Milli kadın hareketinin biricik temsilcisi Cumhuriyet Kadınları Derneği 24 yaşında
12 Eylül’ün yarattığı apolitik ortamın kırılmaya başladığı 28 Şubat sürecinin hareketli günlerinde kadın hareketi de canlandı. Ayla Kutlu, Erendiz Atasü, Prof. Dr. Leziz Onaran’ın önderliğinde kurulan CKD, 24 yıl sonra da vatanını savunan milli kadın hareketinin biricik temsilcisi
Cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve devrimci kadın hareketinin öncüsü Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) 5 Aralık’ta 24. yaşını dolduruyor.
Kurucular Kurulu’nda yer alan Av. İlknur Kalan ve CKD’nin Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, CKD’nin kuruluşunu ve hedeflerini anlattı.
BAKANLAR KURULU’NDAN ÖZEL İZİN ALINDI
Av. İlknur Kalan, CKD’nin hangi koşullarda kurulduğunu ve ülkenin durumunu şöyme özetledi; “28 Şubat sürecinin oldukça hareketli günleriydi. 12 Eylül darbesiyle oluşan apolitik ortamın kırılmaya başlandığı, kadın hareketinde canlanma yaşandığı dönemdi. Şeriata karşı kadın mitingi düzenlenmişti. O miting var olan potansiyeli ateşledi. Hemen her meslekten ve her siyasi görüşten kadınların katılımıyla dernek kurma çalışmaları hız kazandı. 33 kurucu isimden özellikle anmak istediklerim, yazar Ayla Kutlu, yazar ve eczacı Erendiz Atasü, 2013’te kaybettiğimiz yazar ve gastroenterolog Prof. Dr. Leziz Onaran’ın çok emekleri oldu. Derneğin ismindeki ‘Cumhuriyet’ kelimesi için dönemin hükümetine resmen başvuruda bulunduk, Bakanlar Kurulu’ndan özel izin çıkarttık.”
LEZİZ ONARAN’IN MUAYENEHANESİ
“O yıllarda da bugünkü gibi iki görüş vardı. Birinci görüş Avrupa’daki feminist hareketin etkisinde, liberal, daha marjinal, bugün ‘kocanı öldür’ diye pankart açmaya kadar işi vardıranlardan, diğeriyse Cumhuriyet Devrimi kazanımlarına sahip çıkan, ulusalcı, sosyalist kadınlardan oluşuyordu. Biz CKD’ye katkımızı, hareketin cumhuriyetçi ve devrimci yanının güçlenmesi mücadelesiyle birlikte verdik. Derneğin kuruluş yeri Ankara oldu, çünkü o sırada Cumhuriyet Devrimi’ne sahip çıkan öncü kadınlar olarak Ankara’da ağır basıyorduk. İlk genel merkezimiz Leziz Onaran’ın Necatibey Caddesi’ndeki muayenehanesiydi. Tarihsel bir tesadüfle milli ve devrimci karakter için tıbbiyeli geleneğinden şaşmamış olduk.”
SAHTECİLİĞE KARŞI DA MÜCADELE
CKD’nin bugünü ve hedefleriyle ilgili olarak Genel Başkan Prof. Dr. Tülin Oygür’ün de 24. yıldönümü ile ilgili görüşlerini aldık:
“Günümüzde, bağımsızlığımızı korumak ve halk yararına güçlendirmek isteyen milli devletler, emperyalist neoliberal sisteme karşı zorlu bir mücadele içindeler. Bu mücadelenin en çetin alanlarından biri, neoliberalizmin milli devletlerin içine sızdırdığı ‘demokrasi ve özgürlük’ sahteciliğinin gerçek yüzünü ortaya koymaktır. Bu sahteciliğe en açık alan, önemi nedeniyle, kadın sorunudur. Kadınımızın milli devlet düşmanlığıyla değil, tam tersine, kamucu, güçlü bir devlet eliyle, eğitim haklarını kullanarak ve iş gücüne katılarak yükseleceğini dile getiren tek kadın kitle örgütü CKD’dir. Millî kadın hareketinin biricik temsilciyiz ve bundan gurur duyuyoruz.”
Vatanıyla, milletiyle, milli devleti ve değerleriyle, tam bağımsız, başı dik, kadın, erkek eşit ve birlikte, işinde, gücünde bir Türkiye’de, nice yıllara CKD.
