töreni'nde konuştu. "Türkiye Yüzyılı'nda öğretmen olarak dijital devriminden etkilenen eğitime bakmalıyız ve hazır olmalıyız" diyen Yelkenci,  konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

Endüstri 4.0 süreçle ilgili en önemli hususlardan biri; öğrenme güçlerini takip eden yapay zekayı geliştirmek, bir diğeri de öğrencilere bireysel öğrenme planları yapmak. Ama burada en önemli şey; dijital dönüşümleri, teknolojik dönüşümleri eğitim öğretimin hizmetine, ahlaki bütünlüğünü de koruyarak sunmak.

20'nci yüzyılın başı itibarıyla Türkiye'de yapılan bir tartışma vardı. Modernleşme süreçlerinde 'Batı'nın hem kültürünü hem teknolojisini beraber alalım' diyenler, 'Sadece teknolojisini alalım, kültürünü almayalım' diyenler oldu. 'Sait Halim Paşa ise teknoloji alırsanız kültürüyle beraber gelir' dedi. O zaman başka bir şey yapmanız gerekir. Çünkü bu teknolojiden istifade etmemek mümkün değil.

Bugün için düşündüğümüzde dijital teknoloji oryantasyonuna ihtiyacımız var. Bunu da en güzel yapabilecek olanlar, öğretmenlerdir. Çünkü anne babaların bu konuda yeteri derecede bilinçli olduklarını söylemek mümkün değil. Ama eğitimcilere, bize çok iş düşüyor. Bu noktada kendi kültürümüzde uygun bir şekilde bu adaptasyonu nasıl yapabileceğimizi düşünmemiz gerekir.

'ZORBALIĞIN İLK ENGELİ MAHREMİYETTİR'

Çocuklarımız artık görsel öğrenme becerileriyle algılıyorlar. Bu bazı konularda zayıflamaya neden oluyor. Bilgi, idrak, anlam ve gerçeklik konularında ciddi zafiyetler yaşandı. Öncelikle değişmezlerimizi korumak için çaba içinde olmamız gerektiği şüphesizdir. Teknoloji üreten ülkelerden biri olan Almanya'ya gittiğinizde sokaklarında, evlerinde böyle bir teknoloji esareti göremezsiniz. Bu esaret idrak bozulmasına sebebiyet veriyor. İdrak bozulmasıyla çocuklar da gerçeklikten uzaklaşmış oluyor. Buna 'Dijital uyuşma' diyoruz. Bir diğer konuysa dijital platformlarda mahremiyet meselesi; bizim kültürümüzün önemli bir kavramıdır.

Başka bir sorun dijital ruh sağlığı. Dijital ortamlarda bu ruh sağlığının çok daha derinleştiğini araştırmalar sunuyor. Ama bu rahatsızlıkların dışında başka rahatsızlıklar da çıkıyor. Genç kızlar bir estetik cerrahına gidip, sosyal medyadaki fotoğrafı gösterip, ona benzemek istiyorlar. Bu noktada öğretmenler olarak öncelikle öğrencilerimize mahremiyet meselesini öğretelim. Siber gibi başka türlü zorbalıkların ilk engeli, mahremiyettir. Öğrencilerimizin psikolojilerini ve maneviyatlarını güçlü tutmak için adımlar atmalıyız.

Kaynak: DHA
Son Dakika Haberleri